Uğur Mumcu

Uğur Mumcu
Bu toplum, bedeninden hiç eksilmeyen yaralarla yaşıyor…

Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...




15 Mart 2020 Pazar

Ölüm İmparatorluğu-Rockefeller Ailesi


Evenjelist Protestan (Evanjelizm; Kitab-ı Mukaddese Yönelmek) görünümlü fakat gerçek kimliklerini koruyan Rockefeller Ailesi, Sefarad (İspanyol) Yahudi dönmesidir. Şunu hemen bir not olarak ifade edelim ki; dünyanın hemen her tarafında Protestan, Katolik, Ortodoks vb. görünümlü olup, Havra ve Diaspora’da Yahudiliğini muhafaza eden binlerce Yahudi Dönme vardır. Bunlar

13 Mart 2019 Çarşamba

Hümanist olmak ne anlama gelir?

Sanıldığının aksine hümanizm, “sevgi” anlatan psikolojik derinliği olan, sübjektif bir kavram değil, felsefi temelli objektif bir kavramdır. Hümanizm, dünyayı anlama çabasında tanrı-merkezci anlayışın terk edilmesi, insan-merkezci bakış açısının benimsenmesidir.
Rodin’in derin düşüncelere dalmış yalnız düşünür heykelinin çıplaklığı, insanın kendi varlığını farkında olmanın yol açtığı “insanlık durumunun” yalın bir tasviridir.

Hümanistler farklı görüşte olabilirler!

Hümanistler birbirinden farklı düşüncelere sahip olabilir ve birbirine zıt görüşleri benimseyebilirler. Hatta ölüm cezası, kürtaj, ötenazi ve vergilendirme sistemi gibi tartışmalı konularda birbirine taban tabana zıt görüşleri savunabilirler. Aynı pozisyonu (insan-merkezci) benimsemelerine karşın vardıkları sonuçlar birbirinden farklı olabilir. 

Hümanizm dogma değildir!

Buraya kadar anlatılanlar hümanizmin ne olmadığı ile ilgiliydi çünkü önemli olan hümanizmin bir dogma olmadığını anlamaktır. Hümanizm dogma, doktrin, inanç ve altına imza atılması gereken kurallar bütünü değildir. İnsanlardan spesifik bazı konularda belli bir durumu kabul etmelerini istemek hümanizmin doğasına aykırıdır.
Hümanizm dünya hakkında birtakım prensipler ve fikirler benimseyen bir bakış açısı değildir. Hümanizm fikir birliğinin olmamasına izin verir. Sadece sonuçları değil, prensipler bütününü formüle ederken bunları kendine göre geliştirir. Bu yüzden hümanist yaklaşımlardan birine yüzde yüz katılmamak o kişinin hümanist olmadığı anlamına gelmez. Eğer öyle olsaydı hümanizm anlamını yitirirdi.

Hümanist kime denir?

Hümanist olmak için aslında yapmanız gereken herhangi bir şey yoktur. Eğer hümanizmin prensiplerinin birçoğuna ya da genel yönelime katılıyorsanız hümanistsiniz demektir.
Hümanizm esasen henüz hiç kimsenin birbiri ile tutarlı felsefeleri birleştirmeyi düşünmediği zamanda ortaya çıkmış ve ismini almıştır. Kökeni, insanı felsefi düşüncenin merkezine koyan Sokrates’e, “İnsan her şeyin ölçüsüdür.” diyen Protagoras’a kadar geri gider.
Rönesans döneminde, dikkatin Tanrı’dan uzaklaşıp insana odaklanmasıyla,

15 Nisan 2017 Cumartesi

Yılmaz Güney’in iki önemli kitabı tekrar yayımlandı.

Yılmaz Güney yeniden

Yılmaz Güney, hem yazdıkları hem de sinema alanındaki çalışmalarıyla, bir yetenek olarak ülkemiz sanatına adını yazdırmasını bildi. Şimdi Güney’in iki önemli kitabı tekrar yayımlandı. 1972 Orhan Kemal Roman Armağını’nı alan “Boynu Bükük Öldüler” ve kitaplaştırdığı senaryosu “Umut”.



