Uğur Mumcu

Uğur Mumcu
Bu toplum, bedeninden hiç eksilmeyen yaralarla yaşıyor…

Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...




14 Ağustos 2011 Pazar

Marksist Öğreti

Marksizm, Marks'ın görüş ve öğretilerinin sistemidir. Marks, insanlığın en ileri üç ülkesince temsil edilen, 19. Yüzyılın (sayfa 15) üç temel ideolojik akımını sürdüren ve tamamlayan bir deha idi: klâsik Alman felsefesi, klâsik İngiliz ekonomi politiği ve genel olarak Fransız devrimci öğretileriyle birleşmiş olan Fransız sosyalizmi. Dünyanın bütün uygar ülkelerinin işçi sınıfı hareketinin teorisi ve programı olarak modern materyalizmi ve modern bilimsel sosyalizmi oluşturan ve karşıtları tarafından da teslim edilen görüşlerinin dikkat çekici tutarlılığı ve bütünlüğü, marksizmin esas içeriğinin, yani Marks'ın ekonomik öğretisinin bir açıklamasını yapmadan önce, genel olarak onun dünya görüşünün kısa bir özetini vermeye bizi zorlamaktadır.



Felsefi Materyalizm

13 Ağustos 2011 Cumartesi

İlhan Selçuk - Dayak Salgını Bir Yaşam Biçimi...

Aydınlığın Bilgesi İlhan Selçuk'un 24 Aralık 2006 tarihli yazısı
İlhan Selçuk
PENCERE
İLHAN SELÇUK
Dayak Salgını Bir Yaşam Biçimi...
Dayak cennetten mi çıkmıştır?..
Soruya yanıt vermek zor!..
Ama “Dayak cennetten çıkmadır” özdeyişini azımsamak da kolay değil...
Edebiyatı sevenlerin okumaya doyamadığı Anton Çehov dayakla yetişmiş...
Nasıl?..
*

12 Ağustos 2011 Cuma

Alışmadık Alışmayacağız: Denizlerin idam edildiği cezaevi artık müze

Alışmadık Alışmayacağız: Denizlerin idam edildiği cezaevi artık müze: "81 yılda aralarında İskilipli Atıf Hoca, Deniz Gezmiş, Hüseyın İnan ve Mehmet Pehlivanoğlu'nun da bulunduğu 19 kişinin idam edildiği Uluc..."

Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar

Alışmadık Alışmayacağız: Onsuz 10 yıl

Alışmadık Alışmayacağız: Onsuz 10 yıl: "Ahmet Kaya'nın eşi Gülten Kaya, “Türkiye'deki bütün kültürler, diller, renkler ve sesler üzerinden Ahmet Kaya sürgünde kaybettiğimiz son ..."

Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar

Alışmadık Alışmayacağız: Çocuk Haklarının Felsefi Tahlili

Alışmadık Alışmayacağız: Çocuk Haklarının Felsefi Tahlili: "ÇOCUK HAKLARININ FELSEFİ TAHLİLİ Araştırmacılar tarafından, Batı’da 16Y.Y.’ye kadar Çocuğun ayrı bir varlık olarak ele alındığının görül..."

Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar

Alışmadık Alışmayacağız: İnsanlığın Büyük Ayıbı : Çocuk istismarı

Alışmadık Alışmayacağız: İnsanlığın Büyük Ayıbı : Çocuk istismarı: "Son zamanlarda çocuklara yönelik cinsel tacizler ve tecavüzler daha da artan ve kanımızı donduran gelişmelerle devam ediyor ve maalesef ol..."

Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar

Milliyetçilik Nedir, Ne Değildir, Nasıl İncelenir

Milliyetçilik Nedir, Ne Değildir, Nasıl İncelenir?

Çok değil, bundan birkaç yıl önce, Türkiye‘de birisi milliyetçilik denilen olguyu incelemeye kalksa, küçümsenmekten tutun da faşistlikle suçlanmaya kadar yolu vardı. ’70’lerin başında, Afrika’daki azgelişmiş ülke milliyetçiliğini neden incelediğimi insanlar çok merak ettiler. Aynı onyılın sonunda, Kemalist milliyetçilikle ilgili bir kitap yazıyorum diye az laf işitmedim.

İnsanlar, kendilerince haklı olarak, yaptığımın a-nakronik (zamanını şaşırmış) olduğunu düşünüyorlardı. Çünkü milliyetçilik aşılmış, zamanın gerisinde kalmıştı. Anakronik olduğunu kabul ediyorum, ama zamanının gerisinde kalmış olmasından değil de, biraz tersi nedenden ötürü. Neyse.

’90’larda artık kimseciklerin milliyetçilik olgusunu anakronik falan ilan etmeye gücü mecali yok. Kendisinin yerini alma savında olan tutunum (cohesion) ideolojisinin, Proletarya Enternasyonalizmi’nin başarısızlığa uğramasından sonra milliyetçilik öyle bir patlama yaptı ki, kişilikleri ve meslekleri itibariyle en ilgisiz olanlar bile, her yakaladıklarına “Yahu, Yugoslavya’da neler oluyor, bir anlatsana” demeye başladılar.

Milliyetçiliğin encamını, bazı makaleler dışında, daha önce iki kitapta ele aldım (Azgelişmiş Ülke Milliyetçiliği, Kara Afrika Modeli, Ankara SBF Y., 1977; Atatürk Milliyetçiliği, Resmî İdeoloji Dışı Bir İnceleme, 2. Basım, Ankara, Bilgi Y., 1990). Bir de, Marksizm ve Gelecek dergisinin 1992 başında çıkan 5. sayısında İlhan Tekeli, Alaeddin Şenel ve Mehmet Ali Ağaoğulları’yla birlikte bir açıkoturum yaptık. Daha fazla bilgi ve ayrıntı için oralara bakabilirsiniz. Burada lafı idareli kullanarak, hem olgunun en can alıcı noktalarını öne çıkarmaya hem de milliyetçiliği 21. yüzyıl eşiğindeki yerine oturtmaya çalışacağım. Yöntem olarak da, arabaşlıklar koymayı ve küçük küçük sorular sorarak yanıtlamayı deneyeceğim. Okuması kolay olur diye.

“BİZ” VE “O’NLAR”

Milliyetçilik, insanların kendi benzerleriyle bütünleşme yoluyla kendilerini güçlü ve huzurlu hissetmek için tarih boyunca başvurdukları yollardan bir tanesidir.

İnsanlar, bir gruba ait olduklarını, o grubun üyesi sayıldıklarını hissedince rahatlarlar. Bunun için iki yol kullanırlar. Ya grubun diğer üyeleriyle ortak yönlerini vurgulayarak biz duygusunu güçlendirirler, ya da grubun dışındakileri (o’nlar) dışlayarak, kötüleyerek kendi gruplarının dayanışmasını bu olumsuz yöntemle arttırmaya çalışırlar. Genellikle bu iki yolun ikisi birlikte kullanılır, ama ilke olarak, biz duygusunu oluşturan ögeler zayıf olduğu zaman, ikâme etmek için, o’nlar kavramına daha çok başvurulur. Huzursuz bir insanın, çevresiyle daha çok çatışması gibi.

Soru: “Grup” ama, hangi tür grup? Sınırları ne?