"12 Eylül Sol-Kırımı 78'liler", 78 kuşağının hayallerini, özverilerini, hatalarını, karşılaştıkları kanlı engeller ve deneyimlerini okuyucuyla paylaşıyor.
1978, 78 kuşağı, 78'liler
Cumhuriyet Kitapları'ndan çıkan ve Mustafa Balbay'ın kaleme aldığı "12 Eylül Sol-Kırımı 78'liler" bir döneme ışık tutuyor.
Kitap kapağından;
Şarkımızı tamamlamak için...78 kuşağı
"78 kuşağı,68 kuşağından teslim aldığı devrim ateşini tam ortasından tuttu.100 metre koşucusu
Kaldırıma damladı hepimizin yüreğinden bir damla kan --------------- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları
Uğur Mumcu
Bu toplum, bedeninden hiç eksilmeyen yaralarla yaşıyor…
Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...
Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...
78'liler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
78'liler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
7 Nisan 2012 Cumartesi
30 Mart 2011 Çarşamba
Direnişin ve Dayanışmanın Tarihi Onurumuzdur
'Kızıldere onurdur'
78'liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, yönetmen Sırrı Süreyya Önder, ÖDP Genel Başkanı Alper Taş'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda aydın, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi "Direnişin ve Dayanışmanın Tarihi Onurumuzdur" pankartının arkasında bir araya gelerek, Kızıldere'de katledilen devrimci önder Mahir Çayan ve arkadaşlarını andı.
Taksim Meydanı’nda bir araya gelen grup, dev bir Mahir Çayan posteri ve “Kızıldere onurdur, onuruna sahip çık”, “Mahir, Hüseyin, Ulaş kurtuluşa kadar savaş” sloganlarıyla Galatasaray’a dek yürüdü. Kızıldere’de katledilenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunan grup adına hazırlanan açıklamayı okuyan İlknur Birol,“Onlar, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idamını engellemek için NATO’nun Ünye Radar Üssü’nde görevli üç teknisyeni kaçırmışlardı.
78'liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, yönetmen Sırrı Süreyya Önder, ÖDP Genel Başkanı Alper Taş'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda aydın, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi "Direnişin ve Dayanışmanın Tarihi Onurumuzdur" pankartının arkasında bir araya gelerek, Kızıldere'de katledilen devrimci önder Mahir Çayan ve arkadaşlarını andı.
Taksim Meydanı’nda bir araya gelen grup, dev bir Mahir Çayan posteri ve “Kızıldere onurdur, onuruna sahip çık”, “Mahir, Hüseyin, Ulaş kurtuluşa kadar savaş” sloganlarıyla Galatasaray’a dek yürüdü. Kızıldere’de katledilenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunan grup adına hazırlanan açıklamayı okuyan İlknur Birol,“Onlar, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idamını engellemek için NATO’nun Ünye Radar Üssü’nde görevli üç teknisyeni kaçırmışlardı.
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
78'liler,
dayanışmanın,
direnişin,
onurumuzdur,
tarihi
12 Mart 2011 Cumartesi
1978, 78 kuşağı, 78'liler
Devrimci mücadeleyi ve mücadeledeki sürekliliği, kuşaklarla veya kuşak farkıyla anlatmak, şu veya bu oranda eksik ve dolayısıyla yanlış sonuçlar doğurur. Ne var ki bu, çeşitli nedenlerle gündemimize girdi. Mesele salt bir tanımsa, mücadelede sürekliliği ifade eden tüm “8”ler bizi tanımlar. Fakat, 68'liliğin bir kuşak olarak anılmaya başlandığı tarihe ve o ad altında yapılanlara bakıldığında; bunun Mahir'ce, Deniz'ce, İbrahim'ce olduğunu söylemek zordur. 12 Eylül sonrasında ortaya çıkan ve kuşaklar arası sürekliliği değil, bir çeşit kuşak kopmasını yansıtan 68'lileşme; bugün, 78'lilik adına yapılanlarda yansıyacaksa; yani özünü devrimcilik değil emeklilik ifade edecekse; bu çaba Hıdır'ca, İlyas'ça, Erdal Eren'ce, Seyit Konuk'ça ..... olmayacaktır.
Bu bağlamda “kuşak dili”yle ifade etmek gerekirse; 78'i yaşatmak ve dolayısıyla tüketmemek, 78'i doğru kavramakla mümkündür. Öncelikle 78'liliğin bir yaş , bir kuşak meselesi olmadığı; yani, ondan öte bir içerik taşıdığı akıldan çıkarılmamalıdır... Yoksa, salt nostaljiyle, aykırılık içerikli söylemle, kuşak dayanışmasıyla yetinen çaba; bilerek veya bilmeyerek, tükenmeyi hızlandıracaktır.
Evet, biz 78'liyiz; Deniz'lerin, Mahir'lerin yoldaşıyız . Bugüne dek, miraslarına toz kondurmadık. Ama onları dondurmadık da... İçimize aldık, bağrımıza bastık ve yola devam ettik. Onların antiemperyalizmini, antifaşizmle bütünleştirdik. Onların mücadele haritasına yeni iller, yeni ilçeler, köyler ekledik; çeşitlendirdik, kökleştiği alanları büyüttük.
Biz 78'liyiz; çocuklarımıza Mahir, Deniz ismi koymakla yetinmedik. Devrimciliği, 70'li yılların modası olarak görüp bugün yeni modalara kapılanlardan olmadık.
Biz 78'liyiz; başkaldırı, isyan bizim işimiz. Gün geldiğinde uysallaşmak, ehlileşmek, sisteme rücu etmek, ihale labirentlerinde değer tüketmek bize yakışmaz.
Biz 78'liyiz; biz devrimciyiz. Devrimcilik büyük iştir. Ülkeyi ve dünyayı değiştirme iddiasıdır. Bu iddiadan sonra, sistemin elma şekerlerine kanmak, küçülmektir. Küçülmek bize yakışmaz.
Bugün 68'li de 78'li de olmanın kıstası, örgütlü mücadeledir; devrimciliktir. 68'lileri “masum”, 78'lileri “yırtıcı” gösteren tartışma; bizi anlatmıyor. Bu, “kuşakçılık” oyunu oynamaktır. Gerçekte ise, ‘68 gibi ‘78 de bir değerdir. Sınıflar mücadelesinde yerini almanın; sisteme karşı durmanın; devrimi ve sosyalizmi istemenin adıdır.
68'lilik ve 78'lilik bir kuşak olarak görüldüğü ve bir dernek çatısı altına hapsedildiği sürece; pek çok değer gibi o da sulanacak; içi boşalacaktır. Bu nedenle “78'lilik devrimciliktir.” sloganı öne çıkarılmalı; bu olgu, '77-'80 sürecine damgasını vuran Devrimci Hareket 'in teorik ve pratik mirası eşliğinde değerlendirilmelidir.
68'liyiz DEVRİMCİYİZ...
78'liyiz DEVRİMCİ YOLCUYUZ...
78'liler... / 3
78'liler... / 4
78'liler.../ 5
78'liler.../6
78'liler... / 7
78'liler... / 8
78'liler... / 9
78'liler... / 10
78'liler... / 11
Bu bağlamda “kuşak dili”yle ifade etmek gerekirse; 78'i yaşatmak ve dolayısıyla tüketmemek, 78'i doğru kavramakla mümkündür. Öncelikle 78'liliğin bir yaş , bir kuşak meselesi olmadığı; yani, ondan öte bir içerik taşıdığı akıldan çıkarılmamalıdır... Yoksa, salt nostaljiyle, aykırılık içerikli söylemle, kuşak dayanışmasıyla yetinen çaba; bilerek veya bilmeyerek, tükenmeyi hızlandıracaktır.
Evet, biz 78'liyiz; Deniz'lerin, Mahir'lerin yoldaşıyız . Bugüne dek, miraslarına toz kondurmadık. Ama onları dondurmadık da... İçimize aldık, bağrımıza bastık ve yola devam ettik. Onların antiemperyalizmini, antifaşizmle bütünleştirdik. Onların mücadele haritasına yeni iller, yeni ilçeler, köyler ekledik; çeşitlendirdik, kökleştiği alanları büyüttük.
Biz 78'liyiz; çocuklarımıza Mahir, Deniz ismi koymakla yetinmedik. Devrimciliği, 70'li yılların modası olarak görüp bugün yeni modalara kapılanlardan olmadık.
Biz 78'liyiz; başkaldırı, isyan bizim işimiz. Gün geldiğinde uysallaşmak, ehlileşmek, sisteme rücu etmek, ihale labirentlerinde değer tüketmek bize yakışmaz.
Biz 78'liyiz; biz devrimciyiz. Devrimcilik büyük iştir. Ülkeyi ve dünyayı değiştirme iddiasıdır. Bu iddiadan sonra, sistemin elma şekerlerine kanmak, küçülmektir. Küçülmek bize yakışmaz.
Bugün 68'li de 78'li de olmanın kıstası, örgütlü mücadeledir; devrimciliktir. 68'lileri “masum”, 78'lileri “yırtıcı” gösteren tartışma; bizi anlatmıyor. Bu, “kuşakçılık” oyunu oynamaktır. Gerçekte ise, ‘68 gibi ‘78 de bir değerdir. Sınıflar mücadelesinde yerini almanın; sisteme karşı durmanın; devrimi ve sosyalizmi istemenin adıdır.
68'lilik ve 78'lilik bir kuşak olarak görüldüğü ve bir dernek çatısı altına hapsedildiği sürece; pek çok değer gibi o da sulanacak; içi boşalacaktır. Bu nedenle “78'lilik devrimciliktir.” sloganı öne çıkarılmalı; bu olgu, '77-'80 sürecine damgasını vuran Devrimci Hareket 'in teorik ve pratik mirası eşliğinde değerlendirilmelidir.
68'liyiz DEVRİMCİYİZ...
78'liyiz DEVRİMCİ YOLCUYUZ...
78'liler... / 3
78'liler... / 4
78'liler.../ 5
78'liler.../6
78'liler... / 7
78'liler... / 8
78'liler... / 9
78'liler... / 10
78'liler... / 11
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)