Eğer ki bir kitlenin gücüne sahipseniz, arkanızda milyonlarca insan sizin dediklerinize ve yaptıklarınıza uyuyor ise onları arkanızdan sürüklüyorsanız inanılmaz derece de güce sahipsiniz demektir.
Bu gücün ilk mimarı Edward Bernays Kitle hipnozunu bulan kişidir. Kitleri yönlendirmenin babası olarak kabul edilir. Bu düşünceye ait ilk kitabı ‘Propagandadır’ .
Toplu mühendisliği dini, dili, ırkı, ülkelerin haritalarını, ne alacaklarını belirleyen, değiştiren ve şekillendiren sistemdir. Bir ülkenin
ekonomisini, eğitimi bozabilecek ve ülkenin genel yapısını bozabilecek, karışıklığa yol açabilecek oluşumlardır. Toplum mühendisliğinin gelişimi çok eskilere dayanan, insan oğlu var olduğundan , bazı kimselere veya bazı kitlelere hükmetme arzusunu kesfettiğinden itibaren gelişip, büyümüş olan sistemdir. Bu durum ülkemizde görüldüğü en bariz şekli köy enstitülerinin kapatılması olarak nitelendirilir. Halkımız savaşdan çıktığında köy enstitüleri kurulu ve bu köy enstitülerinde halkın gelişmesi amacıyla ekonomi, bilim ve birçok alan bilgeler vererek halkı eğitir, burda eğitilen halk başka köylere giderek orada bildiklerini köy enstitülerinde aktarıp, bilgiyi paylaşıp ülkenin gelişmesine katkı sağlıyordu. Fakat ne olduysa bir anda köy enstirüleri kapatılmaya başlandı.(kesinlikle araştırın, bu bariz bir örnek).Toplum mühendisliğinde kullanılan araçlar,
Eğitim,
Bir ülkenin geleceğine dokunmak, geleceğini yönlendirmek istiyorsan öncelikle genç nesilden başlıyorsun. Çünkü onlar beyinleri yönlendirilen algılara açık ve korunmasız olarak yönlendirilmeye müsaittirler. Ülkemizde de eğitim sistemi belirli dönemlerde aniden değişiyor, Müfredat aniden değişiyor, okulların statüleri aniden değişiyor eskiden Süper Lise şuan Anadolu lisesi gibi. Sizce bunların yararları mı daha fazla yoksa zararları mı daha fazla önümüze koyup düşünmemiz gerekli. Neden değiştiriliyor diye sormuyor, onun cevabı zaten cebimizde. İngilizce eğitim dedikleri ise tamamen bana göre facia. Okuduğumuz ders kitapları, öğrenmeye çalıştığımız bilimler kolay olmayıp bir bunun üzerine ingilizce öğretmeye kalkarsan birde bunu ingilizce alt yapası oluşturmadan denersen, ülkenin geleceğini, zamanını çöpe atabilirsin. Bu şekilde beyinler yetiştirdik, şimdi küçük bir kargaşa çıkartalım, darbe yapalım, iç savaş çıkartalım sonrasında ülke sözde eğitim verilmiş insalar ile bunun yaralarını önünde ki yüz yıl tamir etmeye çalışsın, diğer tarafdan toplum mühendisleri insanların algısı oradaki iken ekonomi ile oynasınlar.
Din- Siyaset,
2 kavram her ülkenin temel yapı taşları oldukları için toplum tarafından diğer olgulara göre daha fazla sahip çıkılan kavramlardır. 2 kavramı yeterince karıştırdığın da bırak, otur ve izle başka birşey yapmana gerek yok. Sağ — sol kavramı buna en iyi örnek.
