Uğur Mumcu

Uğur Mumcu
Bu toplum, bedeninden hiç eksilmeyen yaralarla yaşıyor…

Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...




30 Kasım 2022 Çarşamba

Faşizm ve Tüketim Uygarlığı


“Şubat 1974’te İtalyan televizyon kanalı RAI’de ‘Pasolini e la forma della città’ başlıklı bir kısa belgesel yayınlandı. Pier Paolo Pasolini film boyunca sürdürdüğü monoloğuna, kentin formunu bir bütün olarak korumanın ne kadar zor olduğunu anlatarak başlıyor. Kamerasının arkasına geçip, Roma’nın kuzeyinde yer alan eski Orte kentini, Yemen’in Sana, Nepal’in Bhaktapur kentleriyle kıyaslıyor. Sonra, Agro Pontino’nun kurutulmuş bataklıklarında kurulan beş “città di fondazione”den biri olan Sabaudia’dan söz ediyor.”[1] Sabaudia’nın da aralarında olduğu bu beş “città di fondazione” (planlı şehir), Pontine Bataklıkları (sonradan adı Agro Pontino) bölgesinde bulunan ve 1920’lerle 1930’larda Mussolini’nin talimatıyla ıslah edilerek tarıma ve yerleşime açılan yerler.

“İtalyan rasyonalist mimari hareketinin model kenti olan Sabaudia, Ağustos 1933 ile Nisan 1934 arasındaki birkaç ayda inşa edildi. Diğer beş kentten bir diğeri olan Pontinia’nın inşası için açılan proje yarışmasına katılıp seçilmeyen Le Corbusier, Sabaudia’yı fazla hülyalı ve romantik bularak planını eleştirecekti.”[2]

Aşağıdaki pasaj, İtalyan televizyon kanalı RAI’de yayınlanan “Io e…” adlı belgesel dizisinin Pasolini’nin konuk edildiği 7 Şubat 1974 tarihli video kaydından çevrildi.[3] Belgeselden alınan bu kesitin Türkçe altyazılı videosu metnin altında yer alıyor. Bölümün tamamını İtalyanca olarak izlemek için bkz. Pasolini e la forma della città

 

Mussolini, yeni kurulan Sabaudia kentini ziyaret ediyor, 7 Temmuz 1934

 

Önümüzde bambaşka bir şehrin yapıları, sureti, izdüşümü var. Tuhaf, kasvetli bir lagün ışığına gömülmüş. Halbuki etrafı hoş bir Akdeniz makisiyle çevrili. Sabaudia burası.

Hasta Gezegen “La Planète Malade”


Aşağıdaki metin, Guy Debord’un 1971’de Internationale Situationniste dergisi için yazdığı, ama grup dağılıp dergi yayınlanmadığı için ancak 2004’te Gallimard tarafından yayınlanmış olan “La Planète Malade” başlıklı yazısının çevirisidir. Kaynak: A Sick Planet, çev. Donald Nicholson-Smith (Seagull Books, 2008). 

 


 

Bugün “çevre kirliliği” moda, aynen devrimin moda oluşundaki gibi: Toplumun tamamını etkisi altına alıyor ve gösteride yanıltıcı biçimde temsil ediliyor. Hatalarla dolu, anlamayı engelleyen bir dolu yazı ve konuşmadaki sıkıcı bir gevezelikten ibaret, buna rağmen herkesi yakalıyor. Bir ideoloji olduğunu her yerde belli ediyor ama gerçek bir süreçmiş gibi kabul görüyor. Aynı ölçüde iç çelişkilerle malul iki antagonist hareket –meta üretiminin en yüksek aşamasına varışı ile topyekûn yadsınması projesi–

Zihinsel Lüks


René Magritte’in de üyesi olduğu Belçika Komünist Partisi 1950’de sanatçıları işçilerle buluşmaya ve işçiler için sergi düzenlemeye davet eder. Sanatçılar Anvers’de liman işçileriyle, Valon ve Brüksel’de madencilerle biraraya gelirler. Davetli sanatçılar, Andrée Bosquet, Frans Depooter, Georges Lallemand, Kurt Peiser ve René Magritte, 15 Nisan 1950’de Lyon’da açılan “Sanat ve Barış” başlıklı sergiye katılırlar. Magritte, sergiden sonra Parti’ye aşağıdaki mektubu yazar. Kaynak: René Magritte, “Note to the Communist Party”, Selected Writings içinde, ed. Kathleen Rooney ve Eric Plattner, çev. Jo Levy (University of Minnesota Press, 2016) s. 133.

 

 

İşçilerin resimlerle buluşması çok kötü geçti, çünkü sanatsal faaliyet ile siyasi faaliyetin doğaları konusunda baştan bir kafa karışıklığı söz konusuydu. Siyasi mücadele, mevcut koşullarda en düşük

7 Kasım 2022 Pazartesi

Siyaset uzun soluklu bir yoldur.

Siyaset uzun soluklu bir yoldur. İYİ PARTİ bugünkü hamlelerini geçen seçim öncesi yapsaydı, şimdi ana muhalefet partisiydi. Gerçek bir siyasi parti değilseniz,

27 Eylül 2022 Salı

Bu seçim kazanılamaz ama güçlenir

Siyaset uzun soluklu bir yoldur. İYİ PARTİ bugünkü hamlelerini geçen seçim öncesi yapsaydı, şimdi ana muhalefet partisiydi. Gerçek bir siyasi parti değilseniz, eğer aparatsanız yok olmak uğruna ortak amaca yönelik davranabilirsiniz. Ama siyasette bir ideanız varsa, ilkeler üzerine kurulmuş belli bir duruşu olan bir parti iseniz

3 Şubat 2022 Perşembe

"S-400" leri neden aldık?


Konu ile ilgili teknik bilgisi  olmayan, strateji den bi haber, diplomasinin getirdiği davranışları okuyamayan kişilerin sorabileceği bir soru -"S-400" leri neden aldık? - 'Bize mi saldıracaklar?' 'Ne gerek vardı?' 
Bir de bu soruları devleti yönetmeye talip kişiler soruyorsa vah ki, ne vah ! 

Bırakın ülkeyi-devleti yönetmeyi, herhangi bir dükkanı teslim ettiğimizi düşünelim? O ne?
Yangın tüpü ! 


'Ne gerek var, yangın mı çıkacak?  Dehşet verici ! Aaa bir de yangın sigortası, deprem sigortası henüz başımıza bir şey gelmemişken bir sürü masraf bu mantıkla.

Türkiye'de Hava koruma sitemleri katmanlardan oluşur. "S-400" e   gelene kadar bir çok