Kaldırıma damladı hepimizin yüreğinden bir damla kan --------------- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları
Uğur Mumcu
Bu toplum, bedeninden hiç eksilmeyen yaralarla yaşıyor…
Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...
Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...
27 Haziran 2011 Pazartesi
24 Haziran 2011 Cuma
'Öldürülmeden sesimi duyun'
Plastik boru, kerpeten, bıçak ve makasla işkence ve tecavüz... Türkiye'de kadına yönelik şiddet ve ölüm olaylarına her geçen gün bir yenisi eklenirken, Balıkesir'de üç çocuk annesi Nurgül Özkan'ın yaşadığı dram, duyanları şoke etti.
Eşinin şiddetinden ve tecavüzünden kaçarak babaevine sığınan talihsiz kadın, "Yavrularımı istiyorum. Devlet beni yaşarken korusun, öldükten sonra değil. Öldürülmeden sesimi duyun" diyerek feryat etti. Sonunun öldürülen diğer kadınlara benzememesini isteyen Özkan, savcılığa defalarca suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. DHA'nın haberine göre; Adana'da gıda toptancılığı yaparken iflas eden Selami Özkan, 11 yıl önce kendisine kaçıp yaşamını birleştirdiği Nurgül Özkan ve evlilikleri boyunca dünyaya gelen 3 çocuğuyla, iki ay önce Balıkesir'e yerleşti. Çiftin ilişkileri, Selami Özkan'ın işlerinin kötü gitmesi nedeniyle bozuldu.
Eşinin şiddetinden ve tecavüzünden kaçarak babaevine sığınan talihsiz kadın, "Yavrularımı istiyorum. Devlet beni yaşarken korusun, öldükten sonra değil. Öldürülmeden sesimi duyun" diyerek feryat etti. Sonunun öldürülen diğer kadınlara benzememesini isteyen Özkan, savcılığa defalarca suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. DHA'nın haberine göre; Adana'da gıda toptancılığı yaparken iflas eden Selami Özkan, 11 yıl önce kendisine kaçıp yaşamını birleştirdiği Nurgül Özkan ve evlilikleri boyunca dünyaya gelen 3 çocuğuyla, iki ay önce Balıkesir'e yerleşti. Çiftin ilişkileri, Selami Özkan'ın işlerinin kötü gitmesi nedeniyle bozuldu.
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
kadına şiddet,
öldürülen kadınlar,
sesimi
20 Haziran 2011 Pazartesi
Zeki Tekiner cinayeti - Özgür Mumcu Köşe Yazısı
Zeki Tekiner 17 Haziran 1980’de Nevşehir’de öldürüldü. CHP Nevşehir il başkanıydı. Eski milletvekiliydi. Yoksul köylülerin, DİSK’e bağlı sendikaların, TÖBDER’in avukatlığını yapmasıyla tanınıyordu. Nevşehir Barosu, kendisine başvuran yoksul köylüleri doğrudan Zeki Tekiner’e yönlendiriyordu. Üç çocuk babasıydı: Ayşe, Bülent ve Aylin. En büyüğü sekiz, en küçüğü ise iki yaşındaydı.
Nevşehir hakkında bazı planlar vardı. O planların önünde Zeki Tekiner gibiler engeldi. Orta Anadolu’da sola dair, DİSK’e dair, yoksul köylülerin haklarına dair hiçbir iz kalmamalıydı. Hapisten iki tetikçiyi kaçırıp, Nevşehir’e yerleştirdiler.
Nevşehir hakkında bazı planlar vardı. O planların önünde Zeki Tekiner gibiler engeldi. Orta Anadolu’da sola dair, DİSK’e dair, yoksul köylülerin haklarına dair hiçbir iz kalmamalıydı. Hapisten iki tetikçiyi kaçırıp, Nevşehir’e yerleştirdiler.
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
gazete köşe yazıları,
Köşe Yazarları,
köşe yazısı,
Makaleler
"Çocuk işçiliğine hayır" dediler
İstanbul Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne bağlı çocuk ve gençlik merkezlerinden hizmet alan çocuklar, çocuk işçiliğine dikkati çekmek için Beyoğlu'nda yürüyüş yaptı.
Alışmadık Alışmayacağız
İnsanlık Yarası Konular- 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü dolayısıyla Galatasaray Meydanı'nda bir araya gelen çocuklar, ''Ellerim Boya Yerine Kalem Tutsun'' yazılı pankartlar ve balonlar taşıyarak, ''Çocuk İşçiliğine Hayır'' sloganları atarak Taksim Meydanı'ndaki Cumhuriyet Anıtı'na kadar yürüdü.
İstanbul Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne bağlı çocuk ve gençlik merkezlerinden hizmet alan çocuklar, çocuk işçiliğine dikkati çekmek için Beyoğlu'nda yürüyüş yaptı.
Alışmadık Alışmayacağız
İnsanlık Yarası Konular- 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü dolayısıyla Galatasaray Meydanı'nda bir araya gelen çocuklar, ''Ellerim Boya Yerine Kalem Tutsun'' yazılı pankartlar ve balonlar taşıyarak, ''Çocuk İşçiliğine Hayır'' sloganları atarak Taksim Meydanı'ndaki Cumhuriyet Anıtı'na kadar yürüdü.
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
çalışan çocuklar,
Çocuk işçiliğine,
hayır
“Trans cinayetlerini durdurun”
Taksim rengârenk
Gay, lezbiyen, biseksüel, travesti ve transeksüel örgütleri,'17-18-19 Haziran Trans Onur Haftası' kapsamında Taksim Meydanı'ndan Tünel'e kadar bir yürüyüş gerçekleştirdi.
Çeşitli sahne kıyafetleri, elbiseler ve gelinlik giyen, şallar takan travestilerin, dudağının üstüne kalemle bıyık çizmiş lezbiyenlerin de aralarında bulunduğu, yaklaşık 2 bin kişilik grubun müzikler eşliğinde yaptığı yürüyüş renkli görüntülere sahne oldu. “Trans cinayetlerini durdurun”, “Anayasada ayrımcılık yapma”, “Cinsiyet kimliği değil, transfobi problem”, “Trans kimlikler hastalık değildir” yazılı döviz ve pankartlar taşıyan eşcinseller, “Susma haykır, eşcinseller vardır”, “Travestiyiz buradayız, alışın, gitmiyoruz” sloganları eşliğinde yürüdü.
Çevredeki yurttaşların ilgiyle izlediği yürüyüşte, bazı yurttaşlar gruptakilerle fotoğraf çektirdi. Tünel’de yapılan açıklamalarda konuşan Ebru Kırancı, anayasanın 10. maddesine cinsel yönelimlerin eklenmesi gerektiğini belirterek işyerlerinde eşcinsel kotası uygulanmasını, transseksüel cinayetlerinde katilin en ağır cezayı almasını ve siyasilerin “eşcinsellik hastalıktır” şeklindeki söylemlerden vazgeçmesini istediklerini ifade etti.
Gay, lezbiyen, biseksüel, travesti ve transeksüel örgütleri,'17-18-19 Haziran Trans Onur Haftası' kapsamında Taksim Meydanı'ndan Tünel'e kadar bir yürüyüş gerçekleştirdi.
Çeşitli sahne kıyafetleri, elbiseler ve gelinlik giyen, şallar takan travestilerin, dudağının üstüne kalemle bıyık çizmiş lezbiyenlerin de aralarında bulunduğu, yaklaşık 2 bin kişilik grubun müzikler eşliğinde yaptığı yürüyüş renkli görüntülere sahne oldu. “Trans cinayetlerini durdurun”, “Anayasada ayrımcılık yapma”, “Cinsiyet kimliği değil, transfobi problem”, “Trans kimlikler hastalık değildir” yazılı döviz ve pankartlar taşıyan eşcinseller, “Susma haykır, eşcinseller vardır”, “Travestiyiz buradayız, alışın, gitmiyoruz” sloganları eşliğinde yürüdü.
Çevredeki yurttaşların ilgiyle izlediği yürüyüşte, bazı yurttaşlar gruptakilerle fotoğraf çektirdi. Tünel’de yapılan açıklamalarda konuşan Ebru Kırancı, anayasanın 10. maddesine cinsel yönelimlerin eklenmesi gerektiğini belirterek işyerlerinde eşcinsel kotası uygulanmasını, transseksüel cinayetlerinde katilin en ağır cezayı almasını ve siyasilerin “eşcinsellik hastalıktır” şeklindeki söylemlerden vazgeçmesini istediklerini ifade etti.
Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
biseksüel,
Gay,
lezbiyen,
transeksüel,
travesti
17 Haziran 2011 Cuma
Bugün küçüğüz...Ama yarın büyüyeceğiz
Bugün küçüğüz. Ama yarın büyüyeceğiz. Okuyup ailemize. milletimize ve devletimize faydalı insanlar olacağız. Subay, doktor, avukat, öğretmen, hakim, mühendis, memur, tüccar olup, yurdumuza hizmet edeceğiz.
Bir ülkenin geleceği için, çocuk çok önemlidir. Gelecekte büyüyecek
Kimsesiz Çocuklar - Sokak Çocukları (Bizim Çocuklarımız)
Henüz küçük olduğumuz için, her ihtiyacımızı annemiz ve babamız karşılar. Babamız dışarıdaki ihtiyaçlarımızı karşılar. Annemiz bize bakar, yiyecekleri pişirir, giyeceklerimizi diker ve onarır. Annesiz ve babasız çocuklara "Çocuk Esirgeme Kurumu" bakar.Bir ülkenin geleceği için, çocuk çok önemlidir. Gelecekte büyüyecek
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
çocuk,
kimsesiz çocuklar,
sokak çocukları
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)