Reklam ve Propaganda,
Bu bölüm istek ve arzuyu ihtiyaca çevirmek amacıyla kişinin benliğiyle ilgili algısını hedef almak için tasarlanmış tüketim kültürünün ülke de yaygınlaştırmasına yönlendirir. Burada öncelikli amaç bazı ürünleri insanların ihtiyacı haline getirmekti, mesela sigara gibi. Her yıl yeni telefon çıkartıp onu piyasaya sürerek, insaların sürekli para harcamasını sağlıyor. Sürekli ithalat yapılamsını gerekli kılıyor. İşte hepsini o çok iyi becerdikleri Reklam ve Propaganda ile yapıyorlar. Aslında senin o telefona ihtiyacın yok daha geçen sene telefon aldın ama marka yönetimi, algısı, reklam yöneti ve algısı, tasarlanan logolar inanılmaz bir şekilde insaların satınalma duygusunu harekete geçirtiyor ki, dayanılmaz bir biçimde insanlar alışveriş yapıyor. Kara Cuma alışveriş anlamında inanılmaz şekilde insanları harekete geçirip para harcamasını sağlatıyor.
Çoklu Tekil Kaynaklar,
Aynı fikri anlatan, karşıya geçiren ve etkileyen birden çok kaynak ortaya koy ve insaları hipnotize et. Onları inandır istediğini yap. 10 tane youtuber al konuştur, hepsinde aynı düşünceyi anlattır, aynı fikri empoze et bakalım kitlelere nasıl yönleniyor. İnsanların konuşmaları ile yönlendirilme daha net gözükürken kurumların yönlendirmesi o kadar net gözükmüyor. Örneğin Youtube eğer ki fikrinize karşı ise sizlerin insanların önüne çıkma olasığını azaltarak sizlerin daha az izlenmenize veya izlenmemenizi kurduğu algoritme sayesinden rahatlıkla yapabilir. Yani istediğini milyonlarca insana gösterirken istemediğini milyonlarda insandan saklayabilir.
YİCEKLER, SU VE HAVA,
Yiyeceklerdeki katkı maddeleri, toksinler ve gıdalardaki diğer sağlığa zararlı maddeler beynin kimyasını öyle bir değiştiriyor ki, kişide hissizlik ve çevresinde olup bitenlere karşı ilgisizlik başlıyor. İçme suyundaki floridin IQ’yu düşürdüğü bilimsel olarak kanıtlandı. Aspartam ve Mono Sodyum Glutamat (MSG)’taki beyin hücreleri ölene kadar onları uyaran ekstoksinler… Bu sağlığa zararlı maddeleri içeren fast food türü gıdalara insanların erişimi artık kolaylaştığı için, bu gıdalar aktif bir yaşam tarzı sürmek için herhangi bir motivasyonu olmayan ve dikkat eksikliği yaşayan bir toplum meydana getirdi. Bu gibi zararlı gıdalar vücudumuza girdiğinde hastalıklar gözlenmeye başlıyor, bu hastalık diğer nesillere aktarılarak gidiyor. Yiyecek sanayisini sattı bize, hasta etti. Yiyecekten doğan hastalıkların tedavisi için de ilaç satıyor. İlaç sanayisini kurup geliştiriyor. Bunların hepsi yurtdışından alınan ve ithalatı dışa bağımlılığı arttıran olgular. Hepsi birbirleri ile bağlantılı çalışıyor. Başın ağrıyor sana ilaç veriyor bu ilacın etkisi olarak yüzünde leke oluşuyor ve buna da bir ilaç veriyor.
Bir ülkenin gelişmesine harcayacağı parayı tüm bu olgular ile alıp onu geliştirmeyecek, geriletecek veya yerinde saymasını sağlayacak kaynaklara yatırmasını sağlıyor. Ülkelerin çevresinde problemler çıkartıp, terorizm çıkartıp silah sanayisinden silah satarak kar ediyor.
Bak burada birisi uçmuş, burada uzaylı görülmüş, burada futbol oynanıyor, burada şu marka var diyerek algıyı değiştirip insanların baktıkları noktayı değiştirip, diğer tarafda ülkenin ekonomisi de dahil olmak üzere tüm yapı taşları ile istekleri gibi oynayabilirler.
‘Hafta içi hatta bazılarımız cumartesi gün bile işe gidip geliyor peki ya neden para kazanmak için o kazandığımız para ile ne yapıyoruz. Ürettikleri arabaları alıyoruz işe gitmek için. İşe gitmek için gömlek pantalon alıyoruz, döngünün içinde olduğunu unutmayın ve yaptıklarınızın farkında olun.’
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder