Uğur Mumcu

Uğur Mumcu
Bu toplum, bedeninden hiç eksilmeyen yaralarla yaşıyor…

Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...




10 Temmuz 2011 Pazar

Hiç Rahat Soluk alamadık, bunaldık!

Soluğum Kesiliyor, Boğuluyorum!
Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar

Kitap Özetleri, Kitap Özeti: Bir Türk Sosyal Demokratı - İsmail Cem

Kitap Özetleri, Kitap Özeti: Bir Türk Sosyal Demokratı - İsmail Cem: " 'Bir Türk Sosyal Demokratı' Yazar Ozan Örmeci, son kitabı Bir Türk Sosyal Demokratı- İsmail Cem ile Cem'in biyografisi çerçevesinde Tü..."

kitap özetleri, kitap özeti, kitaplar, yeni çıkan kitaplar, romanlar, hikayeler, biyografiler, kitap oku, bedava kitap

İLHAN SELÇUK - Kabadayı ile Külhanbeyi

Kabadayı ile Külhanbeyi...

Aydınlığın Bilgesi İlhan Selçuk'un 12 Mart 2006 tarihli yazısı tarihli yazısı:
PENCERE
İLHAN SELÇUK
Kabadayı ile Külhanbeyi...
İnsanlar gibi sözcükler arasında da akrabalık vardır...
Sözgelimi “kabadayı ile “külhanbeyi” hısım sayılırlar...
Kabadayı sözcüğü insanın bilincinde elbet daha olumlu bir yankılanma yaratır...
Ya külhanbeyi?..
Osmanlı’nın İstanbul’un fethinden sonra ilk yaptığı hamam Gedikpaşa’ymış...
Hamamın külhanını mesken tutan yersiz yurtsuz takımı nasıl anılmış?..
Külhanbeyi!..

Herkesin 'huzuru' aradığı, 'huzur' dediği şey farklı.

Türkiye'nin bitmeyen arayışı

Herkesin 'huzuru' aradığı, 'huzur' dediği şey farklı. Türkiye'nin gündemi ise aşikâr; kavga, gürültü, feryat, figan... Tartışmasız, sataşmasız, gürültüsüz bir gün yok! Merkezi Avustralya'nın Sydney kentinde bulunan Ekonomi ve Barış Enstitüsü'nün, 'Küresel Barış Endeksi'nin 2011 yılı sonuçları da bunu doğruluyor. Türkiye, 153 ülke arasında 127. sırada. Üstelik Küresel Barış Endeksi, 2007 yılından beri yayımlanıyor ve Türkiye her yıl geriliyor.
Ali Deniz Uslu
Yaşam-Dergi - Huzur nerede? İslam’da mı, isyanda mı? Sağda mı solda mı? İçimizde mi, sevdiğimizde mi yoksa bir hayal mi? Pek çok mezar taşına “huzur içinde yatsın” denmesinin sebebi de belki bu dünyada huzurun olmaması! Kim bilir? Ama toprağın altındaki faili meçhullerin huzursuzlukla çürüyen bedenlerine ne demeli? Gerçekleri örtbas etmenin huzursuzluğunu vicdanlarına sığdıranlara peki, ya da “orantılı” şiddetin getirdiği acıların mirasına? Evet, huzursuzluk mirasımız ve büyüyor. Elbette herkesin “huzuru” aradığı, “huzur” dediği şey farklı. Gündemimiz ortada. Kavga, gürültü, feryat, figan... Tartışmasız, sataşmasız, kavgasız, gürültüsüz bir gün yok! Çok mu karamsar bu tablo? Değil, belki de biz alıştığını sevenlerdeniz. Yani huzursuzlukla besleniyoruz. Bununla

9 Temmuz 2011 Cumartesi

Modern Türkiye'nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk: Ahmet Taner Kışlalı - Aşmak İçin Ulaşmak Gerekir K...

Modern Türkiye'nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk: Ahmet Taner Kışlalı - Aşmak İçin Ulaşmak Gerekir K...: "Bugün 30 Ağustos; yani Büyük Zafer’in yıldönümü. Niçin öyle? Anadolu Aydınlanma Devrimine olanak veren bir önemli adım olduğu için. Öyley..."

Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar

Ahmet Taner Kışlalı'nın son yazısı

Ahmet Taner Kışlalı
Tanrı’yı Kim Kullanır? Giordano Bruno ne güzel söylemiş: ’’Kötüler Tanrı’yı, Tanrı ise iyileri kullanır!..’’ Tanrı peygamberleri kullanmış. Bilge kişileri kullanmış. Atatürk ve benzeri devrimcileri kullanmış… Ya Tanrı’yı kimler kullanmış? Gerilere gitmeye ne hacet!.. Ne demiş Türkiye’deki Nurcuların önderi Mehmet Kutlular: ’’- 28 Şubat sürecinin planları Gölcük’teki Deniz Kuvvetleri’nde yapıldı. Depremin üssü de orası. Depremin olmasında başörtülü öğrencilerin okullara alınmaması da rol oynadı…’’ Hem de bunları camide, Said-i Nursi için düzenlenen mevlitte söylemiş.
***

Uğur Mumcu - Sahte Milliyetçiler

Yabancılar ayıp olmasın diye, bizim gibi ülkeler için “gelişmekte olan ülkeler” derler! Aslına bakarsanız, bizim adımız “az gelişmiş ülke”dir. Ünlü Fransız bilim adamı Mourice Duverger, bizim gibi ülkeler için “proleter uluslar” kavramını kullanıyor. Duverger, Türkçe’ye “Politikaya Giriş” adıyla çevrilen özlü incelemesinde:
- Burjuva milletlerle, proleter milletler arasındaki fark, 18. yüzyıl Avrupası’nda aynı ülkenin burjuvazisi ile proleteryası arasındaki fark kadar büyüktür, demektedir. “Proleter uluslar”, sanayi devriminin dışında kalan, tarımı ilkel, enerjisi ve makine üretimi yetersiz, buna karşılık ticaret burjuvazisi gelişmiş, ulusal geliri düşük toplumlar demektir.