Uğur Mumcu

Uğur Mumcu
Bu toplum, bedeninden hiç eksilmeyen yaralarla yaşıyor…

Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...




istismar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
istismar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Aralık 2010 Perşembe

Çocuk Haklarının Felsefi Tahlili

ÇOCUK HAKLARININ FELSEFİ TAHLİLİ


Araştırmacılar tarafından, Batı’da 16Y.Y.’ye kadar Çocuğun ayrı bir varlık olarak ele alındığının görülmediği belirtilmektedir. Özellikle ortaçağda çocukların temel gereksinimleri giderilse de özel bir ilgi gösterilmemiştir. Yani çocukların kendilerine özgü giysilere, oyunlara ve besinlere sahip olması gerektiği düşüncesi söz konusu olmamıştır. Çocuklar minyatür insan olarak nitelendirilmiş ve onların yetişkinlerden farklı özelliklere sahip olduğu gerçeği önemsenmemiştir.

İnsanlığın Büyük Ayıbı : Çocuk istismarı

Son zamanlarda çocuklara yönelik cinsel tacizler ve tecavüzler daha da artan ve kanımızı donduran gelişmelerle devam ediyor ve maalesef olan bitene hep birlikte tanıklık ediyoruz. Tanıklık ettikçe suç ortaklığımız çoğalıyor ve bizler artık ne tanık ne de suç ortağı olmak istiyoruz.

Cinsel istismar ve tecavüz, yalnızca bedende değil, ruhsal yapıda da derin yaralar açar ve tedavi edilmezse ömür boyu sürecek psikolojik rahatsızıklara neden olur.

1923 yılında yayınlanan 'Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi'nde, çocukların "yaşama, gelişme, beslenme, yardım görme, istismardan korunma" hakları güvence altına alınmış ve Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından 1931 yılında imzalanmıştır.

Birleşmiş Milletler Genel Kurul'u Tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde benimsenen Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni de Türkiye de dahil olmak üzere yaklaşık 142 ülke imzalamış ya da onay ve katılma yoluyla taraf devlet durumuna gelmiştir. Türkiye, Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni 2 Ekim 1995'te uygulamaya başlamıştır.

Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne göre;

* 18 yaşına kadar herkes "Ç o c u k t u r ".
* Çocuk , yaşla ve olgunlaşma ile gelişen ihtiyaçlara sahip bi r "b i r e y d i r".
* Çocuk hakkında alınan her kararda çocuğun "g ö r ü ş ü" alınmalıdır.
* Çocukla ilgili her işlemde " çocuğun yüksek yararı " gözönünde bulundurulmalıdır.
* Çocuklar herhangi bir "a y r ı m c ı l ı ğ a" maruz kalmaksızın "e ş i t" olarak "d o ğ u ş t a n" haklara sahiptirler.
* Anne-baba "s o r u m l u l u ğ u" esastır. Devletler anne babanın bu sorumluluğunu yerine getirmesine destek olmalı, anne babanın sorumluluğunu yerine getirmedikleri durumlarda sorumluluğu devir almalıdırlar.
Çocuklarımız Ağlamasın!


Bizim Çocuklarımız!..




***
Koşmaya yeni başlamıştı adımlarım
Düştüm,
Bebeğim bir yana,
Gülüşlerim bir yana.
Anneme baktım,
Yoktu!
*
Başımda yabancı bir adam
Küçücük göğsümde kocaman elleri
Sakalları deldi geçti pespembe tenimi.
Anne, anneeeeeeee. ...
*
Bir oyun sandım
Elleri kara kara 'öcü' amcalarmış
Bir emzik düğümünde yarıldı bedenim
Altımı ıslattım sandım
Kan kaybında Boğuldu insanlık!
*
Bebektim, Çocuk olacaktım
Abla olacaktım
Altımdaki bez çıkmadan,
Kadın oldum bir buçuk yaşında...
ADAM OLDU MU o amca bedenimde ???
*
Öğretin bana;
kendi suyumu kendim alamazken
Nasıl sulayacağım bedenimde ölen çiçeği!!!
Ben kadın olmak istemedim
Ben dünyaya da gelmek istememiştim ki!
Anneeeee... babaaaaa....
*
Işığı açın!
*
Uzanamıyorum.
***