Uğur Mumcu

Uğur Mumcu
Bu toplum, bedeninden hiç eksilmeyen yaralarla yaşıyor…

Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...




18 Nisan 2011 Pazartesi

Fotoğrafçılık Merakı

15 Nisan 2011 Cuma

Köy Enstitüleri ve Toprak Sorunsalı

Kuruluşunun 71. yıldönümünde, dönüp 71 yıl geriye baktığımızda Köy Enstitülerinin, eğitim öğretimde bir yazboz tahtası değil, devinim gücünü ve var olma ilkesini 1923 devriminden alan, aydınlığa yürüyen bir halk hareketi olduğunu görebiliyoruz.


17 Nisan 1940 gün ve 3803 sayılı Köy Enstitüleri Yasası’nın l. maddesinde “Köy öğretmeni ve köye yarayan diğer meslek erbabını yetiştirmek üzere, ziraat işlerine elverişli arazisi bulunan köylerde, Maarif Vekâleti’nce Köy Enstitüleri açılır” denilmektedir. Maddenin içeriğinden, açılacak kurumların enstitü olarak adlandırılmasından da anlaşılacağı gibi, Köy Enstitüleri daha başından, üretici yöntemlerle çalışacak ve öğrenmeyi öğretecek kurumlar olarak tasarçizimlenmiş (dizayn) bulunuyordu.

Evrensel Değerler

Evrensel Değerler


Evrensel değerler konusuna girmeden önce değer kelimesi üzerinde duralım:
“Değer” kelimesinin sözlük anlamı “Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet, bir şeyin ya da şahsın taşıdığı yüksek ve yararlı nitelik ya da kıymet “ olarak verilmiştir.
Değer kelimesini, psikolojik açıdan ele aldığımızda, düşünce, eylem işlem yada nesnenin insan için taşıdığı önemi belirleyen, niteliğe ve niceliğe ilişkin inançlardır şeklinde tanımlayabiliriz.

Hepimiz formların, sınıfların, tanımların dünyasında yaşıyoruz

Hepimiz formların, sınıfların, tanımların dünyasında yaşıyoruz.

Hepimiz formların, sınıfların, tanımların dünyasında yaşıyoruz. İnsanoğlunda her şeyi bir sınıfa koyma, her şeyi bir başkasıyla karşılaştırma, her şeyi etiketleme merakı. Hiçbir şeyi kendi alıştığı dışında görmek istemiyor.

Kapitalizm: Özgür Kölelik

Kapitalizm: Özgür Kölelik

Bugüne kadar kapitalizmle ilgili pek çok fikir öne sürüldü. Marx’ından Engels’ine, Hegel’inden Weber’ine kadar pek çok feylesof kapitalizmin ne denli berbat bir ekonomik sistem olduğunu insanların gözüne soka soka anlattı durdu.
Dünyada kapitalizmle ilgili yüz tane yazı yazıldıysa bunların doksan dokuzu kapitalizm karşıtı yazılardır. Kalan biri de muhtemelen bir kapitalistin para vererek yazdırdığı bir yazıdır. Avrupa menşeli olan bu düşünce ve pratik sistemi aslında toprak ağalığı - derebeylik sisteminin gelişmiş bir modelidir. Bu gelişmiş feodal yapı bütün dünyayı sardıkça savaşların sayısı ve etkisi daha da arttı. İnsanlar daha çok çalışıp daha az para kazanır oldu. Burjuva ve proletarya arasındaki mesafe Filipinlerle Andorra arasındaki mesafeden daha da fazla açıldı.
Peki, Bu Kapitalizm Tam Olarak Nedir? Etkileri Nelerdir?

Kapitalist Sistem


Genel tanım kapitalizmin feodalizmden sonra sanayi devrimiyle birlikte ortaya çıkan sosyal ve ekonomik bir oluşum olduğu şeklindedir. Neden bu kadar yakın tarihleri verirler anlayamıyorum! Bana göre Kapitalizmin doğuşu Takas (trampa) sisteminin ortaya çıkmasıyla meydana gelir. Ver sığırı al buğdayı ya da ver timsah derisini al aslan kürkünü şeklindeki oluşumdur trampa ekonomisi... Ardından Lidyalılar parayı buldu. Sistem git gide gelişti. Endüstri devrimiyle beraber kapitalizm daha organize bir boyuta ulaştı. Yahudiler, Amerikalı ve İngiliz iktisatçıların üçlü çabasıyla kapitalizm gözle görülür, elle tutulur bir sistem haline geldi ve zaman içinde bugünkü karmaşık yapısına ulaştı. Ve en sonunda şu andaki içinden çıkılamaz durumuna geldi! Sonuç: açlık, sefalet, toplu ölümler ve tarihin hiçbir döneminde görülmemiş bir ekonomik dengesizlik.

13 Nisan 2011 Çarşamba

İsyan - İsyan Resimleri - İsyan Eden Fotoğraflar

Evet isyan bu



İsyan - İsyan Resimleri - İsyan Eden Fotoğraflar




Tek umut ki - yaşam bitti demeye varmıyor dilim -