Uğur Mumcu

Uğur Mumcu
Bu toplum, bedeninden hiç eksilmeyen yaralarla yaşıyor…

Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...




uğur mumcu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
uğur mumcu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Ocak 2014 Cuma

Bu, hırsızlar düzenidir.

 ” İnsanlara can güvenliği sağlayamamış bir düzene hukuk devleti denilemez. Devrimcilerin faili meçhul cinayetlere kurban gittiği bir düzene demokrasi denilemez. Yolsuzlukların devlet yetkililerini sardığı bir düzene Anayasa düzeni denilemez. Bu, katiller demokrasisidir. Bu, hırsızlar düzenidir. ” 

Uğur Mumcu.
Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar -- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları

6 Şubat 2012 Pazartesi

Gazeteci suç işlemez

Biz bir kere suç işlemeyiz, bu bir. Kolay kolay işlemeyiz. Şimdi bandı alacaklar bir para, arkadaşı görevlendiriyorlar bir masraf, sonra kaç gün bunları dinleyecekler, hukukçulara dinletecekler. E biz biraz hukuku biliyoruz, niçin suç işleyelim durup dururken?

Gazetelerde okudum, bilmiyorum hangi arkadaş, devleti boş yere masrafa sokuyorlar. Biz bir kere suç işlemeyiz, bu bir. Kolay kolay işlemeyiz. Şimdi bandı alacaklar bir para, arkadaşı görevlendiriyorlar bir masraf, sonra kaç gün bunları dinleyecekler, hukukçulara dinletecekler. Şimdi biz de biraz hukuk fakültesini bitirdik. Anlıyoruz, suç işlemiyoruz. Şimdi ne olacak? Haydiİşin içinden çıkamayacaklar, savcı Sulhi Dönmezere başvuracaklar, İstanbulda. Peki bunlar üçü birden diyecek ki suç vardır. Biz itiraz edeceğiz, üç bilirkişi daha seçilecek,

Uğur Mumcu Türkiye’de araştırmacı gazeteciliğin neden simgesi oldu #uğurmumcu

Bir gün savcı olacaklar

Okuyacağınız dizi, Uğur Mumcu’nun Türkiye’de araştırmacı gazeteciliğin neden simgesi olduğunu bir kez daha bilinçlere kazıyacak. Uğur Mumcu’nun şimdiye değin çözümü yapılıp hiç yayımlanmamış olan iki konuşmasının (1990’da İstanbul Taksim’de yapılan Köy Enstitüleri açık oturumu ve 1986’da Dikili’de Oktay Akbal ve Ali Sirmen ile birlikte katıldığı toplantı) dökümü olan dizi, dünden, dünden de değil 20-25 yıl öncesinden bugünü aydınlatması açısından tarihsel bir içerik taşır. Uğur Mumcu, her ne kadar 1970, 80’lerden söz etse de bilgisi, birikimi ve hiç kuşkusuz araştırmaya dayalı gazetecilik sezgisi ile günümüzde yaşadıklarımızın anahtarını ta o zamandan çevirip, yaşadıklarımızın, hatta yaşayacaklarımızın kapısını açmaktadır bize. Okuyun bu diziyi, Uğur Mumcu’nun niçin birincil hedef seçildiğini bir kez daha algılayacaksınız...



Mumcu, “Hukuk fakültesinde okuyup da daha önce imam hatip mezunu olanlara burs veriyorlar. Burs verilen öğrenciler de

24 Ocak 2012 Salı

Uğur Mumcu - Sesleniş

 Sesleniş / Uğur Mumcu
Dağ gibi karayağız birer delikanlıydık. Babamız sırtında yük taşıyarak getirirdi aşımızı, ekmeğimizi.
Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken bizler bir mumun ışığında bitirirdik kitaplarımızı. Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini, yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya. Ecelsiz öldürüldük. dövüldük, vurulduk, asıldık.




Vurulduk ey halkım, unutma bizi...



Yoksulluğun bükemediği bileklerimize çelik kelepçeler takıldı. İşkence hücrelerinde sabahladık kaç kez. İsteseydik, diplomalarımızı, mor binlikler getiren birer senet gibi kullanırdık. mimardık, mühendistik, doktorduk, avukattık. yazlık kışlık katlarımız, arabalarımız olurdu. Yüreğimiz, işçiyle birlikte attı. Yaşamımızın en güzel yıllarını, birer taze çiçek gibi verdik topluma. Bizleri yok etmek istediler hep. Öldürüldük ey halkım unutma bizi...

Uğur MUMCU / Bir Kişiye Yapılan Haksızlık

 BİR KİŞİYE YAPILAN HAKSIZLIK

"Bir kişiye yapılan haksızlık,
bütün topluma karşı
işlenmiş bir suçtur.
bu bilinci paylaşmak ve
bu sorumluluğu yerleştirmek
zorundayız.
Uygarca paylaşılan sorumluluk bilinci,
özgürlüğün de,
demokrasinin de
tek güvencesidir.
Bu güvence sağlanmadıkça,
demokrasinin temeline
tek bir taş bile konmuş olamaz.
Unutmayalım ki "cesur bir kez,
korkak bin kez ölür".
Önemli olan,
insanın böyle bir toplumda
"mezar taşı" gibi
suskunluk simgesi
olmamasıdır."

Uğur Mumcu

Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar -- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları

Uğur Mumcu Az İlerde... - Mustafa Balbay Köşe Yazısı

 
Uğur Mumcu’nun katledilişinin üzerinden 19 yıl geçti. Onun “araştırmacı gazeteci”, “Kalpaksız Kuvvacı” kişiliği
dikkate alındığında Türkiye’nin bugünkü görünümüne bakıp şu yorumu yapabiliriz:
Uğur Mumcu’nun kanı akmaya devam ediyor!

Bu Kalp Seni unutur mu?

 Yıllar geçse de üstünden

Gazeteci Uğur Mumcu ölümünün 18. yıldönümünde binlerce kişinin katıldığı törenle anıldı.








Unutmadık ! Unutmayacağız !

Uğur Mumcu - Çağın Suçu E-Kitap



Okumak için TIKLA

Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar -- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları

Sakıncalı Piyade | Uğur Mumcu

 Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu’yu ziyaretleri sırasında dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü ve İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, “cinayeti çözmenin, devletin namus borcu olduğu”nu belirterek adeta namus sözü verdiler (1993). Suikastçı ve arkalarındaki güçler Ocak 2011 itibarıyla hâlâ net bir şekilde açığa çıkarılamadı.
Uğur Mumcu’nun zihinlerimize kazınmış eserlerinin başında “Sakıncalı Piyade” isimli kitabı gelir. Kitap Rutkay Aziz tarafından tiyatro oyununa da çevrilmiştir. Bu kitap hakkındaki önsözde Aziz Nesin şöyle diyor:
“Ellerin dert görmesin Uğur Mumcu! “Sakıncalı Piyade”yi yazdığın için, eline sağlık, ağzına sağlık, canına sağlık…

Uğur Mumcu'yu Anıyoruz!

Türkiye anıyor

Aracına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu 24 Ocak 1993'te yitirdiğimiz Cumhuriyet gazetesi yazarı Uğur Mumcu, yurt genelinde anılıyor.

ANKARA
Ankara’da Mumcu için ilk anma töreni bugün saat 11.00’de. Batıkent Uğur Mumcu Parkı’ndaki Uğur Mumcu Anıtı’na çelenk bırakılacak. Ardından saat 12.00’de, karanfiller ve mumlarla Mumcu’nun evinin önünde toplanılacak. Aynı gün Mumcu’nun Cebeci Asri Mezarlığı’ndaki gömütüne de anma ziyareti gerçekleştirilecek. Bunun yanı sıra Mumcu, Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı’nın (um:ag) önderliğinde, sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte düzenlediği “19. Adalet ve Demokrasi Haftası” etkinlikleriyle de anılacak. Bu yıl 19.’su gerçekleştirilecek etkinliğin başlığı “Yargısız Adalet, Adaletsiz Hukuk.”

Uğur Mumcu bugünleri anlattı

Uğur Mumcu bugünleri anlattı

Uğur Mumcu'nun hiçbir yerde yayımlanmamış konuşmalarını Işık Kansu yayına hazırladı. Yazı dizisi bugün Cumhuriyet'te...

Işık Kansu'nun hazırladığı yazıdizisinden Uğur Mumcu'ya ait çarpıcı sözler :

‘Onlar bir gün savcı olacak’

“İmam hatip okulları ne işe yarar? Bunlar imam hatip olmuyorlar. Yargıç, savcı oluyorlar, kaymakam oluyorlar. Yapılan bir araştırma kaymakam yetiştiren bölümlerdeki öğrencilerin yüzde 41’inin ilahiyat kökenli olduğunu gösterdi. 2000 yılına doğru baktığımızda vali ilahiyat fakültesi mezunu, emniyet müdürü İslam enstitüsü mezunu, kaymakam imam hatip mezunu olacak.”
Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar -- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları

12 Eylül 2011 Pazartesi

Uğur Mumcu'yu kim öldürdü

Uğur Mumcu'yu gerçekte kim öldürdü?

Uğur Mumcu'yu kim öldürdü? Daha doğrusu Mumcu cinayetinin arkasındaki isimler kimler? Yıllardır cevaplanmayı bekleyen bu soru Adnan Gerger'in Umut Operasyonu'nu belgelediği kitabıyla bir kez daha gündemde. Gerger, kitabını ve ayrıntıları anlattı...



Vurulduk Ey Halkım Unutma Bizi

Uğur Mumcu öldürüldüğü zaman evinin bir sokak üstünde oturuyordum. Çocuktum ve bomba patladığı an tabii ki korkmuştum. Bağırışlar, kalabalık, sirenler... Dünyadan bihaber vatandaş olsaydım bile sırf bu sebepten dolayı bu olayı unutamayabilirdim ama ondan daha kötüsü vardı. Uğur Mumcu'yu kim, neden

29 Temmuz 2011 Cuma

Sakıncalı Piyade | Uğur Mumcu

Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu’yu ziyaretleri sırasında dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü ve İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, “cinayeti çözmenin, devletin namus borcu olduğu”nu belirterek adeta namus sözü verdiler (1993). Suikastçı ve arkalarındaki güçler Ocak 2011 itibarıyla hâlâ net bir şekilde açığa çıkarılamadı.
Uğur Mumcu’nun zihinlerimize kazınmış eserlerinin başında “Sakıncalı Piyade” isimli kitabı gelir. Kitap Rutkay Aziz tarafından tiyatro oyununa da çevrilmiştir. Bu kitap hakkındaki önsözde Aziz Nesin şöyle diyor:
“Ellerin dert görmesin Uğur Mumcu! “Sakıncalı Piyade”yi yazdığın için, eline sağlık, ağzına sağlık, canına sağlık…
Kendi yazdıklarıma gülemem. Ama senin yazılarını gülerek okudum. “Acı acı gülmek” deyimi vardır ya, işte öyle, acı acı güldüm.
Bir yazında anlattığın olayın sonunda, tıpkı halkımızın ağzıyla “Güler misin, ağlar mısın?” diyorsun. Yazılarını okurken , içimde, gülmekle ağlamak arası bir burukluk duydum. Üstelik, otuz yıl önceleri , askeri mahkemeler ve sıkıyönetim mahkemeleri önünde yargılanışımı da anımsadım. Hemen hemen aynı şeylerdi başımıza gelenler. Yalnız arada otuz yıllık zorunlu bir takvim ilerlemesi olduğu için, bizi yargılayanlar çok daha serttiler ve katıydılar. Örneğin sıkı yönetim mahkemesinde bir sanığın bir avukatın savunabilmesi için, buna sıkıyönetim komutanlarının izin vermesi gerekirdi. Sıkıyönetim komutanlarına avukat beğendirmek zordu. Bu yüzden avukatlar, sıkıyönetim sanıklarının avukatlığını almak istemezlerdi. Seksen yaşındaki babam, avukat yazıhanelerini kapı kapı dolaşıp beni savunacak avukatı boşu boşuna aramıştı…
….bence Sakıncalı Piyade’nin gülmece olarak başarısı, yaşanmış olaylardaki gülmeceyi somutlaştırmış olmasıdır. Bu bakımdan Sakıncalı Piyade yakın geçmişimizin en yağlı kara lekesi olan 12 Mart’ın ıcığını cıcığını çıkaran belgesel bir yapıttır…” (Aziz Nesin)
Bayraklı Sınıf Tahakkümü ( Sakıncalı Piyade - Sayfa 15-20)

9 Temmuz 2011 Cumartesi

Uğur Mumcu - Sahte Milliyetçiler

Yabancılar ayıp olmasın diye, bizim gibi ülkeler için “gelişmekte olan ülkeler” derler! Aslına bakarsanız, bizim adımız “az gelişmiş ülke”dir. Ünlü Fransız bilim adamı Mourice Duverger, bizim gibi ülkeler için “proleter uluslar” kavramını kullanıyor. Duverger, Türkçe’ye “Politikaya Giriş” adıyla çevrilen özlü incelemesinde:
- Burjuva milletlerle, proleter milletler arasındaki fark, 18. yüzyıl Avrupası’nda aynı ülkenin burjuvazisi ile proleteryası arasındaki fark kadar büyüktür, demektedir. “Proleter uluslar”, sanayi devriminin dışında kalan, tarımı ilkel, enerjisi ve makine üretimi yetersiz, buna karşılık ticaret burjuvazisi gelişmiş, ulusal geliri düşük toplumlar demektir.

