Zeki Tekiner 17 Haziran 1980’de Nevşehir’de öldürüldü. CHP Nevşehir il başkanıydı. Eski milletvekiliydi. Yoksul köylülerin, DİSK’e bağlı sendikaların, TÖBDER’in avukatlığını yapmasıyla tanınıyordu. Nevşehir Barosu, kendisine başvuran yoksul köylüleri doğrudan Zeki Tekiner’e yönlendiriyordu. Üç çocuk babasıydı: Ayşe, Bülent ve Aylin. En büyüğü sekiz, en küçüğü ise iki yaşındaydı.
Nevşehir hakkında bazı planlar vardı. O planların önünde Zeki Tekiner gibiler engeldi. Orta Anadolu’da sola dair, DİSK’e dair, yoksul köylülerin haklarına dair hiçbir iz kalmamalıydı. Hapisten iki tetikçiyi kaçırıp, Nevşehir’e yerleştirdiler.
Kaldırıma damladı hepimizin yüreğinden bir damla kan --------------- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları
Uğur Mumcu
Bu toplum, bedeninden hiç eksilmeyen yaralarla yaşıyor…
Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...
Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...
20 Haziran 2011 Pazartesi
Zeki Tekiner cinayeti - Özgür Mumcu Köşe Yazısı
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
gazete köşe yazıları,
Köşe Yazarları,
köşe yazısı,
Makaleler
"Çocuk işçiliğine hayır" dediler
İstanbul Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne bağlı çocuk ve gençlik merkezlerinden hizmet alan çocuklar, çocuk işçiliğine dikkati çekmek için Beyoğlu'nda yürüyüş yaptı.
Alışmadık Alışmayacağız
İnsanlık Yarası Konular- 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü dolayısıyla Galatasaray Meydanı'nda bir araya gelen çocuklar, ''Ellerim Boya Yerine Kalem Tutsun'' yazılı pankartlar ve balonlar taşıyarak, ''Çocuk İşçiliğine Hayır'' sloganları atarak Taksim Meydanı'ndaki Cumhuriyet Anıtı'na kadar yürüdü.
İstanbul Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne bağlı çocuk ve gençlik merkezlerinden hizmet alan çocuklar, çocuk işçiliğine dikkati çekmek için Beyoğlu'nda yürüyüş yaptı.
Alışmadık Alışmayacağız
İnsanlık Yarası Konular- 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü dolayısıyla Galatasaray Meydanı'nda bir araya gelen çocuklar, ''Ellerim Boya Yerine Kalem Tutsun'' yazılı pankartlar ve balonlar taşıyarak, ''Çocuk İşçiliğine Hayır'' sloganları atarak Taksim Meydanı'ndaki Cumhuriyet Anıtı'na kadar yürüdü.
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
çalışan çocuklar,
Çocuk işçiliğine,
hayır
“Trans cinayetlerini durdurun”
Taksim rengârenk
Gay, lezbiyen, biseksüel, travesti ve transeksüel örgütleri,'17-18-19 Haziran Trans Onur Haftası' kapsamında Taksim Meydanı'ndan Tünel'e kadar bir yürüyüş gerçekleştirdi.
Çeşitli sahne kıyafetleri, elbiseler ve gelinlik giyen, şallar takan travestilerin, dudağının üstüne kalemle bıyık çizmiş lezbiyenlerin de aralarında bulunduğu, yaklaşık 2 bin kişilik grubun müzikler eşliğinde yaptığı yürüyüş renkli görüntülere sahne oldu. “Trans cinayetlerini durdurun”, “Anayasada ayrımcılık yapma”, “Cinsiyet kimliği değil, transfobi problem”, “Trans kimlikler hastalık değildir” yazılı döviz ve pankartlar taşıyan eşcinseller, “Susma haykır, eşcinseller vardır”, “Travestiyiz buradayız, alışın, gitmiyoruz” sloganları eşliğinde yürüdü.
Çevredeki yurttaşların ilgiyle izlediği yürüyüşte, bazı yurttaşlar gruptakilerle fotoğraf çektirdi. Tünel’de yapılan açıklamalarda konuşan Ebru Kırancı, anayasanın 10. maddesine cinsel yönelimlerin eklenmesi gerektiğini belirterek işyerlerinde eşcinsel kotası uygulanmasını, transseksüel cinayetlerinde katilin en ağır cezayı almasını ve siyasilerin “eşcinsellik hastalıktır” şeklindeki söylemlerden vazgeçmesini istediklerini ifade etti.
Gay, lezbiyen, biseksüel, travesti ve transeksüel örgütleri,'17-18-19 Haziran Trans Onur Haftası' kapsamında Taksim Meydanı'ndan Tünel'e kadar bir yürüyüş gerçekleştirdi.
Çeşitli sahne kıyafetleri, elbiseler ve gelinlik giyen, şallar takan travestilerin, dudağının üstüne kalemle bıyık çizmiş lezbiyenlerin de aralarında bulunduğu, yaklaşık 2 bin kişilik grubun müzikler eşliğinde yaptığı yürüyüş renkli görüntülere sahne oldu. “Trans cinayetlerini durdurun”, “Anayasada ayrımcılık yapma”, “Cinsiyet kimliği değil, transfobi problem”, “Trans kimlikler hastalık değildir” yazılı döviz ve pankartlar taşıyan eşcinseller, “Susma haykır, eşcinseller vardır”, “Travestiyiz buradayız, alışın, gitmiyoruz” sloganları eşliğinde yürüdü.
Çevredeki yurttaşların ilgiyle izlediği yürüyüşte, bazı yurttaşlar gruptakilerle fotoğraf çektirdi. Tünel’de yapılan açıklamalarda konuşan Ebru Kırancı, anayasanın 10. maddesine cinsel yönelimlerin eklenmesi gerektiğini belirterek işyerlerinde eşcinsel kotası uygulanmasını, transseksüel cinayetlerinde katilin en ağır cezayı almasını ve siyasilerin “eşcinsellik hastalıktır” şeklindeki söylemlerden vazgeçmesini istediklerini ifade etti.
Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
biseksüel,
Gay,
lezbiyen,
transeksüel,
travesti
17 Haziran 2011 Cuma
Bugün küçüğüz...Ama yarın büyüyeceğiz
Bugün küçüğüz. Ama yarın büyüyeceğiz. Okuyup ailemize. milletimize ve devletimize faydalı insanlar olacağız. Subay, doktor, avukat, öğretmen, hakim, mühendis, memur, tüccar olup, yurdumuza hizmet edeceğiz.
Bir ülkenin geleceği için, çocuk çok önemlidir. Gelecekte büyüyecek
Kimsesiz Çocuklar - Sokak Çocukları (Bizim Çocuklarımız)
Henüz küçük olduğumuz için, her ihtiyacımızı annemiz ve babamız karşılar. Babamız dışarıdaki ihtiyaçlarımızı karşılar. Annemiz bize bakar, yiyecekleri pişirir, giyeceklerimizi diker ve onarır. Annesiz ve babasız çocuklara "Çocuk Esirgeme Kurumu" bakar.Bir ülkenin geleceği için, çocuk çok önemlidir. Gelecekte büyüyecek
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
çocuk,
kimsesiz çocuklar,
sokak çocukları
Kimsesiz Çocuklar - Sokak Çocukları (Bizim Çocuklarımız)
Sokak Çocuğu Kimdir ?
24 Saat sokakta yaşayan, ailesiyle ilişkileri kopuk olup geçimini sokaktan sağlayan, zaman
zaman suça bulaşıp zaman zaman tiner bali gibi uçucu maddeler kullanan ya da bunlara gereksinim duyan, sokağın özgür ortamını mekan edinen çocuklardır.Bu çocukların aile , okul, çocuk kurumları gibi kendine karşı sorumluluğu olan kişi yada kurumlarla hemen hemen hiç temasları bulunmamaktadır. Çeşitli nedenlerle evden kaçmış, aile ve toplumla olan bağları tamamen kopmuş olan bu çocuklar komünler halinde, kendilerine özgü kurallarıyla köprü altı yaşamını seçmiştir.Yaşamı ve/veya yaşam kaynakları için sokak onların 24 saatlik meskenleridir.
Sokakta Çalışan Çocuklardan Farkı Nedir ?
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
çalışan çocuklar,
çocuk,
çocuklar,
çocukları,
çocuklarımız,
kimsesiz,
kimsesiz çocuklar,
sokak,
sokak çocukları,
sokakta yaşayan,
tiner,
tinerci
Birimizin yarası hepimizin canını yakıyor !..
Hepimizin yarası, hep aynı yerde…
NOTRE DAMME
Notre Damme’nin Kamburu adlı filmde, insana dehşet verecek kadar çirkin olan kilise zangoçu Qasimado, güzel çingene kızı Esmeralda’yı darağacından kurtarır ve kilisenin dev çanları arasına saklar.Bunu yaptığı için, baş rahip tarafından kırbaçla dövülür..
Qasimado’yu ilk gördüğünde, tarifsiz bir dehşete kapılan ama sonra bu iyi kalpli zangoca minnet duyan çingene kızı, onun yüzündeki yaralara parmaklarıyla dokunur.Hilkat garibesi zangoç, çingene kızının gözlerine bakar ve “Yaram orada değil, burada” der..Gösterdiği yer kalbidir…
Bizim yaralarımız da tıplı zangoç Qasimado gibi tenimizin altında kanıyor.Gözyaşı kanıyor, alın teri kanıyor, isyan kanıyor, hüzün kanıyor ama hep içimizden kanıyoruz…
Küçük bir çocuk, geçim derdi yüzünden okuldan alındığında, kalem tutarken bile yorulan narin parmaklarıyla, koyu gri, soluksuz bir kaporta atölyesinde zımpara yaptığında, kanayan parmakları değildi…
Öldürülen Gazeteciler
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
insanlık,
NOTRE DAMME,
yarası
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)