Uğur Mumcu

Uğur Mumcu
Bu toplum, bedeninden hiç eksilmeyen yaralarla yaşıyor…

Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...




1968 kuşağı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
1968 kuşağı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Ekim 2010 Pazar

78'liler... / 2

Gönlünü devrime kaptırmış 78’liler için uğrak yerlerinden biri cezaevleriydi. İzinsiz gösteriler, forumlar, yazılamalar cezaevini gerektirmiyordu. Bu eylemlerde yakalananlar bir günlük gözaltının ardından bazen karakolca, bazen de savcılıkça serbest bırakılıyordu. Ancak silah bulundurma, çatışmalarda yakalanma ya da yukarıdaki eylemler nedeniyle sürekli yakayı ele verme farklıydı.

Mustafa Balbay

Cumhuriyet / Yazı Dizisi-


Cezaevine girmek onur, sevgili edinmek sabıkaydı
Bunlar birkaç aylık hapis cezalarını gerektiriyordu. Cezaevinden çıkan bir kişi, büyük bir işlev üstlenmiş lider edasıyla okula gelirdi. Karşılama da öyle olurdu. Etrafında daha çok insan bulunurdu. Kantine gittiğinde de havası başka olurdu. Bir anlamda onur belgesi edinmiş demekti. İçeriden anılar, karşılıklı kahkahalar eşliğinde ballandırılarak anlatılırdı. Cezaevinden çıkanın etrafındakiler, kendisini birkaç kez ziyaret etmiş olurdu. Her ziyaretin önü arkası ayrıca paylaşılırdı. Cezaevine girmenin hukuktaki karşılığı sabıka ise, devrimci hareketteki karşılığı onurdu.
Sabıka sözcüğünün devrimcilikte karşılığı ise şuydu:
Sevgili edinmek...
Olacak iş değil!

78'liler... / 1

Türkiye’de 12 Eylül'e giden yol ve 12 Eylül sonrası çok tartışıldı. O dönemin koşulları, terörün nedenleri değişik boyutlarla masaya yatırıldı. O dönemin gençliği için de çoğunlukla kayıp kuşak denildi. Gerek 12 Eylül'ün öncesinde gerekse sonrasında büyük acılar yaşayan bu kuşak gerçekten kayıp mıydı?

Mustafa Balbay

Cumhuriyet / Yazı Dizisi
Türkiye’de 12 Eylül’e giden yol ve 12 Eylül sonrası çok tartışıldı. O dönemin koşulları, terörün nedenleri değişik boyutlarla masaya yatırıldı. O dönemin gençliği için de çoğunlukla kayıp kuşak denildi. Gerek 12 Eylül’ün öncesinde gerekse sonrasında büyük acılar yaşayan bu kuşak gerçekten kayıp mıydı? Bizce değil. 68 hareketinin devamı olarak kendisini devrime adayan bu kuşağın çok büyük hayalleri vardı. Ama bu hayallerin hiçbiri kendileri için değildi. İşçiler için, köylüler için, Türk toplumu içindi. Bu hayallerin yaşama geçirilip geçirilememesi ayrı konu; başlı başına kurulabilmesi bile büyük bir özveriyi gerektiriyordu. Yazı dizisinde 78 kuşağı diye adlandırılan o dönemin gençliğinin neler hayal ettiğini, bunları gerçekleştirebilmek için neleri göze aldığını ve sonrasında nasıl bir sert darbe kayasına çarptığını aktarmaya çalışacağız. Bütün yönleriyle ortaya koymak diye bir iddiamız yok. Hani derin bir tahıl silosundan örnekleme alma yöntemiyle değişik katmanlardan örnek buğday alırlar ya, işte öyle bir çalışma bu. Dizi okura açık. Eksik bıraktığımız ya da farklı baktığımızı düşündüğünüz konular olduğuna inanıyorsanız, sayfa hepimizin.