Binlerce kişinin açlıkla boğuştuğu Somali-Kenya sınırındaki Dadaab Kampı….
Afrika boynuzu olarak bilinen bölge aslında hiç unutmadığı ve belli aralıklarla yaşadığı felaketle yeniden karşı karşıya. Somali başta olmak üzere Etiyopya, Cibuti ve Kenya son 60 yılın en büyük kuraklığını yaşıyor.
Komünist manifesto, Karl Marx ve Friedrich Engels'in birlikte yazdıkları ve bilimsel sosyalizmin temel ilkelerini sistemli olarak ortaya koydukları broşüre denir. Uluslar arası Emekçiler Birliği'nin ve daha sonraki sosyalist ve komünist partilerin programlarının temelini oluşturmuştur.
Marx ile Engels'in materyalist tarih anlayışını dile getiren Komünist Manifesto'da bütün sınıflı toplumların tarihinin sınıf mücadeleleri, tarihi olduğu anlatılmak istenir. Burjuvalar ve Proleterler başlıklı I. bölümde toplumsal gelişme yasaları ele alınarak, kapitalist düzenin yerini sosyalist topluma bırakacağı ve bu tarihsel rolün proleteryaya düştüğü belirtilir.
Yukarıdan beri açıkça görülmektedir ki, Marks kapitalist toplumun sosyalist topluma dönüşmesinin kaçınılmazlığını, tümüyle ve yalnızca, çağdaş toplumun gelişiminin ekonomik yasasından çıkarmaktadır. Marks'ın ölümünden bu yana, yarım yüzyıl boyunca, geniş-ölçekli üretimin büyümesiyle kapitalist karteller, sendikalar ve tröstlerle olduğu kadar, mali sermayenin boyutları ve gücündeki çok büyük artışla da kendini çok çarpıcı bir biçimde ortaya koyan ve binlerce biçime bürünerek görülmemiş bir hızla ilerleyen emeğin toplumsallaşması, sosyalizmin kaçınılmaz doğuşunun, başlıca maddi temelini hazırlamaktadır. Bu dönüşümün düşünsel ve manevi itici gücü, bizzat kapitalizm tarafından eğitilmekte olan proletaryadır. Proletaryanın burjuvaziye karşı her gün biraz daha içerik yönünden zenginleşerek bir sürü biçimlerde ifadesini bulan savaşımı, politik gücün proletarya tarafından ele geçirilmesine ("proletarya diktatörlüğü")
"Bu yapıtın nihai amacı, diyor Marks Kapital'in önsözünde, modern toplumun", yani kapitalist, bujuva toplumun, "ekonomik işleyiş yasasını açıklamaktır". Tarihsel olarak belirlenmiş, belli bir toplumdaki üretim ilişkilerinin, bunların başlangıcı, gelişimi ve çöküşünün bir incelenmesi — Marks'ın ekonomik öğretisinin içeriği işte budur. Kapitalist toplumda meta üretimi egemendir, ve o yüzden de Marks, metaın bir tahlili ile başlar.
Değer
Meta ilkönce, insanın gereksinimini karşılayan bir nesnedir; ikincisi, bir başka şeyle değişilebilen bir nesnedir. Bir nesnenin yararlılığı onu bir kullanım-değeri yapar. Değişim-değeri (ya da kısaca, değer), her şeyden önce, belirli bir miktardaki kullanım-değerinin bir türünün, belirli bir miktardaki kullanım-değerinin bir başka türü ile değişilebilme oranı, bağıntısıdır. Günlük deneyim bize
Marksizm, Marks'ın görüş ve öğretilerinin sistemidir. Marks, insanlığın en ileri üç ülkesince temsil edilen, 19. Yüzyılın (sayfa 15) üç temel ideolojik akımını sürdüren ve tamamlayan bir deha idi: klâsik Alman felsefesi, klâsik İngiliz ekonomi politiği ve genel olarak Fransız devrimci öğretileriyle birleşmiş olan Fransız sosyalizmi. Dünyanın bütün uygar ülkelerinin işçi sınıfı hareketinin teorisi ve programı olarak modern materyalizmi ve modern bilimsel sosyalizmi oluşturan ve karşıtları tarafından da teslim edilen görüşlerinin dikkat çekici tutarlılığı ve bütünlüğü, marksizmin esas içeriğinin, yani Marks'ın ekonomik öğretisinin bir açıklamasını yapmadan önce, genel olarak onun dünya görüşünün kısa bir özetini vermeye bizi zorlamaktadır.
Aydınlığın Bilgesi İlhan Selçuk'un 24 Aralık 2006 tarihli yazısı İlhan Selçuk PENCERE İLHAN SELÇUK Dayak Salgını Bir Yaşam Biçimi...
Dayak cennetten mi çıkmıştır?..
Soruya yanıt vermek zor!..
Ama “Dayak cennetten çıkmadır” özdeyişini azımsamak da kolay değil...
Edebiyatı sevenlerin okumaya doyamadığı Anton Çehov dayakla yetişmiş...
Nasıl?..
*