'' Bir çok dizi yaz döneminde başlamış fakat Eylül ayında sezon başlaması ile birlikte,izleyicilerin kendi dizilerine dönmesi yada daha çok beğenerek izleyeceği farklı bir altarnatifi olduğu için ikinci plana atılmıştır.Aynı şekilde tüm sezon izlenme rekorları kıran bazı diziler`de sezon finalı verildikten sonra sezonda yeni döneme başlamış ve istediği reytingi görememiştir.Bunun nedeni de seyircinin o diziden çok daha fazla beğenerek izlediği başka bir dizinin yerini almış olmasıdır.
Genellikle izleyiciler dizinin konusuna ve başrol oyuncularına göre dizinin izlenip izlenmeyeceğine karar verir. Özellikle kişinin hayran olduğu dizi yayında iken ,diğer tarafta reytingleri alt üst eden diziyi tercih etmeyebilir. Dizilerin izlenme oranlarının belirli bir seviye ve üzerinde olması gerekmektedir. Eğer gerekli izleyici yüzdesini yakalayamıyorsa diziler erken finallle yayından kaldırılmaktadır. ''
'Diziler neden yayından kaldırılıyor ?' Bu başlık altında , Dizilerin kaldırılma sebebi ' yetersiz reyting ' olayına bağlanmış.
Sanırım onca emek verilen, bir heves binbir heyecanla başlayan dizilerin izleyici yüzdesine bakılıyor ve 'olmadı, kaldırmalıyız, iflasa gider... v.s.' serzenişleri ile diziye son vermeye karar veriliyor.
Son günlerde ekranlarda bir dizi fırtınası esmeye başlamışken, 2024 sezonu girdiği andan itibaren bir çok dizi sezon finali vermiştir.
Bu her sezon olağan tekrar ederken bu yıl sapır sapır dökülme dikkat çekiyor. Aşağıda değineceğim nedenlerle ilerleyen yıllarda korkarım dizilerin yüzüne hiç bakılmayacak.
En çok emek verenler ve neredeyse tüm kazançlarını diziye bağlayan yapımcılar izlenme oranının düşük olmasını hangi nedenlere bağlıyorlar merak ediyorum.
Şöyle bir duyar gibi yapsam nedir acaba..? ;
_Hikaye izleyiciyi sarmadı.
_Kask oturmadı.
_Zamanlama yanlıştı.
gibi gibi...
Oysa diziyi izletmeyen öyle basit ve küçük ayrıntılar var ki, nedenleri bir kaç başlıkta toplanamaz. Ve izleyici her dizide başka bir nedenle uzaklaşır yada hiç yaklaşmaz. Hikayeniz çok kuvvetli olabilir , en sevilen yüzler oyuncu olarak seçilebilir ama kendisini izlettiremez.
Yığınla, sayısız ayrıntı nedeniyle..
'Bu kadar ayrıntıyı kim düşünecek..?' Hiç yorulmaya gerek yok.
Bu tüm ayrıntıları altında toplayan tek şey var 'samimiyet' . Dizi için milyonlarca dolar harcamanıza, yüksek ücretlerle oyuncu transferlerine gerek yok. Sadece SAMİMİYET.
Bu nasıl olacak?
- Fırından çıkarılan böreğin dumanın hissettireceği sıcaklıkla..
- kahvaltı yapan aile sahnesinde tüm dizilerde adet haline gelmiş o çatal ucundaki salatalıktan vazgeçilerek.
( Tabii 'bir kere de domates, peynir yiyin be kardeşim' derdim ama söylediğim daha başka bir şey.)
- Dışarıdan gelip üstüyle başıyla, el yıkamadan sofraya oturmalar...
Kısaca normal ailelerde yapılmayan her şey dizilerde var.
Sırala sırala bitmez.. Zengini fakiri hepsinin evi boğaza nazır falan filan..
- Çok mecburmuş gibi esas kızın yanına mutlaka bir yakın arkadaş eklenir esas kızın yan ruhu olmak zorundadır. Onunla yatar onunla kalkar, birlikte hisseder acayip sıkıcı bir durum. Bu yapışık arkadaşın bir hayatı yoktur. Evi ailesi kimdir nedir bilinmez.
Samimiyet ve gerçek olması tek beklenti oluyor diye düşünüyorum.
Ve sanıyorum artık senaryolar haftalık yazılıyor. Hikayelerde bütünlük yok.
; Bir karakteri tanıyorsunuz, artık onun hangi durumda nasıl düşünüp nasıl davranacağını izleyici kestiriyor ama senaristler alakasız öyle bir ek yapıyorlar ki orada kopuyorsunuz. İzleyici olarak biraz da sizinle alay edildiğini hissediyorsunuz.
Oradan oraya geçiyorum ama öyle çok örnek var ki, birden aklıma geldi. :
Kıvanç Tatlıtuğ dizisi (Aile) .. Çok severim, çok güçlü oyuncu olduğunu bilirim..
Doğal olarak diziden beklentim yüksekti.
Serenay Sarıkaya pek takip etmem kendisini ama 2.3. rollerdeki bir kaç kişi ile birlikte oyunculuk müthişti.
Kıvanç Tatlıtuğ olmamış. 1.,2.,3. bölüm derken hala bir şeyler bekliyorum ama olmamış.
Önce 'evlendikten sonra bir tutukluk gelmiş..' dedim.. Sonra kendimce nedenin ses tonu değiştirmesine bağladım. Sanki sese dikkatini verirken gözler boş bakıyor, rahat olmasını engelliyor gibi geldi bana. Kendi normal ses ve kendine ait tavırlarda rahat olsaydı konu daha akıcı işlenir ve izlenirdi diyorum.
Kıvanç Tatlıtuğ'un oynayamadığını değil değerlendirilemediğini düşünüyorum.
Oynatmak, oyuncunun oynaması kadar önemli.
Daha bir çok şey sıralayabilirim.
Birbirinin aynı olan, mimiksiz botoks lu yüzlerden gına geldiğini hiç söylemek istemiyorum bile..
Eminim ki, tiyatrolarda yüzü hiç tanınmayan çok değerli en azından doğal olabilecek ne oyuncular vardır.
Sanki bir havuz var, içine bir avuç oyuncu doldurulmuş ve döne döne aynı yüzler...
Esası yakalamak başka bir içgörü, bilgi yetenek gerektiriyor. Belki oyunculara çok da uzanmadan mutfak ve mutfağın başındakilerin belki başka işler denemeleri gerekiyor. (Bu biraz çirkin oldu ama en indirimli böyle ifade edebildim.)
ˢᵉᵈᵃ ᴾᴱᴷᴳÖᶻ
Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar
-- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notlarıDiziler neden yayından kaldırılıyor, Diziler neden başarısız, tutmayan diziler,kaldırılan diziler,başarılı diziler, hangi dizi kaldırıldı, dizi neden kaldırıldı