Uğur Mumcu

Uğur Mumcu
Bu toplum, bedeninden hiç eksilmeyen yaralarla yaşıyor…

Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...




29 Ağustos 2024 Perşembe

Sosyoloji Nedir?

Bu iki devrim hem modern devlet ve toplumların hem de bir bilim olarak sosyolojinin ortaya çıkışının temel duraklarıdır. Avrupa’da 1789 Fransız Devrimi ve Sanayi Devriminin gerçekleşmesine eşlik eden bir dizi şiddetli değişimler geleneksel yaşam biçimlerinin çözülmesine neden olmuştur. Öyle ki 19. yy, geleneksel dünya (üretim biçimi olarak toprağın işlenmesi ve bu üretim biçiminin şekillendirdiği tüm insanlık durumları kastediliyor) söz konusuysa, insanlık için geri dönüşün bir daha söz konusu edilemeyeceği bir netleşme ya da başlangıç yüzyılıdır. Böylesine büyük çaplı değişimler için oldukça kısa bir zaman içinde, küçük köy ve kasaba topluluklarının yerine büyük kentlerin geçmesi yeni bir toplum modelinin (modern-sanayi toplumları) ortaya çıkmasına neden olmuştur. Ancak bu yeni toplum yerinden edilmişlik, yoksulluk, zorlu çalışma koşulları gibi pek çok sorunu da bünyesinde barındıran bir toplumdur. Bu bağlamda diyebiliriz ki modern toplumların doğumu sancılı olmuştur. 19. yy’da her alanda değişim ve yerinden edilmişlik o kadar sarsıcı sonuçlar ortaya çıkartmıştır ki eskiye, bir öncekine veya sınanmış, bildik, güvenli olana özlem duyma şeklinde de tanımlanabilecek olan nostalji; şiir, edebiyat ya da siyasette değil tıp alanında ortaya çıkmıştır. O dönemlerde yeni yeni teşhisi konulan (tanımlanan) bu hastalığın ilk kurbanları arasında, yaşadıkları yerlerden kopmuş öğrenciler, başka yerlerde çalışmaya giden hizmetkârlar ve askerler vardır.
 Yerinden edilmişliğin ve değişimin sersemletici etkileri o denli hissedilmektedir ki anılan yüzyılın başlarındaki kolera salgınlarında veya bugün tüberküloz olarak bilinen hastalıkla ilgili salgınlarda, hastaların bu hastalıklara tutulmadan önce “nostalji belirtileri” gösterdikleri şeklinde teşhisler konmuştur (Boym, 2009; 26). 

Değişen zaman ve mekân algısına eklenen, çoğunlukla da insanların büyük kentlerde yaşamaya başlamış olmasından dolayı, daha önce hiç karşılaşılmamış olan pek çok toplumsal sorun da 19.yy’ın ürünüdür. Sosyoloji, anılan yüzyılda bu büyük değişimleri ve ortaya çıkan yeni sorunları anlamak ve açıklamak iddiasıyla ortaya çıkmıştır. Sosyolojinin 19. yy’da bağımsız bir bilim dalı olarak ortaya çıkışıyla, ondan beklenenler arasında dolaysız bir ilişki vardır. Ama sözü edilen beklentilere sosyolojinin nasıl cevap vermesi gerektiği ile de bu bilimin doğuşu arasında doğrudan bir ilişki söz konusudur. Böylece sosyolojinin doğuşunu zorlayan iki temel neden belirleyebiliyoruz:

 19. yy’a ait koşullar ve bu koşulların insan ve toplum yaşamına ilişkin ortaya çıkardığı sorunlar 
 Bu sorunların nasıl inceleneceği, tanımlanacağı nasıl çözüleceğine ilişkin verilecek cevaplar 

Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, Avrupa’da 19 yy’da şekillenen yeni uygarlık, kendini tanımlayacak ve kendini onun üzerinden açıklamayı/tanımlamayı sürdürmek istediği yeni bir bilimi de ortaya çıkarmıştır: Sosyoloji. Bu bilim; modern insanın, toplumun ve dünyanın bilimi olarak doğmuştur. Sosyoloji, artık herkes için içtenlikle sıkılan bir yardım eli olacaktır. 19 yy ile 21 yy’ın insan toplumları için ihtiyaç ve öncelikleri ne denli farklı olursa olsun, sosyolojiye olan ilgi ve ondan beklentileri bakımından esaslı bir değişiklik söz konusu değildir.


Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar -- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder