Seda PEKGÖZ
Sosyal medyada gezinirken gözünüze çarpmıştır: Kendilerini “ATE” diye tanımlayan, ateşli bir şekilde dinlere (özellikle de İslam’a) veryansın eden bir grup insan. Ateist olduklarını bangır bangır bağırıyorlar, ama işin garip tarafı, bu kadar “karşı” oldukları bir şeyi hayatlarının merkezi yapmış gibiler. Açıkçası bu konulara çok kafa yoran biri değilim. Ama bu “ATE” olma durumu sosyolojik açıdan dikkatimi çekti. Kafamda bir sürü soru var, biraz toparlayayım dedim. İşte o sorular ve bu işin bende bıraktığı izlenimler.
Ateizm mi, Yeni Bir Din mi?
Öncelikle, ateist olmak gayet anlaşılır bir duruş. Tanrıya inanmıyorsun, dinleri saçma buluyorsun, belki de “Artık bunların devri kapandı” diyorsun. Tamam. Ama neden kendini “ATE” diye bir bayrak altında toplayıp, sanki bir şeye kendini adamış bir cemaat gibi davranıyorsun? Bu biraz garip değil mi? Hani, dinlere karşıydın?
İnsanlar mutlaka bir gruba, bir kimliğe sığınmak istiyor. Ateizm, felsefi olarak özgür bir duruş. Dogma yok, ritüel yok. Ama bazıları bunu alıyor, bir kabile kimliğine çeviriyor. Sürekli din eleştirisi yapmak, grup içinde aklın tekeline sahip olduklarını sanmak, elitist bir şekilde diğerlerini küçümsemek, hatta işi fanatizme vardırıp dindarları ötekileştirmek… E, bu da bir tür “din” değil mi? Tabii ki dogmatik anlamda değil, ama o adanmışlık, o bağlılık hissi… Bağımlılık bağımlılıktır, değil mi?
Neden Hep İslam’a Vuruyorsunuz?
Bir şey daha var ki, bu “ATE” tayfasının genelde İslam’ı hedef alması. Dinlere karşıyız diyorlar, ama nedense eleştiriler hep Müslümanlara, İslam’a. Hani, din din değil mi? Ateşe tapan topluluklardan tut, Budizm’e, Şamanizm’e kadar geniş bir yelpaze var. 'Niye hep aynı kapıya vurup duruyorsunuz?'
Eleştiri mi, Hakaret mi?
Gelelim en can alıcı konuya. Bu “ATE” gruplarının çoğu, eleştiri yapmıyor; resmen saldırıyor. 7/24 din konuşuyorlar, ama söylediklerinde ne bir bilgi var ne bir argüman. Sadece alay, hakaret, bazen daha da ileri gidip dindarları aşağılama… Madem din saçma, anlat neden saçma? Bilimsel, felsefi bir şeyler koy ortaya. Ama yok, çoğu zaman iş “Hihihi, dindarlar aptal” seviyesinde.
Bu, ateizmin değil, o kişilerin entelektüel eksikliğinin göstergesi bence. Sosyal medya zaten böyle bir yer: Provokasyon yap, dikkat çek. Ama bu kadar enerjiyi hakaretle, kavgayla harcamak niye? Ateistsen, özgürsün. Ritüel yok, dogma yok. Git hayatını yaşa, dolu dolu! Niye bu kadar takılıyorsun ki? Sanki bir sanal cemaat kurmuşlar, her gün “din kötü” ayini yapıyorlar.
Peki, Ne Düşünüyorum?
Açıkçası, ben bu konuya çok takılmıyorum. Daha önemli işlerim var, hayat kısa. Ama sosyolojik açıdan bakınca, bu “ATE” kimliği bende bir anlam arayışı izlenimi bırakıyor. İnsanlar, inansın ya da inanmasın, bir gruba ait olmak istiyor. Din yoksa, ateizm oluyor o boşluğu dolduran şey. Ama bu kadar adanmışlık, bu kadar öfke… Yazık değil mi? Madem özgürsün, git dünyayı gez, kitap oku, yeni bir hobi bul. Niye hayatını bir karşıtlık üzerine kuruyorsun?
Bir de şu var: Bu grupların çoğu, entelektüel görünmeye çalışıyor, ama işin özü boş. Gerçek bir ateist eleştiri, akılcı argümanlarla gelir. Hakaretle, alayla değil. Şu an sosyal medyada gördüğümüz şey, daha çok bir ego tatmini, bir kabile dayanışması. Ateizm gibi özgür bir duruşu alıp, bir çeşit “sanal tarikat” haline getirmişler. İronik, değil mi?
Bu “ATE” durumu, modern insanın kimlik arayışının bir yansıması bence. Ama bu kadar gürültüye, kavgaya gerek var mı? Bilmiyorum. Ben kendi adıma, bu tartışmalara çok dalmadan, hayatımı getirileri ile yaşamayı tercih ediyorum. Ateist de olsan, dindar da olsan, en güzeli özgürce nefes almak, doğru bulduğun benimsediğin biçimde yaşamak değil mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder