Cumhuriyetten ne anlıyoruz? Amacı, ilkeleri nelerdir? Soruları, kuşkuları yanıtlayabilmek için amacı ve kuralları ortaya koymak gerekir.
Tebaa oluştan, kulluktan vatandaşlığa geçiş, vatandaşların ülkenin geleceğini belirleme hakkı; egemenliğin kayıtsız şartsız vatandaşlara ait olması, vatandaşlar arasında ayrım gözetilmemesi, yasalar ve yasa uygulamalarında eşitlik, hiçbir cemaate, kişiye, aileye yönetimde imtiyaz tanınmaması, herhalde cumhuriyetin olmazsa olmaz (sine qua non) ilkeleridir.
***
88 yılda toplumun oldukça önemli bir bölümü vatandaşlık bilincine ulaştı mı? Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olması özlemi gerçekleşti mi? En azından yasalar karşısında eşitlik sağlanabildi mi? Mevki, gelir ve servet farklarının, dini inançların, hatta belli cemaat, tarikat ve derneklere mensubiyetin vatandaşlar arasında yarattığı ayrım giderildi mi? Bu soruların ciddi yanıtlarını bulmak gerekir.
Cumhuriyeti kurmak ve korumakta başarılı değiliz. Cumhuriyete sahip çıkacak, kollayacak güç ülkenin vatandaşlarıdır. Her siyasal ve ekonomik düzenin kendine özgü bir insan davranış biçimi ve özellikleri vardır. Vatandaşlık bilinci, egemenliğe sahip olma tutkusu, haksızlığa başkaldırı, haklarını savunma isteği ve gücü, cumhuriyet düzenine uygun davranış özellikleridir. Tebaa olma duygu ve alışkanlığından kurtulamamış, irdeleme yeteneği gelişmemiş, çeşitli çıkar çevrelerinin iğvasına, ayartısına kapılan, tepki vermeyen, en azından yeterli duyarlılığı göstermeyen bir toplumda cumhuriyet düzenini kurmak, yaşatmak olanaklı mı?
Cumhuriyet için beliren yeni tehlike, gizli amaç anayasa değişikliği veya yeni anayasa alalamasıdır. Bu konuda bir vatandaş olarak kaygılarımı açıklayayım. Bir kez sunuluşu içtenlikli, samimi değil. Halk yeni anayasa istiyor sloganı, bence dayatmanın üstü örtülü ifadesi, politik gerekçesidir.
***
Keşke halkımız anayasayı okusa da tepki verse, bilinçli bir istekle ortaya çıksa. Böyle bir davranışı cumhuriyet açısından çok olumlu bir davranış olarak nitelerim. Açık konuşalım, ülkemizde kaç kişi mevcut anayasayı okumuş, hatta şöyle göz ucuyla bakmıştır? Sayıyı bindelerle ifade etmek bile iyimser tahmin olur. Bir kişi, anlamını bile bilmediği, okumadığı, göz ucu ile bakmadığı, içeriği hakkında bilgisi olmadığı bir şeyin değişmesini bilinçli olarak nasıl isteyebilir? Böyle bir gerekçeye hak vermek, anlamak olanaklı değil.
Yeni anayasa veya değişikliği, kuşkusuz, demokratik, insancıl, sivil, çağdaş, özgürlükçü gibi cilalı sözcüklerle süslenerek kamuoyuna sunulacaktır. Yeni anayasa isteği, aslında uzun süreli iktidarda kalma özlem ve tutkusunun yasal altyapısını oluşturma ve milli mücadelenin kalan izlerini de silme girişiminin bir alalamasıdır. Geçen yıl yapılan anayasa oylamasını anımsayalım. Anayasa değişikliği gündeme geldiğinde, uyarmaya çalışmıştık. Amaç yargı bağımsızlığını tümüyle ortadan kaldırmak, yargının siyasallaştırmasına yasal altyapı hazırlamak diye...
***
Bu amacı gerçekleştirmek için iki-üç madde değişikliği yeterli iken, asıl amacı gizlemek, alalamak için değişiklik geniş tutuldu, süslendi. Özgürlükleri genişletme, sivilleşme, 12 Eylül’den hesap sorma, çalışanlara yeni haklar gibi gerekçelerle sunuldu. Sonuç ne oldu? Yargı bağımsızlığını tümüyle ortadan kaldırma dışında değiştirilen maddeler uygulanmadı. Yalnız milletvekilliği seçimi sırasında oy kazandırır düşüncesiyle, hesap soruluyor izlenimi verebilmek için savcı, Sayın Evren’i ziyaret ederek bazı sorular sordu.
Yeni anayasa ile kişi, tek parti egemenliği pekiştirilebilir, egemenliğin bölüşülmesine zemin hazırlanabilir; bölünmenin tohumları güçlendirilebilir, kalan özgürlüklerimiz de kısıtlanabilir. Cumhuriyet için bir tehlike de yeni anayasa girişimidir. Ayartıya kapılmayalım. İşin acıklı yanı, halkımız Cumhuriyeti ortadan kaldıracak böyle bir girişimi tam olarak algılayamıyor. Halkımızı uyarmaya çalışalım.
Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar -- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder