Uğur Mumcu

Uğur Mumcu
Bu toplum, bedeninden hiç eksilmeyen yaralarla yaşıyor…

Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...




24 Haziran 2025 Salı

Sessizlik, Katliamları Örtemez, Unutturamaz: Adalet ve Empati İçin Bir Çağrı

Bugün, 24 Haziran 2025, dünya bir kez daha çatışma bölgelerinden gelen haberlerle sarsılıyor. İsrail ve İran arasındaki tırmanan gerilim, Gazze'deki insani kriz ve diğer birçok çatışma alanı, insanlığın ortak değerlerini sorgulamamıza neden oluyor. Bu makalede, sessizliğin katliamları örtemeyeceğini ve unutturamayacağını vurgulayarak, adalet ve empatiyi her zaman ve her yerde savunmanın önemini ele alacağız. Ayrıca, uluslararası toplumun çatışma bölgelerindeki çifte standartları sorgulaması ve her kayba eşit derecede hassasiyet göstermesi gerektiğini tartışacağız.
Sessizliğin Gücü ve Sınırları
Sessizlik, bazen bir koruma mekanizması olarak algılanabilir. Ancak, çatışma bölgelerinde sessizlik, genellikle görmezden gelinen acıları ve kayıpları gizler. Gazze'de 60.000 masumun toprağa gömülmesi, İsrail'deki 30 sivilin kaybına gösterilen küresel empatiyle karşılaştırıldığında, bu sessizliğin ne kadar derin olduğunu görüyoruz. Medya, uluslararası toplum ve bireyler, bazen belirli kayıplara daha fazla dikkat çekerken, diğerlerini göz ardı edebiliyor. Bu durum, çatışmaların insani boyutlarını anlamakta ve adalet arayışında ciddi bir engel teşkil ediyor.




Sessizlik, katliamları örtemez, çünkü acılar bir şekilde gün yüzüne çıkar. Ancak,

1 Haziran 2025 Pazar

Sivil Anayasa Neden Önemli ve Gerekli?

Sivil Anayasa Neden Önemli ve Gerekli?
  1. Darbe Anayasalarından Kurtulma İhtiyacı:
    • Türkiye’nin mevcut anayasası (1982 Anayasası), 1980 askeri darbesinin ürünüdür ve askerî yönetim tarafından hazırlanmıştır. Bu anayasa, devlet merkezli, birey hak ve özgürlüklerini sınırlayan ve askerî vesayeti güçlendiren bir yapıda olduğu için sıkça eleştirilir. Sivil anayasa, bu darbe mirasından kurtulmayı ve demokratik bir anayasa

Niye 'Yeni bir anayasa yapalım' yerine 'sivil anayasa' diyorlar?

"Sivil anayasa" terimi, Türkiye'de genellikle mevcut anayasanın yerine önerilen yeni bir anayasa için kullanılır ve bu terim, anayasanın hazırlanış sürecine ve ruhuna vurgu yapar. "Yeni bir anayasa yapalım" demek yerine "sivil anayasa" denmesinin temel nedenleri şunlardır:

  1. Sivil İnisiyatif Vurgusu: "Sivil anayasa" ifadesi, anayasanın askerî veya darbe dönemlerinde yapılan anayasalara (örneğin 1961 veya 1982 Anayasaları) karşı, halkın katılımıyla, demokratik ve sivil bir süreçle hazırlanmasını ifade eder. Türkiye'de 1982 Anayasası, 1980