Uğur Mumcu - Sesleniş

Dağ gibi karayağız birer delikanlıydık. Babamız, sırtında yük taşıyarak getirirdi aşımızı, ekmeğimizi.
Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken bizler bir mumun ışığında bitirdik kitaplarımızı. Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya. Ecelsiz öldürüldük. Dövüldük, vurulduk, asıldık.

Uğur Mumcu - Sorumlu Olmak

Demokratik toplumlarda bir kişiye yapılan haksızlık bütün topluma karşı yapılmış sayılır. Bu bilinç yerleşmedikçe haksızlıkların adaletsizliklerin önüne geçmeye olanak bulunamaz. - Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.. felsefesi toplumun bütün bireylerini sarar ve bir çok insan:
- Adam sen de.. bencilliği ve bireyciliğiyle yetişir. Herkes kendi küçük dünyasının kabuklarında, sessiz sedasız yaşamayı hüner sayar.

Uğur Mumcu - Atatürkçülük Ne Demektir

Atatürkçülük, kısaca ulusal bağımsızlık ve ulusal onur demektir. Atatürkçülük, özetle antiemperyalist bir kurtuluş savaşını başlatan ve sürdüren bir eylem ve öğretidir.
Amacımız, ulusal sınırlarımız içinde toprak bütünlüğümüzü ve ulusal tam bağımsızlığımızı sağlamaktır. Buna engel olmak üzere karşımıza çıkacak kuvvet, kim ve ne olursa olsun hiç duraksamadan çarpışırız ve başarı kazanırız. Bu konuda karar ve inancımız kesindir. Atatürkçülüğü, tam bağımsızlık inancından ayırmanın ve çok yönlü uluslararası ipotekleri Atatürkçülük adına savunmanın hiç olanağı yoktur. Kurtuluş Savaşı’nın başlarında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bütün programlarına dayanağı, şu iki temeldir: Tam bağımsızlık, kayıtsız koşulsuz ulusal egemenlik!..

Uğur Mumcu - Hoş Gelişler Ola

“Mehter Müziği” ni çoğumuz severiz. “Mehter Takımı” bizlere, Osmanlı İmparatorluğu’nun fetihlerini, savaşlarını ve utkularını anımsatır. İki adım yürüyüp durmak ve bir sağa, bir sola baş döndürerek yürümek de “düm teke düm teke” inleyen davul sesleri arasında “ceddim baba, ceddim dede” diye marşlar söylemek, bizleri Fatihler’in, Yavuzlar’ın, Kanuniler’in günlerine götürür.

22 Ocak 2011 Cumartesi

Vurulduk Ey Halkım Unutma Bizi

Uğurlar Olsun Uğur MUMCU Uğurlar Olsun...



vurulduk ey halkım, unutma bizi

dağ gibi karayağız birer delikanlıydık,
babamız sırtında yük taşıyarak getirirdi aşımızı, ekmeğimizi.
arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken
bizler bir mumun ışığında bitirdik kitaplarımızı
kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini,
yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya.
ecelsiz öldürüldük
dövüldük, vurulduk, asıldık.
vurulduk ey halkım, unutma bizi...

yoksullugun bükemedigi bileklerimize, çelik kelepçeler takıldı.
işkence hücrelerinde sabahladık kaç kez,
isteseydik, diplomalarımızı mor binlikler getiren birer senet gibi kullanırdık.
mimardık, mühendistik, doktorduk, avukattık.
yazlık kışlık katlarimiz, arabalarımız olurdu.
yüreğimiz işçiyle birlikte attı, köylüyle birlikte attı.
yaşamımızın en güzel yıllarını, birer taze çiçek gibi verdik topluma.
bizleri yok etmek istediler hep.
öldürüldük ey halkım, unutma bizi...

fidan gibi genç kızlardık; hayat, şakırdayan bir şelale gibi akardı göz bebeklerimizden.
yirmi yaşında, yirmi bir yaşında, yirmi iki yaşında iskencecilerin acimasiz ellerine terkedildik.
direndik küçücük yüreğimizle, direndik genç kızlık gururumuzla.
tükürülesi suratlarına karşı bahar çiçekleri gibi,
taptaze inançlarimizi fırlattık boş birer eldiven gibi.
utanmadılar insanlıklarından, utanmadılar erkekliklerinden.
hücrelere atıldık ey halkım, unutma bizi...