Uğur Mumcu

Uğur Mumcu
Bu toplum, bedeninden hiç eksilmeyen yaralarla yaşıyor…

Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...




24 Ekim 2010 Pazar

Şiddet evrensel bir olgu

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yıldız Pekşen, kadına yönelik şiddetin sadece Türkiye'ye has bir olgu olmadığını belirterek, "Dünyanın bütün ülkelerinde kadınlarla ilgili bir çok yasa ve yönetmelik olmasına rağmen, kadına yönelik şiddet ve istismar devam ediyor'' dedi.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yıldız Pekşen, çeşitli ülkelerin yanı sıra Türkiye'de yapılan araştırmalarda da kadına yönelik şiddetle ilgili ilginç veriler elde edildiğini söyledi.
Şiddetin sadece Türkiye'ye has bir olgu olmadığını belirten Pekşen, ABD ve AB ülkelerinde de kadına yönelik şiddet eylemlerine çok sık rastlandığını kaydetti.
Türkiye'de yapılan bir araştırmaya göre ailelerin yaklaşık yüzde 34'ünde fiziksel, yüzde 53'ünde ise sözlü şiddet görüldüğünü belirten Pekşen şu bilgileri verdi:
''Türkiye'de, cinsel şiddet ve taciz oranı yüzde 9'dur. Şiddete uğrayanların yüzde 80'i çaresizlik içinde olduklarını vurgulamaktadır. Başka bir araştırmaya göre, kadınların yüzde 10'u eşlerinden sıklıkla dayak yiyor. Eşleri tarafından sürekli hakarete uğrayanların oranı ise yüzde 12'dir. Yine araştırmaya dahil olan kadınların yüzde 63''ü en az haftada 2 gün şiddete maruz kalmakta.''
Şiddet eylemleri içinde yumruklama, tokatlama ve tekmelemenin ilk sırayı aldığını bildiren Pekşen, ''ABD'de her 15 saniyede bir kadın, kocası veya partneri tarafından dövülüyor. Rusya Federasyonu'nda 36 bin kadın her gün koca dayağına maruz kalıyor'' dedi.

Evrensel bir olgu
Kadına yönelik şiddet ve cinsel istismarın tarih boyunca devam ettiğini ve adeta evrensel bir olgu olduğunu ifade eden Prof. Dr. Pekşen, şunları kaydetti:
''Kadına yönelik şiddet ister kamusal, isterse özel yaşamda meydana gelsin, kadının fiziksel, duygusal, cinsel ve ekonomik açıdan zarar görmesine ve acı çekmesine yol açan, kadının temel hak ve özgürlüklerini ve onurunu zedeleyen bir eylemdir. Dünyanın bütün ülkelerinde kadınlarla ilgili bir çok yasa ve yönetmelik olmasına rağmen, kadına yönelik şiddet ve istismar devam ediyor. Kadına sunulan haklara rağmen geleneksel anlayıştan dolayı gerek batıda, gerekse doğuda her türlü istismar sürüyor.''
Kadına yönelik şiddet olaylarına ev, iş yeri, sokak, okul gibi değişik mekanlarda rastlanabileceğini vurgulayan Pekşen, gözaltı ve savaş şartlarının da şiddetin sıklıkla görüldüğü durumlar olduğunu söyledi.
Pekşen, şiddetin önüne geçilebilmesi için bu konuda toplumun daha duyarlı hale getirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder