Kadınlara yönelik şiddet, taciz...
Öldürme, intihar olayları!
Her sabah uyandığımda gazetelerin birinci sayfalarında yeni bir olayla karşılaşıyorum.
Manisa’da yaşanan cinayet, Mardin’de, Van’da, Siirt’te 12-13 yaşındaki kız çocuklarına toplu tecavüz.
Türkiye’de kadınlar erkekler tarafından şiddete uğrarken, devlet yeterli önlemi almıyor.
Kaldırıma damladı hepimizin yüreğinden bir damla kan --------------- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları
Uğur Mumcu
Bu toplum, bedeninden hiç eksilmeyen yaralarla yaşıyor…
Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...
Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...
hikmet çetinkaya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hikmet çetinkaya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
6 Mart 2012 Salı
1 Ocak 2012 Pazar
Yaşamın Sevinci... - Hikmet Çetinkaya Köşe Yazısı
Gözlerinin kül rengi ışığında, çocuksu bir gülümsemeyi anımsıyorum, 2012’nin ilk gününde...
Duru göğün altında kapalı bir sessizlik.
Işıksın, sabahsın sen...
Bir şiirsin yaşanmamış günlerden saklı.
Yırtıcı köklerisin sen yaşamımın...
Bir günbatımını özlüyorum, bir kayanın yamacından bakarken.
Çiçekleri, kuşları, denizin pembe çevresinde yeni doğan su perisini.
Donmuş tarlalardan geçiyorum seninle, doğa yeniliyor kendini, yeniden boyamak için çayırları, çatlayan toprağı.
Resmi yalanlarla dolu bir suç ortaklığı dünyayı kuşatırken, dürüst olmanın bedelini ödüyoruz.
Yağmalanan dağlarımızı, ovalarımızı gördükçe içimiz sızlıyor.
Koylarımız, büklerimiz satıldıkça görünmeyen bir okyanusun içine gömülüyoruz.
Dünyanın tüm sorunları açan bir tomurcuk gibi geldiğinde bize, açlıktan ölen çocukları düşünüyoruz.
Katliamları, faili meçhulleri!
***
Kaygılarımız karanlığa yolluyor bizi...
Aşk bir yerlerde güneşi tahta çıkarırken haberimiz bile olmuyor.
Tepeden tırnağa pişmanlıklar, ağlamalar...
Alın yazısı mıdır bilmiyoruz!
Ateş buza vurur ve yaşama...
Gizli bir yeraltı sevinci şafak sökerken mavi sulara.
Edmond Jabes’in “Hayat İçin Yazı Sayfası” ya da “Hayat ile Ölüm Arasındaki Söyleşi” benim ülkemde kız çocuklarını, kadınları anlatır.
Adına töre denilen o vahşeti, çocuk gelinleri...
Duru göğün altında kapalı bir sessizlik.
Işıksın, sabahsın sen...
Bir şiirsin yaşanmamış günlerden saklı.
Yırtıcı köklerisin sen yaşamımın...
Bir günbatımını özlüyorum, bir kayanın yamacından bakarken.
Çiçekleri, kuşları, denizin pembe çevresinde yeni doğan su perisini.
Donmuş tarlalardan geçiyorum seninle, doğa yeniliyor kendini, yeniden boyamak için çayırları, çatlayan toprağı.
Resmi yalanlarla dolu bir suç ortaklığı dünyayı kuşatırken, dürüst olmanın bedelini ödüyoruz.
Yağmalanan dağlarımızı, ovalarımızı gördükçe içimiz sızlıyor.
Koylarımız, büklerimiz satıldıkça görünmeyen bir okyanusun içine gömülüyoruz.
Dünyanın tüm sorunları açan bir tomurcuk gibi geldiğinde bize, açlıktan ölen çocukları düşünüyoruz.
Katliamları, faili meçhulleri!
***
Kaygılarımız karanlığa yolluyor bizi...
Aşk bir yerlerde güneşi tahta çıkarırken haberimiz bile olmuyor.
Tepeden tırnağa pişmanlıklar, ağlamalar...
Alın yazısı mıdır bilmiyoruz!
Ateş buza vurur ve yaşama...
Gizli bir yeraltı sevinci şafak sökerken mavi sulara.
Edmond Jabes’in “Hayat İçin Yazı Sayfası” ya da “Hayat ile Ölüm Arasındaki Söyleşi” benim ülkemde kız çocuklarını, kadınları anlatır.
Adına töre denilen o vahşeti, çocuk gelinleri...
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
hikmet çetinkaya,
köşe yazısı
29 Ekim 2011 Cumartesi
Ölümün yüzü!.. Çığlıklar! Çaresizlik!
Bir acıyı, seslenişi, öfkeyi, yalnızlığı anlatmak değil amacım...
Ölümün yüzü!..
Çığlıklar!
Çaresizlik!
İnsan kendi kimliğini, yurttaşlık bilincini, dinsel baskıları, aşiretlere, tarikatlara, siyaset cambazlarına boyun eğmemeyi nasıl öğrenecek, o önemli.
Ölümün yüzü!..
Çığlıklar!
Çaresizlik!
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
gazete köşe yazıları,
hikmet çetinkaya,
Köşe Yazarları,
köşe yazısı
6 Temmuz 2011 Çarşamba
Uzlaşma Kültürü... - Hikmet Çetinkaya Köşe Yazısı
Yazı masamın başındayım... Gündem yoğun. Siyaset mi yazsam yoksa gazetelerin manşetinden düşmeyen şike depremini mi?
Yok yok!
Yağmalanan koylarımızı mı, büklerimizi mi, çokuluslu altın avcılarını mı, kentlerden sağlanan rantı mı, yoksa Başbakan Erdoğan’ın yangına körükle giden sözlerini mi:
“Tükürdüklerini yalayacaklar!”
Kimler yalayacak tükürdüklerini?
Meclis’e girdikleri halde yemin etmeyen CHP milletvekilleri...
Yok yok!
Yağmalanan koylarımızı mı, büklerimizi mi, çokuluslu altın avcılarını mı, kentlerden sağlanan rantı mı, yoksa Başbakan Erdoğan’ın yangına körükle giden sözlerini mi:
“Tükürdüklerini yalayacaklar!”
Kimler yalayacak tükürdüklerini?
Meclis’e girdikleri halde yemin etmeyen CHP milletvekilleri...
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
hikmet çetinkaya,
Köşe Yazıları,
makale
17 Haziran 2011 Cuma
Yoksa Ben mi Yanılıyorum?.. - Hikmet Çetinkaya
Yaşam farklı boyutlar taşır...
Kimi zaman sevinci, kimi zaman hüznü, kimi zaman umudu ve kimi zaman acıyı...
Yaşamın o görülen sayfalarını karıştırdığımızda düşsel umutları çoğaltmak isteyenler yenilgiye uğrayınca gerçeklerin ayrımına varır, tıpkı CHP’de olduğu gibi...
Düşsellik televizyon ekranlarında izlediğimiz dizi filmler gibi, yüreğimize bir ok gibi saplanırken küresel kapitalizmin ve emperyalizmin azı dişlerini görmezden gelir, “ileri demokrasi”nin Türkiye’yi nasıl özgürleştirdiğini düşünürüz.
Unuturuz Kütahya’nın Dulkadir köyünün geçmişte yaşadıklarını... Dulkadir köyünün mezarlığını ve kanserden ölenleri...
***Köşe Yazıları / Makale Makaleler,Köşe Yazısı,Köşe
Kimi zaman sevinci, kimi zaman hüznü, kimi zaman umudu ve kimi zaman acıyı...
Yaşamın o görülen sayfalarını karıştırdığımızda düşsel umutları çoğaltmak isteyenler yenilgiye uğrayınca gerçeklerin ayrımına varır, tıpkı CHP’de olduğu gibi...
Düşsellik televizyon ekranlarında izlediğimiz dizi filmler gibi, yüreğimize bir ok gibi saplanırken küresel kapitalizmin ve emperyalizmin azı dişlerini görmezden gelir, “ileri demokrasi”nin Türkiye’yi nasıl özgürleştirdiğini düşünürüz.
Unuturuz Kütahya’nın Dulkadir köyünün geçmişte yaşadıklarını... Dulkadir köyünün mezarlığını ve kanserden ölenleri...
***Köşe Yazıları / Makale Makaleler,Köşe Yazısı,Köşe
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
hikmet çetinkaya,
köşe,
yazısı
1 Mayıs 2011 Pazar
1 Mayıs... Sınıfsal Bilinç... - Hikmet Çetinkaya
Emekçinin bilinci ve sınıflaşması çağdaşlığın temelini oluşturur...
Emek...
Yurttaşlık bilinci...
Sendikalaşma...
Demokratik hak ve özgürlükler...
Emek...
Yurttaşlık bilinci...
Sendikalaşma...
Demokratik hak ve özgürlükler...
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
bilinç,
hikmet çetinkaya,
mayıs,
sınıfsal
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)