Uğur Mumcu

Uğur Mumcu
Bu toplum, bedeninden hiç eksilmeyen yaralarla yaşıyor…

Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...




27 Haziran 2011 Pazartesi

Mısır : ZENGİNLER ‘AYDIN’, FAKİRLER ‘AKTİVİST’

ZENGİNLER ‘AYDIN’, FAKİRLER ‘AKTİVİST’ Mısır ekonomisi son yıllarda yolsuzluk başta olmak üzere bir çok nedenden dolayı iflas noktasında gelmişti. Ülkedeki gelir dağılımı arasındaki uçurum Kahire’de de kendini gösteriyor. Kent merkezi ve çevresinde örneğin ‘Downtown’ olarak ifade edilen bölgede ya da İslami Kahire olarak geçen El-Ezher bölgesinde halkın yaşadığı yoksulluğu tanımlamak bile zor.

Devrimin ardından Mısır ‘EMEK, ÖZGÜRLÜK,ONUR

 ‘EMEK, ÖZGÜRLÜK,ONUR’ Mısır nüfusunun yüzde 70’ini, ülkedeki işsizlerin yüzde 80’ini oluşturan gençler de yaşlı kadınla benzer yanıtlar veriyor. Biz tüm dünyaya Mısırlıların onurlu insanlar olduğunu gösterdik diyor. Hissettiklerini belki de en iyi Tahrir Meydanı’ndaki gençlik liderlerinden Larbi bana Tahrir meydanını gezdirirken anlatıyor. “Bizim üç sloganımız vardı, emek özgürlük ve onur. Bunları kazandıktan sonra diğer haklarımızı da elde edebiliriz. Mısır halkı yıllardır kabulleniş içindeydi. Bir kere başkaldırdık, süreç adaletsizleşirse yine başkaldırabileceğimiz ve hakkımızı alabileceğimiz biliyoruz.”
Öte yandan Larbi’nin ve onun gibi bir çok gencin aklında soru işaretleri de var. Yeni anayasa sürecinin sancılı geçtiğini söylüyorlar. Bunun en önemli nedeni olarak da demokrasi eksikliğini gösteriyorlar. Konuştuğum gençlerden biri, “bir yerde 20 kişiden fazla toplanarak bir aktivite gerçekleştirme deneyimimiz bile yok” diyor.
25 Ocak yazılı t-shirtler, atkılar ve kefiyeler... Devrim kendi sektörünü yarattı. 
PARTİ ENFLASYONU: 80’DEN FAZLA PARTİ KURULDU Gerçekten de Mısır, 25 Ocak devriminin ardından değişim dönemini sancılı geçiriyor. Ülkede son birkaç ayda 80’den fazla parti kuruldu, farklı düşünceler arasındaki bölünmeler sıkça yaşanıyor. Üstelik partiler kurulmuş da olsa planlarından örgütlenmelerine birçok sıkıntı yaşanıyor. Bu kadar çok parti kurulsa bile hem partiler hem de ülkenin büyük çoğunluğu kendilerini Eylül ayında yapılacak seçimlere hazır hissetmiyor.

Devrimin ardından Mısır

30 yıllık Mübarek rejimini yıkan Mısırlılar şimdi geleceğini arıyor. Gözde Demirel, ntvmsnbc için Kahire’ye gitti ve ’25 Ocak Devrimi’ sonrasında Ortadoğu’nun kalbinde yaşananlara tanıklık etti. 

Bu günlerde ‘Arap Baharı’ denildiğinde akla Suriye’de yaşanan kargaşa ya da Libya’daki iç savaş geliyor. Ancak bundan beş ay önce Ortadoğu’nun kalbinde ‘Arap Baharı’nın anlamı ‘devrim’di. 25 Ocak’ta, bundan bir ay önce başlayan ayaklanmayla, o zamana kadar hemen hiç kimsenin aklına gelmeyen oldu ve Arap coğrafyasının en kalabalık ve en önemli ülkesi olan Mısır’da 30 yıllık Mübarek rejimi yıkıldı. Mısırlılar için bugün artık yaşananların bir adı var; 25 Ocak Devrimi

24 Haziran 2011 Cuma

'Öldürülmeden sesimi duyun'

Plastik boru, kerpeten, bıçak ve makasla işkence ve tecavüz... Türkiye'de kadına yönelik şiddet ve ölüm olaylarına her geçen gün bir yenisi eklenirken, Balıkesir'de üç çocuk annesi Nurgül Özkan'ın yaşadığı dram, duyanları şoke etti.

Eşinin şiddetinden ve tecavüzünden kaçarak babaevine sığınan talihsiz kadın, "Yavrularımı istiyorum. Devlet beni yaşarken korusun, öldükten sonra değil. Öldürülmeden sesimi duyun" diyerek feryat etti. Sonunun öldürülen diğer kadınlara benzememesini isteyen Özkan, savcılığa defalarca suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. DHA'nın haberine göre; Adana'da gıda toptancılığı yaparken iflas eden Selami Özkan, 11 yıl önce kendisine kaçıp yaşamını birleştirdiği Nurgül Özkan ve evlilikleri boyunca dünyaya gelen 3 çocuğuyla, iki ay önce Balıkesir'e yerleşti. Çiftin ilişkileri, Selami Özkan'ın işlerinin kötü gitmesi nedeniyle bozuldu.

20 Haziran 2011 Pazartesi

Zeki Tekiner cinayeti - Özgür Mumcu Köşe Yazısı

Zeki Tekiner 17 Haziran 1980’de Nevşehir’de öldürüldü. CHP Nevşehir il başkanıydı. Eski milletvekiliydi. Yoksul köylülerin, DİSK’e bağlı sendikaların, TÖBDER’in avukatlığını yapmasıyla tanınıyordu. Nevşehir Barosu, kendisine başvuran yoksul köylüleri doğrudan Zeki Tekiner’e yönlendiriyordu. Üç çocuk babasıydı: Ayşe, Bülent ve Aylin. En büyüğü sekiz, en küçüğü ise iki yaşındaydı.



Nevşehir hakkında bazı planlar vardı. O planların önünde Zeki Tekiner gibiler engeldi. Orta Anadolu’da sola dair, DİSK’e dair, yoksul köylülerin haklarına dair hiçbir iz kalmamalıydı. Hapisten iki tetikçiyi kaçırıp, Nevşehir’e yerleştirdiler.
"Çocuk işçiliğine hayır" dediler

İstanbul Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne bağlı çocuk ve gençlik merkezlerinden hizmet alan çocuklar, çocuk işçiliğine dikkati çekmek için Beyoğlu'nda yürüyüş yaptı.
Alışmadık Alışmayacağız
İnsanlık Yarası Konular- 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü dolayısıyla Galatasaray Meydanı'nda bir araya gelen çocuklar, ''Ellerim Boya Yerine Kalem Tutsun'' yazılı pankartlar ve balonlar taşıyarak, ''Çocuk İşçiliğine Hayır'' sloganları atarak Taksim Meydanı'ndaki Cumhuriyet Anıtı'na kadar yürüdü.

“Trans cinayetlerini durdurun”

Taksim rengârenk

Gay, lezbiyen, biseksüel, travesti ve transeksüel örgütleri,'17-18-19 Haziran Trans Onur Haftası' kapsamında Taksim Meydanı'ndan Tünel'e kadar bir yürüyüş gerçekleştirdi.
Çeşitli sahne kıyafetleri, elbiseler ve gelinlik giyen, şallar takan travestilerin, dudağının üstüne kalemle bıyık çizmiş lezbiyenlerin de aralarında bulunduğu, yaklaşık 2 bin kişilik grubun müzikler eşliğinde yaptığı yürüyüş renkli görüntülere sahne oldu. “Trans cinayetlerini durdurun”, “Anayasada ayrımcılık yapma”, “Cinsiyet kimliği değil, transfobi problem”, “Trans kimlikler hastalık değildir” yazılı döviz ve pankartlar taşıyan eşcinseller, “Susma haykır, eşcinseller vardır”, “Travestiyiz buradayız, alışın, gitmiyoruz” sloganları eşliğinde yürüdü.
Çevredeki yurttaşların ilgiyle izlediği yürüyüşte, bazı yurttaşlar gruptakilerle fotoğraf çektirdi. Tünel’de yapılan açıklamalarda konuşan Ebru Kırancı, anayasanın 10. maddesine cinsel yönelimlerin eklenmesi gerektiğini belirterek işyerlerinde eşcinsel kotası uygulanmasını, transseksüel cinayetlerinde katilin en ağır cezayı almasını ve siyasilerin “eşcinsellik hastalıktır” şeklindeki söylemlerden vazgeçmesini istediklerini ifade etti.
Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar