Uğur Mumcu

Uğur Mumcu
Bu toplum, bedeninden hiç eksilmeyen yaralarla yaşıyor…

Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...




25 Ocak 2024 Perşembe

1720 Mali Krizi, tarihte büyük bir finansal çöküntü

1720 Mali Krizi, tarihte büyük bir finansal çöküntü olarak anılır ve İngiliz ekonomisi için önemli bir dönüm noktasıdır. Bu kriz, Güney Denizi Şirketi'nin hisselerinin değerinde büyük bir düşüş yaşanması sonucu patlak vermiştir. Kriz boyunca İngiliz Parlamentosu, bankacıların yılanlı çuvallara dikilip Thames Nehri'ne atılmasına ilişkin bir kararı tartışmıştır. Bu yazıda, 1720 Mali Krizi ve bankacıların cezalandırılması hakkında daha detaylı bilgi vereceğim.


Güney Denizi Şirketi, 1711 yılında İngiliz hükümeti tarafından kurulmuş ve güney Amerika'daki ticaret faaliyetlerini finanse etmek için halka açılmıştı.

19 Ocak 2024 Cuma

Savaş Gemilerinin rengi / savaş gemileri neden 'gri' dir?

gri rengin deniz üzerinde gündüz en fazla beş kilometreden gözle görülebilmesi, gece de hiç görülememesi sebebiyle savaş gemilerinde gri renk tercih edilir.


eski dönemlere ait bir düşünce olarak çıkan bu akım günümüzdeki teknoloji seviyesine rağmen halen geçerliliğini korumaktadır. o yıllarda savaşların ve operasyonların daha yakın mesafelerde yapılıyor olması, radar teknolojisi yeni olması ve atış yapmak için düşmanın önce radar ile belirlenmesi sonra da atış menziline girmesinin gerekmesi sebebiyle savaş gemileri fark edilmemek için gri kamuflaja boyanıyordu. günümüze baktığımızda uydu ve radar sistemleri ile bırakın kilometreyi, neredeyse dünyanın öbür ucundan herhangi bir deniz aracını tespit edebiliyorsunuz ve ona müdahale etmek için artık görüş alanınıza girmesine gerek de yok. fakat buna rağmen yine de savaş gemilerinin çok büyük bir kısmı gri kamuflaj ile görev yapıyor.


çünkü modern savaş gemilerinin elektronik muharebeler sebebiyle ya da çeşitli arızalarla muharebeleri eski usüle göre sürdürmek zorunda kalma ihtimali hala geçerli. aslında günümüz gemi

13 Ocak 2024 Cumartesi

TERÖRÜN GAYRİMENKUL DEĞERİNE ETKİSİ

DİYARBAKIR İLİ SUR İLÇESİ ÖRNEĞİ

ÖZET ( yüksek lisans bitirme ödevidir) 

Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Anadolu, bilinen en eski kültür başkentleri arasında yer almaktadır. Anadolu ve Trakya Yarımadası’nı ve Mezopotamya Bölgesinin kuzeyini sınırları içinde barındıran Türkiye’nin tarihi açıdan sahip olduğu zenginliklerinden biri olan Diyarbakır surları Dünya kültür mirasları listesinde olduğu görülmektedir. Bu çalışmada terörün gayrimenkul değerine etkisi hakkında genel bilgilendirme yapıldıktan

Her şeyin ötesinde ne var?

Öğrenmişliklerimden, bildiklerimden, bildiğimi zannettiklerimden ve bilmediklerimden aktarıyorum teker teker…

öğretilmeli insana insan öğrenme kişisel gelişim

Öğretilmeli insana, her şeyin ötesinin sağlık olduğu. Sağlığını kaybetmesi takdirinde hiçbir şeyin anlamının kalmayacağı öğretilmeli. Her şeyin bir sonu olduğu, her sonun bir başlangıç olduğu, öğretilmeli insana. Hiç korkmadan, durumu kendine bile izah etmeden ilerlemeli bu

8 Ocak 2024 Pazartesi

Türkiye Vatan Savunmasına yeni başlamıyor

Türkiye vatan savunmasına Kıbrıs harekatıyla başlamıştır. 

Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar -- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları

24 Aralık 2023 Pazar

Bu yol emperyalizmin, Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığının,vatana ihanetin yoludur.

Ardı ardına gelen şehit haberleriyle yine yandık,dağlandık. Ruhları şad,mekanları cennet olsun.Allah'ın rahmeti üzerlerine olsun. Hakları ödenmez. Yattıkları yer Türk milletinin bilinci,vicdanı ve toplumsal hafızasıdır.


Herhalde Milletimizin hissiyatını en iyi yine Akif anlatmakta: "Vurulmuş tertemiz alnından yatıyor/ Bir hilal uğruna Yarab ne güneşler batıyor/ Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker/ Gökten ecdad

9 Aralık 2023 Cumartesi

Emperyalizmin “Değişim” Retoriği ve Gölgelenen “Yıkım”


“Sosyalizm geleceğe çarpıp yıkıldı”… Bu sözle,r bir füturolog olarak tanıtılan Alvin Tofflere ait. Füturoloji, sosyolojinin güncel ve pazarlanan bir dalı. Geleceğe dönük kurgu ve hesapların olası toplumsal/bireysel karşılıklarıyla birlikte incelenmesini anlatıyor. Bir tür “gelecek bilimi” olarak tarif edilebilir.

“Gelecek”, Ekim Devrimi ile birlikte aynı anda hem umut hem de korkunun adı oluyor. “Gelecek”, artık emperyalizmi korkutuyor. Sosyalist sistem on yıllar boyunca “geleceğe” dair her tür uğraşı emperyalizmin elinden alıyor. 1970li yıllardan itibaren “gelecek” emperyalizmin eline düşüyor. “Gelecek”, bu kez emperyalizmin elinde “iksir”leşiyor. Değişen ya da değişecek her şey emperyalizmin hanesine yazılmak isteniyor.

“Gelecek” olgusunun bu denli öne çıkarılması ve bir dizi ilişki argümanıyla sürekli gündemde tutulmaya çalışılması esas olarak, daha fazla “değişmeye gebe” bir dünyada daha “akıllı ve sağduyulu” olmaya çağıran bir ideolojik işlev görüyor. Bugünlerde kim “akıl ve sağduyu”dan söz ediyorsa, temkinli yaklaşmakta fayda var. “Akıl ve sağduyu” bugün “kendinizi koyverin, herşeyi hareketsiz bir biçimde izleyin ve ayak uydurmaya çalışın” demek. Çünkü, “akıp giden için yapacak bir şeyiniz yok, bu bizim işimiz” diyen bir emperyal dayatma söz konusu. Böylesi bir dayatma için en işlevsel argüman ise “gelecek” olsa gerek. Geleceği görebilmek bir sanat haline getirilmişse, bu sanatı ancak birileri -siz emperyalistler olarak algılayın- icra edebilir deniliyor.

“En karanlık nedir sorusuna “gelecek” diye cevap vermiş bir düşünür. Geleceği kestirmek, geleceği öngörmeye çalışmak daima bir sanat olarak kalacağa benziyor. Ancak bilgi merkezli çağımızda küresel rekabetin beklentileri hızla arttığından, geleceği görebilme sanatı bir zorunluluk haline gelmiştir.” [KURT DİLEK] 

Değişim, kolay kolay karşısında kimsenin duramayacağı bir olgu. Değişimin bir retoriğe dönüşmesi içinse argümanlarla pekiştirilmesi gerekir. Emperyalizm değişim retoriğini, “geleceğe” dair her tür uğraşı kendi işi haline getirerek biçimlendiriyor. Değişimi retorik düzeyinde kendisine devşiren emperyalizm, yıkımını gölgeliyor.