Siyasal-ekonomik yayılmanın temel unsurları şunlardır:
Birikim sürecinin insani (emek), maddi (toprak, su, hammaddeler, değerli metaller) ve teknolojik girdi kaynakları. Üretim fazlasının, daha fazla girdi karşılığında ve biriken değeri elde etmek amacıyla satıldığı pazarlar. Bölgeler arası ticaretin lojistik koridorları ve bağlantı yolları. Hammaddelerin, özellikle metaller ve stratejik değere sahip kaynakların denetimi bu alanlara güç yığılmasının gerekçesidir. İmparatorlukların yayılma dinamikleri bu temelde izlenmelidir. Politik-askerî rekabet, kültürel, dinsel, ideolojik egemenlik araçlarının kullanımı, kendi birikim kapasitesini arttırma doğrultusunda başka bölgelerin birikim ve sömürü sistemlerinde söz sahibi olmayı imparatorluk devletlerinin menziline sokar. Stratejik alanlar ve kaynak koridorları yayılmacı imparatorlukların, askerî güçlerin ve istilacıların hedefi oldular. Dinler, felsefi akımlar, dünya görüşleri bu alanlardan beslendi ve yayıldılar. Üç önemli bağlantı koridoru lojistik açıdan anahtar ve merkezi bir rol oynamıştır:
1) Nil-Kızıldeniz koridoru (kendi aralarında ve Akdeniz'le kanal veya karayolu bağlantılarını içeriyordu ve Hint Okyanusu'nun ötesine açılım imkânı sağlıyordu.)
2) Suriye-Mezopotamya-Basra Körfezi Koridoru (Suriye'den geçerek Orontes, Fırat ve Dicle nehirleri aracılığıyla Akdeniz sahilini Basra Körfezi'ne bağlayan karayollarını içeriyordu ayrıca Hint Okyanusu'na ve ötesine açılım imkânı sağlıyordu). Bu koridorun ayrıca Orta Asya'ya giden karayollarıyla da bağlantıları
Kaldırıma damladı hepimizin yüreğinden bir damla kan --------------- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları
Uğur Mumcu
Bu toplum, bedeninden hiç eksilmeyen yaralarla yaşıyor…
Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...
Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...
18 Mart 2012 Pazar
Emperyalizm - Siyasal-ekonomik yayılmanın temel unsurları
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
emperyalizm,
Siyasal-ekonomik
Emperyalizmin Kadim Kökleri
Kapitalizm yerel ölçekleri aşan evrensel bir sosyo-ekonomik sistem olmanın meşruiyetini doğal ayrıcalık sayan ideolojik birikime dayanıyor. Oysa yerelliği aşan büyük pazar sistemleri ilk uygarlıkların doğuşundan oldukça önce de varoldu. Ortadoğu'nun ve Avrupa'nın geç Paleolitik ve erken Neolitik dönemlerinde ticaret yaygındı. Yakındoğu'da obsidyen ticareti, kentsel yerleşimlerden birkaç bin yıl önce başlamıştı.
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
emperyalizmin,
kadim,
kökleri
12 Mart 2012 Pazartesi
Kadına yönelik şiddet ve istismar devam ediyor
Şiddet evrensel bir olgu
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yıldız Pekşen, kadına yönelik şiddetin sadece Türkiye'ye has bir olgu olmadığını belirterek, "Dünyanın bütün ülkelerinde kadınlarla ilgili bir çok yasa ve yönetmelik olmasına rağmen, kadına yönelik şiddet ve istismar devam ediyor'' dedi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yıldız Pekşen, çeşitli ülkelerin yanı sıra Türkiye'de yapılan
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yıldız Pekşen, kadına yönelik şiddetin sadece Türkiye'ye has bir olgu olmadığını belirterek, "Dünyanın bütün ülkelerinde kadınlarla ilgili bir çok yasa ve yönetmelik olmasına rağmen, kadına yönelik şiddet ve istismar devam ediyor'' dedi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yıldız Pekşen, çeşitli ülkelerin yanı sıra Türkiye'de yapılan
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
Kadına yönelik şiddet
11 Mart 2012 Pazar
İnsanlık bu utancı yaşamamalı! #SivasDavasindaZamanAsiminaHayir
İnsanlık utanç yaşar
Asıl failleri, aranırken hem de kıyımın yapıldığı Sivas'ta ölen, firari sanıkları aranırken 'belediyelerde evlenen', askere giden, ehliyet alabilen ve acısı 19 yıldır katlanarak artan bir dava Sivas katliamı davası... Sivas kıyımı davasından geriye 13 Mart Salı günü, eğer mahkeme 'insanlığa karşı işlenen suç' demezse, insanlığı utandıran bir zamanaşımı kalacak.
2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nde, ozan, öğrenci, emekçi, yazar ve şair 35 cana kıyıldı. “Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak” sloganlarıyla Madımak Oteli’ni ateşe verenlerle ilgili açılan soruşturmanın ardından dönemin Kayseri DGM, Sivas Ağır Ceza Mahkemesi ve Sivas Asliye Ceza Mahkemesi’nde üç ayrı dava açıldı.
Asıl failleri, aranırken hem de kıyımın yapıldığı Sivas'ta ölen, firari sanıkları aranırken 'belediyelerde evlenen', askere giden, ehliyet alabilen ve acısı 19 yıldır katlanarak artan bir dava Sivas katliamı davası... Sivas kıyımı davasından geriye 13 Mart Salı günü, eğer mahkeme 'insanlığa karşı işlenen suç' demezse, insanlığı utandıran bir zamanaşımı kalacak.
2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nde, ozan, öğrenci, emekçi, yazar ve şair 35 cana kıyıldı. “Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak” sloganlarıyla Madımak Oteli’ni ateşe verenlerle ilgili açılan soruşturmanın ardından dönemin Kayseri DGM, Sivas Ağır Ceza Mahkemesi ve Sivas Asliye Ceza Mahkemesi’nde üç ayrı dava açıldı.
6 Mart 2012 Salı
Toplum Ayağa Kalk!.. Hikmet Çetinkaya
Kadınlara yönelik şiddet, taciz...
Öldürme, intihar olayları!
Her sabah uyandığımda gazetelerin birinci sayfalarında yeni bir olayla karşılaşıyorum.
Manisa’da yaşanan cinayet, Mardin’de, Van’da, Siirt’te 12-13 yaşındaki kız çocuklarına toplu tecavüz.
Türkiye’de kadınlar erkekler tarafından şiddete uğrarken, devlet yeterli önlemi almıyor.
Öldürme, intihar olayları!
Her sabah uyandığımda gazetelerin birinci sayfalarında yeni bir olayla karşılaşıyorum.
Manisa’da yaşanan cinayet, Mardin’de, Van’da, Siirt’te 12-13 yaşındaki kız çocuklarına toplu tecavüz.
Türkiye’de kadınlar erkekler tarafından şiddete uğrarken, devlet yeterli önlemi almıyor.
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
hikmet çetinkaya
5 Mart 2012 Pazartesi
Çocuklar cezaevi'ne değil, anne babalarının kollarına, yuvalarına gönderilmelidir
'Sincan'a değil ailelerine gönderin'
BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Pozantı Cezaevi'nde kalan çocukların Sincan Cezaevi'ne değil, ailelerine gönderilmesi gerektiğini söyledi.
Önder, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, İçişleri Bakanlığı tarafından 81 ilin Emniyet Müdürlüğüne gönderildiğini belirttiği Çevik Kuvvet Temel Eğitim Kitabı'nda yer alan ifadeleri eleştirdi.
BDP'li Önder, kitapta, ''Ön kol kemiği sinirine yapılan atak noktası, ön kolun üst ve iç tarafı olmak üzere iki tarafta bulunur. Bu sinir noktaları dirseğin 6-8 santimetre üstündedir. Bu iki bölgeye atak kolda hissizlik oluşmasına neden olur'' gibi ifadelerin bulunduğunu söyledi. Önder, ''AB'ye talip bir ülkede güvenlik anlayışı bu mudur? İçişleri Bakanı'nı çağıralım, kendisinin tarif ettiği yeri bandajlayalım. Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış'ın da eline cop verelim, o vursun. İkisine de yakışır'' dedi.
BDP'li Önder, kitapta, ''Ön kol kemiği sinirine yapılan atak noktası, ön kolun üst ve iç tarafı olmak üzere iki tarafta bulunur. Bu sinir noktaları dirseğin 6-8 santimetre üstündedir. Bu iki bölgeye atak kolda hissizlik oluşmasına neden olur'' gibi ifadelerin bulunduğunu söyledi. Önder, ''AB'ye talip bir ülkede güvenlik anlayışı bu mudur? İçişleri Bakanı'nı çağıralım, kendisinin tarif ettiği yeri bandajlayalım. Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış'ın da eline cop verelim, o vursun. İkisine de yakışır'' dedi.
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
cocukistismarinidurdurun,
Pozantı,
Sincan
4 Mart 2012 Pazar
Taş Atan Çocuk, işgenceyi anlattı!..
'Aklıma annem gelince intihar edemedim'
16 yaşındayken girdiği Pozantı Cezaevi'nde tecavüze uğrayan F.G anlattı: "Sadece tecavüz değil. Dayak adeta günlük yaşamın parçasıydı. İntihar etmek istedim, annem aklıma geldi, vazgeçtim...'"
Pozantı Cezaevi’ndeki vahşete ilişkin bugüne değin hep tanıklar konuştu. Taraf gazetesine konuşan, 19 yaşındaki F.G, 16 yaşındayken ‘taş atan çocuklardan biri” olarak girdiği Pozantı Cezaevi’nde yaşadıklarını aktardı. F.G, kendisinin dışında başka çocukların da tecavüze uğradığını, bu yüzden intihara bile kalkışanlar bile olduğunu söyledi:
16 yaşındayken girdiği Pozantı Cezaevi'nde tecavüze uğrayan F.G anlattı: "Sadece tecavüz değil. Dayak adeta günlük yaşamın parçasıydı. İntihar etmek istedim, annem aklıma geldi, vazgeçtim...'"
Pozantı Cezaevi’ndeki vahşete ilişkin bugüne değin hep tanıklar konuştu. Taraf gazetesine konuşan, 19 yaşındaki F.G, 16 yaşındayken ‘taş atan çocuklardan biri” olarak girdiği Pozantı Cezaevi’nde yaşadıklarını aktardı. F.G, kendisinin dışında başka çocukların da tecavüze uğradığını, bu yüzden intihara bile kalkışanlar bile olduğunu söyledi:
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
#çocukistismarinidurdurun,
çocukistismarinidurdurun,
Pozantı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)