[Haber görseli][Haber görseli]Sinemacı Yılmaz Güney’den ‘hikâyeci’ Yılmaz’a
Bir sinema ustasıdır Yılmaz Güney. Bir sinema ustası olmasının yanı sıra romanları, öyküleri ve mektuplarıyla edebiyat ustasıdır da aynı zamanda. Ona sanatçı kimliğini veren bu özelliklerinin yanında bir de politik kişiliği var. Tüm bu kimlikleriyle Yılmaz Güney ülkemizin adını uluslararası alanda duyuran bir aydınlık ışığıdır.

5 Ocak 2017 Perşembe

Haber Gazetesi: Hibrit savaş nedir? Hibrit savaş faaliyetleri nası...

Haber Gazetesi: Hibrit savaş nedir? Hibrit savaş faaliyetleri nası...: HİBRİT SAVAŞ KONSEPTİ NEDİR? NEREDE VE NASIL UYGULANIR? Hibrit savaş nedir? Hibrit savaş,  açık veya gizli olarak birden fazla savaş ... Hibrit savaş konsepti nedir? Nerede ve nasıl uygulanır? Son haberler.Spor, Finans, Kültür Sanat Magazin, Ekonomi, Dış Haberler, Politika Haberleri - -Meteoroloji,Hava Durumu,Hava Tahmini - - facebook, Instagram, internet, Pinterest, sosyal medya, Twitter, vine

16 Aralık 2016 Cuma

Getiren ABD, Götüren ABD


ABD bugüne kadar başta Ortadoğu’da olmak üzere dünyanın çok çeşitli yerlerinde çeşitli şekillerde istemediği ülke liderlerini koltuğundan indirdi. ABD, dış istihbarat örgütü CIA aracılığı ile istediğini Türkiye’de gerçekleştirdi. ABD, daha önce Menderes’e, Demirel’e Ecevit’e yapılan darbeyi şimdi AKP’ye yapmak istiyor!..

ABD Türkiye’de nasıl darbe yapar? ak parti akp erdoğan cia

Peki ABD Türkiye’de nasıl darbe yapar?

Olayları özetin özeti olarak vererek sömürgeci, emperyalist Amerika’nın Türkiye’de ne yaptığına tarihsel süreci izleyerek bir bakalım..

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki dünyanın en önemli aktörü bugün Amerika Birleşik Devletleri’dir. Ortadoğu’da olan her bir olaydan haberi vardır ve burada çoğu şeyi kendisi şekillendirir.
Bunu nasıl gerçekleştirir?

Türk Solu diye bir 'tür'ün soyu tükendi!

Türk Solu'nun kimisi kuramsal dünyada yaşayan entelimsiler, kimisi halktan tamamen kopukdeğil ama yaşam tarzıyla burjuva, kimisi "aman bi şey olmasın"düşüncesiyle hiç bir şeye bulaşmayan, kimisi köşesineçekilmiş-küskün...

Türk solu, o kaybolmuş devrimci geçmişini arıyor. Sosyal yaşam düzeninin emekçiler lehine dönüşmesini arzulayan; mazlumun, zalim karşında zaferini hedeflemiş, sömürü düzeninin ortadan kalkmasının hedefini koymuş Denizleri, Ecevitleri, Aybarları, Kıvılcımlılarını arıyor…

Türk solu o kaybolmuş devrimci geçmişini arıyor. Sömürüyü kaldırma hedefini koymuş Denizleri, Ecevitleri, Aybarları, Kıvılcımlılarını arıyor.

Türk solu devrimci insanlarını arıyor!

Sol bu ülkede neden yok derler? Vardır ama oldurmazlar…
Türkiye’de Sol’u satamaz, pazarlayamazsınız; onu satın alacak olmaz. Olsa da kısa süreliğine kalır, o da bir süre sonra devrini tamamlar…
Türkiye’nin çok partili hayata geçmesiyle birlikte sağ partilerin hegemonyası

19 Haziran 2016 Pazar

Saat yok oluşa zırnık kala!..

Kendi sonumuza hiç bu kadar yaklaşmamıştık. İçilebilir su kaynakları hızla tükenirken, gıdalarımız zehir doluyken ve soluyacak temiz hava bulamazken bu “akıl tutulması” niye?
İnsan, doğrusal ve gelişimsel baktığı tarihinde kendini en özgür zannettiği şu zamanda en köle durumda olmanın paradoksunu yaşıyor. Nasıl mı? Onca tarihsel deneyim, birikim ve mücadeleye rağmen, tüm canlı yaşamı onarılmaz şekilde tahrip eden kapitalist sistem karşısında ücretli bir köle