Uğur Mumcu

Uğur Mumcu
Bu toplum, bedeninden hiç eksilmeyen yaralarla yaşıyor…

Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...




29 Ağustos 2011 Pazartesi

İlhan Selçuk, o seçkin yazılarını yaşama dayalı fıkralarla süslerdi.

Ensemizdeki Sillenin Sahibi...
İlhan Selçuk, o seçkin yazılarını yaşama dayalı fıkralarla süslerdi. Böylece, güldürürken düşünmeyi de sağlardı.

Bilge yazar İlhan Selçuk’tan okumuştum. Adamın biri, caddede yürürken arkadan gelen, öndekinin ensesine ikide bir şamar indiriyor. Nedir, Ne oluyor, sorusuna ise adamdan, “Allah’tandır!” yanıtını alıyor. Bizimki sonunda adama der ki, “Evet, biliyorum Allah’tandır ama Allah onu hangi pezevengin eliyle kullanıyor? Merak ettiğim o. Onu öğrenmek istiyorum…”

20 Ağustos 2011 Cumartesi

Kapetan Kemal Mihri Abi

Türkiye devrimci hareketi çınarlarından birini daha kaybetti geçtiğimiz hafta. 96 yıllık bir ömür kendisine bahşedilen bir asırlık zamana bir tarih sığdırdı ve tamamladı varlığını. Lakin kapatmadı kapılarını, boşuna yaşanmadı bu hayat; birilerine ilham, birilerine ışık; kimileri için ise öfkenin nesnesi oldu bir asır boyunca söylenenler, yapılanlar. Birilerini ve bir şeyleri değiştirmeye yetti bu ömür. Daha ne ister ki insan zaten yaşadığı hayattan...
Cumhuriyet- Kurtuluş Savaşı sırasında Trakya’daki direnişi yönetenlerden Urfalı Mahmut Hayrettin Bey'in oğluydu Mihri Belli. Baba yüreğindeki direniş ve devrim ateşi oğluna da geçmiş olacak ki hayatı bu ateşin yönlendirmesi altında devam etti. Hem ideolog hem de militan kimliği kazandı ve sol hareket için efsane ABİ’lerden biri oldu.
Aydınlık Sosyalist, 68 hareketi, Milli Demokratik Devrim tezi, Türkiye Emekçi Partisi, hapisler, sürgünler çizgisinde devam eden yaşamına 1979’da kastedildiyse de suikast girişimi başarılı olamadı. Saldırıdan ağır yaralı olarak kurtulan Mihri Belli hayatının geri kalanını yine sınıfsız bir dünya mücadelesiyle ve doğru bildiklerini konuşarak geçirdi.

Sol'un Simge İsmi Mihri Belli kimdir?


Mihri Belli, 1916′da Silivri’de dünyaya geldi. Babası Kurtuluş Savaşı yıllarında Trakya Direnişi’ni yönetenlerden Urfalı Mahmut Hayrettin Bey‘dir.
Marksist düşünce ve devrimci eylemle 1936′da iktisat okumaya gittiği Amerika’da tanıştı. Orada gençlik ve işçi hareketlerine katıldı. Bir süre Missisipi’de zenci yarıcılar arasında faaliyet gösterdi.1940′da Türkiye’ye döndü. TKP ile ilişkiye geçti.

16 Ağustos 2011 Salı

Unutmadık ! Unutmayacağız.. |





17 agustos 1999 depremi anisina | izlesene.com







Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar

Somali-Kenya sınırındaki Dadaab Kampı… Yarın bugünden kötü olacak

Yarın bugünden kötü olacak

Binlerce kişinin açlıkla boğuştuğu Somali-Kenya sınırındaki Dadaab Kampı….







Afrika boynuzu olarak bilinen bölge aslında hiç unutmadığı ve belli aralıklarla yaşadığı felaketle yeniden karşı karşıya. Somali başta olmak üzere Etiyopya, Cibuti ve Kenya son 60 yılın en büyük kuraklığını yaşıyor.

14 Ağustos 2011 Pazar

Komünist Manifesto

Komünist Manifesto


Komünist manifesto, Karl Marx ve Friedrich Engels'in birlikte yazdıkları ve bilimsel sosyalizmin temel ilkelerini sistemli olarak ortaya koydukları broşüre denir. Uluslar arası Emekçiler Birliği'nin ve daha sonraki sosyalist ve komünist partilerin programlarının temelini oluşturmuştur.

Marx ile Engels'in materyalist tarih anlayışını dile getiren Komünist Manifesto'da bütün sınıflı toplumların tarihinin sınıf mücadeleleri, tarihi olduğu anlatılmak istenir. Burjuvalar ve Proleterler başlıklı I. bölümde toplumsal gelişme yasaları ele alınarak, kapitalist düzenin yerini sosyalist topluma bırakacağı ve bu tarihsel rolün proleteryaya düştüğü belirtilir.

Marks ve Sosyalizm

 Sosyalİzm

--------------------------------------------------------------------------------


Yukarıdan beri açıkça görülmektedir ki, Marks kapitalist toplumun sosyalist topluma dönüşmesinin kaçınılmazlığını, tümüyle ve yalnızca, çağdaş toplumun gelişiminin ekonomik yasasından çıkarmaktadır. Marks'ın ölümünden bu yana, yarım yüzyıl boyunca, geniş-ölçekli üretimin büyümesiyle kapitalist karteller, sendikalar ve tröstlerle olduğu kadar, mali sermayenin boyutları ve gücündeki çok büyük artışla da kendini çok çarpıcı bir biçimde ortaya koyan ve binlerce biçime bürünerek görülmemiş bir hızla ilerleyen emeğin toplumsallaşması, sosyalizmin kaçınılmaz doğuşunun, başlıca maddi temelini hazırlamaktadır. Bu dönüşümün düşünsel ve manevi itici gücü, bizzat kapitalizm tarafından eğitilmekte olan proletaryadır. Proletaryanın burjuvaziye karşı her gün biraz daha içerik yönünden zenginleşerek bir sürü biçimlerde ifadesini bulan savaşımı, politik gücün proletarya tarafından ele geçirilmesine ("proletarya diktatörlüğü")