Uğur Mumcu

Uğur Mumcu
Bu toplum, bedeninden hiç eksilmeyen yaralarla yaşıyor…

Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...




tarihi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tarihi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Nisan 2012 Çarşamba

Darbeler tarihi

Türkiye darbe tarihi

Cumhurbaşkanı İsmet İnönü 1 Kasım 1945’te Meclis’in yeni çalışma yılı dolayısıyla yaptığı konuşmada “Bizim tek eksiğimiz, hükümet partisinin karşısında bir parti bulunmamasıdır” dedi. Çok partili siyasal yaşama olanak sağlayan ortamın kurulmasıyla çok sayıda yeni parti birbiri ardına kuruldu. Bunların başında 7 Ocak 1946’da kurulan Demokrat Parti(DP) geliyordu. Partinin kurucuları arasında CHP’den ayrılan Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan vardı.


Türkiye darbe tarihi

30 Mart 2011 Çarşamba

Direnişin ve Dayanışmanın Tarihi Onurumuzdur

'Kızıldere onurdur'

78'liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, yönetmen Sırrı Süreyya Önder, ÖDP Genel Başkanı Alper Taş'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda aydın, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi "Direnişin ve Dayanışmanın Tarihi Onurumuzdur" pankartının arkasında bir araya gelerek, Kızıldere'de katledilen devrimci önder Mahir Çayan ve arkadaşlarını andı.
Taksim Meydanı’nda bir araya gelen grup, dev bir Mahir Çayan posteri ve “Kızıldere onurdur, onuruna sahip çık”, “Mahir, Hüseyin, Ulaş kurtuluşa kadar savaş” sloganlarıyla Galatasaray’a dek yürüdü. Kızıldere’de katledilenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunan grup adına hazırlanan açıklamayı okuyan İlknur Birol,“Onlar, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idamını engellemek için NATO’nun Ünye Radar Üssü’nde görevli üç teknisyeni kaçırmışlardı.

3 Kasım 2010 Çarşamba

Siyasi Düşünce Tarihi



Yönetim, siyaset anlayışları tarih boyu büyük bir çeşitlilik ve değişim gösterdi.


Günümüz dünyasında herkes için geçerli tek bir siyasi model bulunmuyor.
Çoğunluk, ulus devlet sınırları içinde yaşıyor ancak bu sınırlar içinde hüküm süren otoriteye karşı tutumlar farklı.
"Bu otorite tanınmalı mi, tanınacaksa nasıl ve nereye kadar? Bireyin çıkarı mı yoksa toplumun çıkarı mı önce gelmeli?"


Bunlar, çağdaş siyasi yaşamın parçası olan sorular.