The Guardian tarafından yayınlanan bir makalede, çocuk gelin sorunun sadece Türkiye'nin doğusunda ve Kürt bölgelerinde yaşanmadığı, bu sorunun Türkiye'nin her yerinde görüldüğü vurgulanarak, Türkiye'nin çocuk gelinler oranında Zambiya ve Tanzanya gibi Afrika ülkeleri ile aynı düzeyde olduğu belirtildi.
Alışmadık Alışmayacağız- Dünya'nın en büyük 17. ekonomisine sahip Türkiye'nin çocuk gelinleri batının dikkatini çekmeye devam ediyor. The Guardian gazetesi tarafından yayınlanan bir makalede, çocuk gelin sorunun sadece Türkiye'nin doğusunda ve Kürt bölgelerinde yaşanmadığı, bu sorunun Türkiye'nin her yerinde görüldüğü vurgulanarak, Türkiye'nin çocuk gelinler oranında Zambiya ve Tanzanya gibi Afrika ülkeleri ile aynı düzeyde olduğu yazıldı.
İngilterenin önemli gazetelerinden The Guardian'ın yer verdiği bir makalede, Başbakan Recep Tayip
Kaldırıma damladı hepimizin yüreğinden bir damla kan --------------- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları
Uğur Mumcu
Bu toplum, bedeninden hiç eksilmeyen yaralarla yaşıyor…
Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...
Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...
30 Haziran 2011 Perşembe
27 Haziran 2011 Pazartesi
Mısır : ‘DEVRİMİ ONLAR BAŞLATTI AMA BİZ YAPTIK’
‘DEVRİMİ ONLAR BAŞLATTI AMA BİZ YAPTIK’ Kafede oturanların çoğu, diğer milyonlarcası gibi Tahrir Meydanı’ndaydı ama devrimin ardından sadece olacakları bekliyorlar. “Devrim kendi önderini yaratır mı, ya da siz neden aktif olarak süreç içerisinde yer almıyorsunuz ?” sorusunu ise genellikle “biz kendi hayat uğraşımız içinde yeterince yoruluyoruz, beklemek en mantıklısı” diyerek yanıtlıyorlar. Onlara bir süre önce orta-üst sınıf mevcudu gençlerle yaptığım konuşmadan bahsediyorum. Biz konuşurken bir arkadaşıyla birlikte Arap Tavlası oynayan bir genç başını kaldırıyor ve konuşuyor. “Devrimin ateşleyicilerinden biri elbette Facebook ve Twitter’dı ancak insanlar Cuma namazı sonrası orada toplandı. Bir anda milyonlar değil, farklı noktalardan gelen binler birleşerek bu devrimi gerçekleştirdi. Biz gerçekleştirdik, onlar sadece başlangıcıydı”.
“Peki ya süreç tersine işler, her şey Mübarek döneminden kötü olursa?” diye soruyorum. “O zaman yine onlar internetlerinde bir şey yapar ama meydanlarda yine biz oluruz, Mısır’ın yoksul halkı” diye cevaplıyor.
Akşam saatlerinde Tahrir Meydanı |
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
Mısır,
mısır devrimi
Mısır : ZENGİNLER ‘AYDIN’, FAKİRLER ‘AKTİVİST’
ZENGİNLER ‘AYDIN’, FAKİRLER ‘AKTİVİST’ Mısır ekonomisi son yıllarda yolsuzluk başta olmak üzere bir çok nedenden dolayı iflas noktasında gelmişti. Ülkedeki gelir dağılımı arasındaki uçurum Kahire’de de kendini gösteriyor. Kent merkezi ve çevresinde örneğin ‘Downtown’ olarak ifade edilen bölgede ya da İslami Kahire olarak geçen El-Ezher bölgesinde halkın yaşadığı yoksulluğu tanımlamak bile zor.
Devrimin ardından Mısır ‘EMEK, ÖZGÜRLÜK,ONUR
‘EMEK, ÖZGÜRLÜK,ONUR’ Mısır nüfusunun yüzde 70’ini, ülkedeki işsizlerin yüzde 80’ini oluşturan gençler de yaşlı kadınla benzer yanıtlar veriyor. Biz tüm dünyaya Mısırlıların onurlu insanlar olduğunu gösterdik diyor. Hissettiklerini belki de en iyi Tahrir Meydanı’ndaki gençlik liderlerinden Larbi bana Tahrir meydanını gezdirirken anlatıyor. “Bizim üç sloganımız vardı, emek özgürlük ve onur. Bunları kazandıktan sonra diğer haklarımızı da elde edebiliriz. Mısır halkı yıllardır kabulleniş içindeydi. Bir kere başkaldırdık, süreç adaletsizleşirse yine başkaldırabileceğimiz ve hakkımızı alabileceğimiz biliyoruz.”
Öte yandan Larbi’nin ve onun gibi bir çok gencin aklında soru işaretleri de var. Yeni anayasa sürecinin sancılı geçtiğini söylüyorlar. Bunun en önemli nedeni olarak da demokrasi eksikliğini gösteriyorlar. Konuştuğum gençlerden biri, “bir yerde 20 kişiden fazla toplanarak bir aktivite gerçekleştirme deneyimimiz bile yok” diyor.
25 Ocak yazılı t-shirtler, atkılar ve kefiyeler... Devrim kendi sektörünü yarattı. PARTİ ENFLASYONU: 80’DEN FAZLA PARTİ KURULDU Gerçekten de Mısır, 25 Ocak devriminin ardından değişim dönemini sancılı geçiriyor. Ülkede son birkaç ayda 80’den fazla parti kuruldu, farklı düşünceler arasındaki bölünmeler sıkça yaşanıyor. Üstelik partiler kurulmuş da olsa planlarından örgütlenmelerine birçok sıkıntı yaşanıyor. Bu kadar çok parti kurulsa bile hem partiler hem de ülkenin büyük çoğunluğu kendilerini Eylül ayında yapılacak seçimlere hazır hissetmiyor. |
Devrimin ardından Mısır
30 yıllık Mübarek rejimini yıkan Mısırlılar şimdi geleceğini arıyor. Gözde Demirel, ntvmsnbc için Kahire’ye gitti ve ’25 Ocak Devrimi’ sonrasında Ortadoğu’nun kalbinde yaşananlara tanıklık etti.
Bu günlerde ‘Arap Baharı’ denildiğinde akla Suriye’de yaşanan kargaşa ya da Libya’daki iç savaş geliyor. Ancak bundan beş ay önce Ortadoğu’nun kalbinde ‘Arap Baharı’nın anlamı ‘devrim’di. 25 Ocak’ta, bundan bir ay önce başlayan ayaklanmayla, o zamana kadar hemen hiç kimsenin aklına gelmeyen oldu ve Arap coğrafyasının en kalabalık ve en önemli ülkesi olan Mısır’da 30 yıllık Mübarek rejimi yıkıldı. Mısırlılar için bugün artık yaşananların bir adı var; 25 Ocak Devrimi24 Haziran 2011 Cuma
'Öldürülmeden sesimi duyun'
Plastik boru, kerpeten, bıçak ve makasla işkence ve tecavüz... Türkiye'de kadına yönelik şiddet ve ölüm olaylarına her geçen gün bir yenisi eklenirken, Balıkesir'de üç çocuk annesi Nurgül Özkan'ın yaşadığı dram, duyanları şoke etti.
Eşinin şiddetinden ve tecavüzünden kaçarak babaevine sığınan talihsiz kadın, "Yavrularımı istiyorum. Devlet beni yaşarken korusun, öldükten sonra değil. Öldürülmeden sesimi duyun" diyerek feryat etti. Sonunun öldürülen diğer kadınlara benzememesini isteyen Özkan, savcılığa defalarca suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. DHA'nın haberine göre; Adana'da gıda toptancılığı yaparken iflas eden Selami Özkan, 11 yıl önce kendisine kaçıp yaşamını birleştirdiği Nurgül Özkan ve evlilikleri boyunca dünyaya gelen 3 çocuğuyla, iki ay önce Balıkesir'e yerleşti. Çiftin ilişkileri, Selami Özkan'ın işlerinin kötü gitmesi nedeniyle bozuldu.
Eşinin şiddetinden ve tecavüzünden kaçarak babaevine sığınan talihsiz kadın, "Yavrularımı istiyorum. Devlet beni yaşarken korusun, öldükten sonra değil. Öldürülmeden sesimi duyun" diyerek feryat etti. Sonunun öldürülen diğer kadınlara benzememesini isteyen Özkan, savcılığa defalarca suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. DHA'nın haberine göre; Adana'da gıda toptancılığı yaparken iflas eden Selami Özkan, 11 yıl önce kendisine kaçıp yaşamını birleştirdiği Nurgül Özkan ve evlilikleri boyunca dünyaya gelen 3 çocuğuyla, iki ay önce Balıkesir'e yerleşti. Çiftin ilişkileri, Selami Özkan'ın işlerinin kötü gitmesi nedeniyle bozuldu.
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
kadına şiddet,
öldürülen kadınlar,
sesimi
20 Haziran 2011 Pazartesi
Zeki Tekiner cinayeti - Özgür Mumcu Köşe Yazısı
Zeki Tekiner 17 Haziran 1980’de Nevşehir’de öldürüldü. CHP Nevşehir il başkanıydı. Eski milletvekiliydi. Yoksul köylülerin, DİSK’e bağlı sendikaların, TÖBDER’in avukatlığını yapmasıyla tanınıyordu. Nevşehir Barosu, kendisine başvuran yoksul köylüleri doğrudan Zeki Tekiner’e yönlendiriyordu. Üç çocuk babasıydı: Ayşe, Bülent ve Aylin. En büyüğü sekiz, en küçüğü ise iki yaşındaydı.
Nevşehir hakkında bazı planlar vardı. O planların önünde Zeki Tekiner gibiler engeldi. Orta Anadolu’da sola dair, DİSK’e dair, yoksul köylülerin haklarına dair hiçbir iz kalmamalıydı. Hapisten iki tetikçiyi kaçırıp, Nevşehir’e yerleştirdiler.
Nevşehir hakkında bazı planlar vardı. O planların önünde Zeki Tekiner gibiler engeldi. Orta Anadolu’da sola dair, DİSK’e dair, yoksul köylülerin haklarına dair hiçbir iz kalmamalıydı. Hapisten iki tetikçiyi kaçırıp, Nevşehir’e yerleştirdiler.
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
gazete köşe yazıları,
Köşe Yazarları,
köşe yazısı,
Makaleler
"Çocuk işçiliğine hayır" dediler
İstanbul Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne bağlı çocuk ve gençlik merkezlerinden hizmet alan çocuklar, çocuk işçiliğine dikkati çekmek için Beyoğlu'nda yürüyüş yaptı.
Alışmadık Alışmayacağız
İnsanlık Yarası Konular- 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü dolayısıyla Galatasaray Meydanı'nda bir araya gelen çocuklar, ''Ellerim Boya Yerine Kalem Tutsun'' yazılı pankartlar ve balonlar taşıyarak, ''Çocuk İşçiliğine Hayır'' sloganları atarak Taksim Meydanı'ndaki Cumhuriyet Anıtı'na kadar yürüdü.
İstanbul Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne bağlı çocuk ve gençlik merkezlerinden hizmet alan çocuklar, çocuk işçiliğine dikkati çekmek için Beyoğlu'nda yürüyüş yaptı.
Alışmadık Alışmayacağız
İnsanlık Yarası Konular- 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü dolayısıyla Galatasaray Meydanı'nda bir araya gelen çocuklar, ''Ellerim Boya Yerine Kalem Tutsun'' yazılı pankartlar ve balonlar taşıyarak, ''Çocuk İşçiliğine Hayır'' sloganları atarak Taksim Meydanı'ndaki Cumhuriyet Anıtı'na kadar yürüdü.
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
çalışan çocuklar,
Çocuk işçiliğine,
hayır
“Trans cinayetlerini durdurun”
Taksim rengârenk
Gay, lezbiyen, biseksüel, travesti ve transeksüel örgütleri,'17-18-19 Haziran Trans Onur Haftası' kapsamında Taksim Meydanı'ndan Tünel'e kadar bir yürüyüş gerçekleştirdi.
Çeşitli sahne kıyafetleri, elbiseler ve gelinlik giyen, şallar takan travestilerin, dudağının üstüne kalemle bıyık çizmiş lezbiyenlerin de aralarında bulunduğu, yaklaşık 2 bin kişilik grubun müzikler eşliğinde yaptığı yürüyüş renkli görüntülere sahne oldu. “Trans cinayetlerini durdurun”, “Anayasada ayrımcılık yapma”, “Cinsiyet kimliği değil, transfobi problem”, “Trans kimlikler hastalık değildir” yazılı döviz ve pankartlar taşıyan eşcinseller, “Susma haykır, eşcinseller vardır”, “Travestiyiz buradayız, alışın, gitmiyoruz” sloganları eşliğinde yürüdü.
Çevredeki yurttaşların ilgiyle izlediği yürüyüşte, bazı yurttaşlar gruptakilerle fotoğraf çektirdi. Tünel’de yapılan açıklamalarda konuşan Ebru Kırancı, anayasanın 10. maddesine cinsel yönelimlerin eklenmesi gerektiğini belirterek işyerlerinde eşcinsel kotası uygulanmasını, transseksüel cinayetlerinde katilin en ağır cezayı almasını ve siyasilerin “eşcinsellik hastalıktır” şeklindeki söylemlerden vazgeçmesini istediklerini ifade etti.
Gay, lezbiyen, biseksüel, travesti ve transeksüel örgütleri,'17-18-19 Haziran Trans Onur Haftası' kapsamında Taksim Meydanı'ndan Tünel'e kadar bir yürüyüş gerçekleştirdi.
Çeşitli sahne kıyafetleri, elbiseler ve gelinlik giyen, şallar takan travestilerin, dudağının üstüne kalemle bıyık çizmiş lezbiyenlerin de aralarında bulunduğu, yaklaşık 2 bin kişilik grubun müzikler eşliğinde yaptığı yürüyüş renkli görüntülere sahne oldu. “Trans cinayetlerini durdurun”, “Anayasada ayrımcılık yapma”, “Cinsiyet kimliği değil, transfobi problem”, “Trans kimlikler hastalık değildir” yazılı döviz ve pankartlar taşıyan eşcinseller, “Susma haykır, eşcinseller vardır”, “Travestiyiz buradayız, alışın, gitmiyoruz” sloganları eşliğinde yürüdü.
Çevredeki yurttaşların ilgiyle izlediği yürüyüşte, bazı yurttaşlar gruptakilerle fotoğraf çektirdi. Tünel’de yapılan açıklamalarda konuşan Ebru Kırancı, anayasanın 10. maddesine cinsel yönelimlerin eklenmesi gerektiğini belirterek işyerlerinde eşcinsel kotası uygulanmasını, transseksüel cinayetlerinde katilin en ağır cezayı almasını ve siyasilerin “eşcinsellik hastalıktır” şeklindeki söylemlerden vazgeçmesini istediklerini ifade etti.
Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
biseksüel,
Gay,
lezbiyen,
transeksüel,
travesti
17 Haziran 2011 Cuma
Bugün küçüğüz...Ama yarın büyüyeceğiz
Bugün küçüğüz. Ama yarın büyüyeceğiz. Okuyup ailemize. milletimize ve devletimize faydalı insanlar olacağız. Subay, doktor, avukat, öğretmen, hakim, mühendis, memur, tüccar olup, yurdumuza hizmet edeceğiz.
Bir ülkenin geleceği için, çocuk çok önemlidir. Gelecekte büyüyecek
Kimsesiz Çocuklar - Sokak Çocukları (Bizim Çocuklarımız)
Henüz küçük olduğumuz için, her ihtiyacımızı annemiz ve babamız karşılar. Babamız dışarıdaki ihtiyaçlarımızı karşılar. Annemiz bize bakar, yiyecekleri pişirir, giyeceklerimizi diker ve onarır. Annesiz ve babasız çocuklara "Çocuk Esirgeme Kurumu" bakar.Bir ülkenin geleceği için, çocuk çok önemlidir. Gelecekte büyüyecek
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
çocuk,
kimsesiz çocuklar,
sokak çocukları
Kimsesiz Çocuklar - Sokak Çocukları (Bizim Çocuklarımız)
Sokak Çocuğu Kimdir ?
24 Saat sokakta yaşayan, ailesiyle ilişkileri kopuk olup geçimini sokaktan sağlayan, zaman
zaman suça bulaşıp zaman zaman tiner bali gibi uçucu maddeler kullanan ya da bunlara gereksinim duyan, sokağın özgür ortamını mekan edinen çocuklardır.Bu çocukların aile , okul, çocuk kurumları gibi kendine karşı sorumluluğu olan kişi yada kurumlarla hemen hemen hiç temasları bulunmamaktadır. Çeşitli nedenlerle evden kaçmış, aile ve toplumla olan bağları tamamen kopmuş olan bu çocuklar komünler halinde, kendilerine özgü kurallarıyla köprü altı yaşamını seçmiştir.Yaşamı ve/veya yaşam kaynakları için sokak onların 24 saatlik meskenleridir.
Sokakta Çalışan Çocuklardan Farkı Nedir ?
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
çalışan çocuklar,
çocuk,
çocuklar,
çocukları,
çocuklarımız,
kimsesiz,
kimsesiz çocuklar,
sokak,
sokak çocukları,
sokakta yaşayan,
tiner,
tinerci
Birimizin yarası hepimizin canını yakıyor !..
Hepimizin yarası, hep aynı yerde…
NOTRE DAMME
Notre Damme’nin Kamburu adlı filmde, insana dehşet verecek kadar çirkin olan kilise zangoçu Qasimado, güzel çingene kızı Esmeralda’yı darağacından kurtarır ve kilisenin dev çanları arasına saklar.Bunu yaptığı için, baş rahip tarafından kırbaçla dövülür..
Qasimado’yu ilk gördüğünde, tarifsiz bir dehşete kapılan ama sonra bu iyi kalpli zangoca minnet duyan çingene kızı, onun yüzündeki yaralara parmaklarıyla dokunur.Hilkat garibesi zangoç, çingene kızının gözlerine bakar ve “Yaram orada değil, burada” der..Gösterdiği yer kalbidir…
Bizim yaralarımız da tıplı zangoç Qasimado gibi tenimizin altında kanıyor.Gözyaşı kanıyor, alın teri kanıyor, isyan kanıyor, hüzün kanıyor ama hep içimizden kanıyoruz…
Küçük bir çocuk, geçim derdi yüzünden okuldan alındığında, kalem tutarken bile yorulan narin parmaklarıyla, koyu gri, soluksuz bir kaporta atölyesinde zımpara yaptığında, kanayan parmakları değildi…
Öldürülen Gazeteciler
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
insanlık,
NOTRE DAMME,
yarası
Yoksa Ben mi Yanılıyorum?.. - Hikmet Çetinkaya
Yaşam farklı boyutlar taşır...
Kimi zaman sevinci, kimi zaman hüznü, kimi zaman umudu ve kimi zaman acıyı...
Yaşamın o görülen sayfalarını karıştırdığımızda düşsel umutları çoğaltmak isteyenler yenilgiye uğrayınca gerçeklerin ayrımına varır, tıpkı CHP’de olduğu gibi...
Düşsellik televizyon ekranlarında izlediğimiz dizi filmler gibi, yüreğimize bir ok gibi saplanırken küresel kapitalizmin ve emperyalizmin azı dişlerini görmezden gelir, “ileri demokrasi”nin Türkiye’yi nasıl özgürleştirdiğini düşünürüz.
Unuturuz Kütahya’nın Dulkadir köyünün geçmişte yaşadıklarını... Dulkadir köyünün mezarlığını ve kanserden ölenleri...
***Köşe Yazıları / Makale Makaleler,Köşe Yazısı,Köşe
Kimi zaman sevinci, kimi zaman hüznü, kimi zaman umudu ve kimi zaman acıyı...
Yaşamın o görülen sayfalarını karıştırdığımızda düşsel umutları çoğaltmak isteyenler yenilgiye uğrayınca gerçeklerin ayrımına varır, tıpkı CHP’de olduğu gibi...
Düşsellik televizyon ekranlarında izlediğimiz dizi filmler gibi, yüreğimize bir ok gibi saplanırken küresel kapitalizmin ve emperyalizmin azı dişlerini görmezden gelir, “ileri demokrasi”nin Türkiye’yi nasıl özgürleştirdiğini düşünürüz.
Unuturuz Kütahya’nın Dulkadir köyünün geçmişte yaşadıklarını... Dulkadir köyünün mezarlığını ve kanserden ölenleri...
***Köşe Yazıları / Makale Makaleler,Köşe Yazısı,Köşe
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
hikmet çetinkaya,
köşe,
yazısı
15 Haziran 2011 Çarşamba
İbrahim Kaypakkaya - Mahir Çayan - Yilmaz Güney E-Kitap
Seçim Sonuçları Üzerine Düşünürken… - Ergin Yıldızoğlu Köşe Yazısı
Seçim Sonuçları Üzerine Düşünürken… - Ergin Yıldızoğlu Köşe Yazısı
Seçimlerin “böyle” sonuçlanacağının aylarca önceden “belli olması”, başka türlü sonuçların, mutlak bir biçimde olasılıklar yelpazesi dışında kaldığı anlamına gelmiyordu.
Bu seçimlerin “böyle” sonuçlanması, seçim konjonktürüne giren tarafların, “durumu” tanımlama biçimiyle de yakından ilgiliydi. Seçimlere, kazanma şansları olmadığını düşünerek girenlerin, kendi oluşumlarının niteliği hakkında, “kanaatlerin” ötesinde bir “fikre” sahip olmayanların bu seçimlerden başarıyla çıkması söz konusu olamazdı.
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
Ergin Yıldızoğlu,
köşe yazısı
13 Haziran 2011 Pazartesi
Tuncay Çelen - Denizler'den Terzi Fikri'ye Türkiye Kitabı
Gül'ü üniversiteye sokmamış
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Robert Commer'in makam aracını yakan isimlerden biri olan 68 kuşağı temsilcilerinden Tuncay Çelen, "Denizler'den Terzi Fikri'ye Türkiye" adlı bir kitap yazdı. İmge yayınlarından piyasaya çıkan kitapta, Deniz Gezmiş ile bugünün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yaklaşık 40 yıl önce, karşı karşıya geldikleri anlatıyor.
Alışmadık Alışmayacağız
Kitap- İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okuyan Deniz Gezmiş ve arkadaşları, “6. Filo Defol” eylemi yaparken aynı üniversitenin İktisat Fakültesinde okuyan ve Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) üyesi Abdullah Gül ve arkadaşları ile karşı karşıya geldi.
Çelen bu karşılaşmayı kitabında şöyle anlattı:
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Robert Commer'in makam aracını yakan isimlerden biri olan 68 kuşağı temsilcilerinden Tuncay Çelen, "Denizler'den Terzi Fikri'ye Türkiye" adlı bir kitap yazdı. İmge yayınlarından piyasaya çıkan kitapta, Deniz Gezmiş ile bugünün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yaklaşık 40 yıl önce, karşı karşıya geldikleri anlatıyor.
Alışmadık Alışmayacağız
Kitap- İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okuyan Deniz Gezmiş ve arkadaşları, “6. Filo Defol” eylemi yaparken aynı üniversitenin İktisat Fakültesinde okuyan ve Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) üyesi Abdullah Gül ve arkadaşları ile karşı karşıya geldi.
Çelen bu karşılaşmayı kitabında şöyle anlattı:
Kitap Özetleri, Kitap Özeti: Demokrasiden Diktatörlüğe - İktidar Uğruna Demokra...
Kitap Özetleri, Kitap Özeti: Demokrasiden Diktatörlüğe - İktidar Uğruna Demokra...: "Demokrasiyi diktaya çevirenler CHP Bursa Milletvekili Onur Öymen, kaleme aldığı son kitabında demokrasi vaadiyle gelip diktatörleşen iktid..."
kitap özetleri, kitap özeti, kitaplar, yeni çıkan kitaplar, romanlar, hikayeler, biyografiler, kitap oku, bedava kitap
kitap özetleri, kitap özeti, kitaplar, yeni çıkan kitaplar, romanlar, hikayeler, biyografiler, kitap oku, bedava kitap
Alışmadık, Alışmayacağız, Bizi Alıştıramayacaksınız!
Hasan Fehmi,
Adem Yavuz
Recai Ünal
Turan Dursun
Çetin Ababay
Ferhat Tepe
Ayşe Sağlam
Ahmet Samim
İştirakçi Hilmi
Kamil Başaran
Yaşar Aktay
Aysel Malkaç
Mehmet Topaloğlu
Tevfik Nevzad
Cengiz Polatkan
Muzaffer Feyzioğlu
Yahya Orhan
Uğur Mumcu
Ünal Mesutoğlu
Baki bey
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
Alışmadık,
Alışmayacağız
Balbay: Vatanıma hizmet edeceğim için çok mutluyum
Balbay: Vatanıma hizmet edeceğim için çok mutluyum
Tutuklu vekiller, tahliye talebi için seçim sonuçlarının kesinleşmesini bekliyorlar. Balbay, Haberal ve Alan'ın avukatları kesin seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından mazbataları alıp, Ergenekon ve Balyoz davalarına bakan ağır ceza mahkemelerine başvuracak.
12 Haziran seçimlerinde yeterli oy alarak milletvekili olma hakkın elde eden İkinci Ergenekon davasında tutuklu yargılanan Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay ve Prof.Dr. Mehmet Haberal ile Balyoz davasından yargılanan emekli Korgeneral Engin Alan, tahliye için kesin seçim sonuçlarının açıklanmasını bekliyor. Balbay, Haberal ve Alan’ın avukatları, mazbataları aldıktan sonra mahkemeye başvuracaklar. Haberal’ın avukatları, 2007 seçimlerinde İstanbul 3. Bölge’den milletvekili seçilen Sebahat Tuncel’in tahliyesini örnek gösterecek. Yazarımız Balbay, “Vatanıma milletime hizmet edeceğim için de çok mutluyum” dedi.
Tutuklu vekiller, tahliye talebi için seçim sonuçlarının kesinleşmesini bekliyorlar. Balbay, Haberal ve Alan'ın avukatları kesin seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından mazbataları alıp, Ergenekon ve Balyoz davalarına bakan ağır ceza mahkemelerine başvuracak.
12 Haziran seçimlerinde yeterli oy alarak milletvekili olma hakkın elde eden İkinci Ergenekon davasında tutuklu yargılanan Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay ve Prof.Dr. Mehmet Haberal ile Balyoz davasından yargılanan emekli Korgeneral Engin Alan, tahliye için kesin seçim sonuçlarının açıklanmasını bekliyor. Balbay, Haberal ve Alan’ın avukatları, mazbataları aldıktan sonra mahkemeye başvuracaklar. Haberal’ın avukatları, 2007 seçimlerinde İstanbul 3. Bölge’den milletvekili seçilen Sebahat Tuncel’in tahliyesini örnek gösterecek. Yazarımız Balbay, “Vatanıma milletime hizmet edeceğim için de çok mutluyum” dedi.
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
Balbay
11 Haziran 2011 Cumartesi
Yaşasın Derelerin Kardeşliği!.. - Mustafa Sönmez köşe yazısı
“Yerli ve uluslararası şirketler, ülkemizin dört bir yanında büyük bir yağma hareketi yürütüyorlar. Paranın gücüne iman edenler, doğamıza ve yaşam alanlarımıza el koymak istiyor!.. Suyumuz, madenlerimiz, ormanlarımız, tarım alanlarımız, yasa ve yönetmeliklerle sermaye sahiplerine devrediliyor…Hidroelektrik Santral (HES) projeleriyle, Termik Santrallerle, Güvenlik Amaçlı Sınır Barajlarıyla, Nükleer Santrallerle, Maden Aramalarıyla; Mera, Kıyı ve Orman Kanunlarıyla insanca yaşam hakkımız elimizden alınıyor. Hayatlarımız sermaye sahiplerinin insafına teslim ediliyor.
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
derelerin,
kardeşliği,
köşe,
mustafa sönmez,
yaşasın,
yazısı
9 Haziran 2011 Perşembe
Halit Çelenk Deniz Gezmişleri Anlatıyor - Mustafa Balbay Yazı, Belgesel,Video 2
6 Mayıs 1972 günü saat 00.30’da sivil emniyet görevlilerince evimden alınarak Ankara Ulucanlar Merkez Cezaevi’ne götürüldüm
Halit Çelenk Deniz Gezmişleri Anlatıyor 6 - Mustafa Balbay
Halit Çelenk Deniz Gezmişleri Anlatıyor 7- Mustafa Balbay
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
belgesel,
Halit Çelenk,
Mustafa Balbay Yazı,
Video
İzmir’in dağlarında çiçekler açar - Yılmaz Özdil köşe yazısı
AKP’nin İzmir’i hiç tanımadığı, plakası 35 diye 35 proce icat etmesinden belli...
35.5’tan
haberleri yok!
Neyse... Hava fıstık, baharın en güzel günleri, hadi gelin, gezdireyim sizi
biraz, İzmir’den çıkalım
35.5’tan
haberleri yok!
Neyse... Hava fıstık, baharın en güzel günleri, hadi gelin, gezdireyim sizi
biraz, İzmir’den çıkalım
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
çiçekler,
dağlarında,
köşe,
yazısı,
yılmaz Özdil
5 Haziran 2011 Pazar
Halit Çelenk Deniz Gezmişleri Anlatıyor - Mustafa Balbay Yazı, Belgesel,Video
Denizlerin aynı zamanda yoldaşı, mücadele arkadaşı da, yüreği sosyalizm inancı ile dolu bir çınar
Halit Çelenk Deniz Gezmişleri Anlatıyor - Mustafa Balbay Yazı, Belgesel,Video
Halit Çelenk Deniz Gezmişleri Anlatıyor 1- Mustafa Balbay
Halit Çelenk Deniz Gezmişleri Anlatıyor 2- Mustafa Balbay
Halit Çelenk Deniz Gezmişleri Anlatıyor 3- Mustafa Balbay
Halit Çelenk Deniz Gezmişleri Anlatıyor 4- Mustafa Balbay
Halit Çelenk Deniz Gezmişleri Anlatıyor 5- Mustafa Balbay
neden idam edildiler?
eylemlerinden ötürü mü?
yoksa düşüncelerinden ötürü mü? eylemlerinden ötürü suçlanamazlar çünkü deniz’ler hep 27 mayıs anayasa’sını savunagelmişlerdi. onu ortadan kaldırmak bir yana tastamam uygulanmasını istiyorlardı. hatta bu amaçla samsun/ankara yürüyüşü yapmışlardı.
öyleyse deniz’lerin suçu neydi?
Halit Çelenk Deniz Gezmişleri Anlatıyor - Mustafa Balbay Yazı, Belgesel,Video
Halit Çelenk Deniz Gezmişleri Anlatıyor 1- Mustafa Balbay
Halit Çelenk Deniz Gezmişleri Anlatıyor 2- Mustafa Balbay
Halit Çelenk Deniz Gezmişleri Anlatıyor 3- Mustafa Balbay
Halit Çelenk Deniz Gezmişleri Anlatıyor 4- Mustafa Balbay
Halit Çelenk Deniz Gezmişleri Anlatıyor 5- Mustafa Balbay
eylemlerinden ötürü mü?
yoksa düşüncelerinden ötürü mü? eylemlerinden ötürü suçlanamazlar çünkü deniz’ler hep 27 mayıs anayasa’sını savunagelmişlerdi. onu ortadan kaldırmak bir yana tastamam uygulanmasını istiyorlardı. hatta bu amaçla samsun/ankara yürüyüşü yapmışlardı.
öyleyse deniz’lerin suçu neydi?
Deniz Gezmiş Belgeseli ~ Oradaydım | Bölüm 1 - Halit Çelenk Anlatıyor
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
belgesel,
Deniz Gezmişleri Anlatıyor,
Halit Çelenk,
mustafa balbay,
Video,
yazı
Herkes “Denizlerin avukatı” olarak tanır, bilir, ama o kadar değil
Nasıl anlatılır ki Halit Çelenk…
Herkes “Denizlerin avukatı” olarak tanır, bilir, ama o kadar değil; Denizlerin aynı zamanda yoldaşı, mücadele arkadaşı da, yüreği sosyalizm inancı ile dolu bir çınar da…
Halit Çelenk Kimdir?
HALİT ÇELENK’İN YAYIMLANMIŞ ESERLERİ:
*THKO Davası (Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan, Hüseyin İnan ve Arkadaşlarının Sorgu ve Savunmaları, Yayına Hazırlayan, 1974; 68’liler Birliği Yayınları, 2008)
*Hukuk Yazıları (TÖB-DER Yayınları, 1974)
*Devlet Güvenlik Mahkemeleri Niçin Kaldırılmalıdır? (Çağdaş Hukukçular Derneği Yayınları, 1976)
*Bildiri Yayınlama (Çağdaş Hukukçular Derneği Yayınları, 1976)
*141-142. Üzerine (Maddelerin Kaynağı, Değişiklikler, Gerekçeler ve Uygulamalar, Anka Yayınları, 1976)
*Hazırlık Soruşturması Halit Çelenk Hiç Ölür mü? - Oktay Akbal
Aşamasında Savunma Hakkı (Çağdaş Hukukçular Derneği Yayınları, 1977)
*Toplantılar ve Yürüyüşler (Çağdaş Hukukçular Derneği Yayınları, 1977)
*İdam Gecesi Anıları (Ülke Yayınları, 1978-2 baskı, 1980; Onur Yayınları, 1986, 1987-3 baskı, 1990; Tekin Yayınları, 1992, 1993, 1994, 1996, 1998, 2002; İmge Kitabevi Yayınları, 2009)
*Hukuksuz Demokrasi (Çağdaş Yayınları, 1980, 1985, 1990, 1994)
*Hukuk (TCY’nın 141-142 ve 146. Maddeleri Uygulanmasında Mahkeme ve Yargıtay Kararları, Süreç Yayınları, 1986)
*12 Eylül ve Hukuk (Onur Yayınları, 1988)
*Hukuk Açısından TÖB-DER Davası (Savunmalar, Kararlar, EĞİT-DER Yayınları, 1990)
*Umut Hangi Dağın Ardında? (Çağdaş Yayınları, 1993, 1995) Barış Savaşçıları (Tekin Yayınları, 1996)
*Beş Kapı - Beş Kilit (Tekin Yayınları, 1996)
*Türkiye İşçi Partisi’nde İç Demokrasi (Evrensel Basım Yayın, 2002)
*Demokrasi Masalı (İmge Kitabevi Yayınları, 2003)
*Yenilmeyenlerin Tanığı (Penta Yayıncılık, 2008)
*Aydın Çubukçu ve Işık Kansu’nun hazırladığı “Geleceğe Adanmış Bir Ömür Halit Çelenk” isimli anı kitabı Evrensel Basım Yayın tarafından 2004’te yayımlanmıştır.
*Yaşamda yargıda devrimci duruş: Halit Çelenk (Derleme-Çınar Yayıncılık-Hazırlayanlar: Rona Aybay, Ümit Altaş)
Herkes “Denizlerin avukatı” olarak tanır, bilir, ama o kadar değil; Denizlerin aynı zamanda yoldaşı, mücadele arkadaşı da, yüreği sosyalizm inancı ile dolu bir çınar da…
Halit Çelenk Kimdir?
HALİT ÇELENK’İN YAYIMLANMIŞ ESERLERİ:
*THKO Davası (Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan, Hüseyin İnan ve Arkadaşlarının Sorgu ve Savunmaları, Yayına Hazırlayan, 1974; 68’liler Birliği Yayınları, 2008)
*Hukuk Yazıları (TÖB-DER Yayınları, 1974)
*Devlet Güvenlik Mahkemeleri Niçin Kaldırılmalıdır? (Çağdaş Hukukçular Derneği Yayınları, 1976)
*Bildiri Yayınlama (Çağdaş Hukukçular Derneği Yayınları, 1976)
*141-142. Üzerine (Maddelerin Kaynağı, Değişiklikler, Gerekçeler ve Uygulamalar, Anka Yayınları, 1976)
*Hazırlık Soruşturması Halit Çelenk Hiç Ölür mü? - Oktay Akbal
Aşamasında Savunma Hakkı (Çağdaş Hukukçular Derneği Yayınları, 1977)
*Toplantılar ve Yürüyüşler (Çağdaş Hukukçular Derneği Yayınları, 1977)
*İdam Gecesi Anıları (Ülke Yayınları, 1978-2 baskı, 1980; Onur Yayınları, 1986, 1987-3 baskı, 1990; Tekin Yayınları, 1992, 1993, 1994, 1996, 1998, 2002; İmge Kitabevi Yayınları, 2009)
*Hukuksuz Demokrasi (Çağdaş Yayınları, 1980, 1985, 1990, 1994)
*Hukuk (TCY’nın 141-142 ve 146. Maddeleri Uygulanmasında Mahkeme ve Yargıtay Kararları, Süreç Yayınları, 1986)
*12 Eylül ve Hukuk (Onur Yayınları, 1988)
*Hukuk Açısından TÖB-DER Davası (Savunmalar, Kararlar, EĞİT-DER Yayınları, 1990)
*Umut Hangi Dağın Ardında? (Çağdaş Yayınları, 1993, 1995) Barış Savaşçıları (Tekin Yayınları, 1996)
*Beş Kapı - Beş Kilit (Tekin Yayınları, 1996)
*Türkiye İşçi Partisi’nde İç Demokrasi (Evrensel Basım Yayın, 2002)
*Demokrasi Masalı (İmge Kitabevi Yayınları, 2003)
*Yenilmeyenlerin Tanığı (Penta Yayıncılık, 2008)
*Aydın Çubukçu ve Işık Kansu’nun hazırladığı “Geleceğe Adanmış Bir Ömür Halit Çelenk” isimli anı kitabı Evrensel Basım Yayın tarafından 2004’te yayımlanmıştır.
*Yaşamda yargıda devrimci duruş: Halit Çelenk (Derleme-Çınar Yayıncılık-Hazırlayanlar: Rona Aybay, Ümit Altaş)
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
deniz gezmiş,
hüseyin İnan,
yusuf aslan
4 Haziran 2011 Cumartesi
Halit Çelenk Deniz Gezmişleri Anlatıyor 1- Mustafa Balbay
SUNUŞ
Bir kişi başkasını özveriyle savununca sorarız; Sen onun avukatı mısın? Halit Çelenk Deniz'lerin avukatı. Doğrusunu söylemek gerekirse, her anlamda avukatı! 1970'ler karanlığını bütün yönleriyle yaşamış, avukatlık görevini yaparken, bu görevinden kaynaklanan yersiz suçlamalar nedeniyle sanık sandalyesine de oturmuş bir kişi. Deniz'lerin idamından sonra da onları bırakmadı, bir anlamda yaşatmaya devam etti. İdamlardan 36 yıl sonra Halit Çelenk'le her yönüyle 1970'leri konuştuk...
Deniz'ler 1961 Anayasası uygulansın dediler, anayasayı ihlalden idam edildiler
Cuntanın emri uygulandı
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
deniz gezmiş,
mustafa balbay
3 Haziran 2011 Cuma
Alışmadık Alışmayacağız: Nazım Hikmet Moskova'da anıldı
Alışmadık Alışmayacağız: Nazım Hikmet Moskova'da anıldı: "Nazım Hikmet Moskova'da anıldı Dünyaca ünlü şair Nazım Hikmet, ölümünün 48. yılında Moskova'daki mezarı başında yüzlerce kişinin katıldığı..."
Onlar öldüler, toprağın altındalar ama biz onlardan fışkırdık !
Mustafa Balbay
78 kuşağı, 1990’ların ortasından itibaren usul usul kendisini dillendirmeye başladı. O günlerde ben de yeri geldikçe birkaç kez 78 kuşağına ilişkin düşüncelerimi aktardım. Celalettin Can’la o süreçte tanıştım. Gazeteye geldi, düşüncelerini açtı. Bu kuşağı bir çatı altında toplamak gerektiğini söyledi. Yola çıktı. Büyük ölçüde başardı. 78’lilerin bir vakıf etrafında buluşması için çaba harcadı. Girişimin sözcüsü oldu.
78’liler vakfı girişim sözcüsü Can
‘Türkiye’yi 70’li yıllarla barıştırmalıyız’
78’lilerin ezeli sorunu bölünme ne yazık ki bu girişimde de yaşandı. Bir grup 78’liler Derneği’ni, bir başka ana grup Devrimci 78’lileri kurdu. Can’ın girişimi ise devam ediyor. Can, bunları bölünme olarak da kabul etmiyor. Yolda toparlanacağız diyor.
Can’ın başlıca hedefi şu:
Türkiye’yi 1970’li yıllarla barıştırmalıyız...
Can’la canlı söyleşimizi paylaşalım:
78 kuşağı, 1990’ların ortasından itibaren usul usul kendisini dillendirmeye başladı. O günlerde ben de yeri geldikçe birkaç kez 78 kuşağına ilişkin düşüncelerimi aktardım. Celalettin Can’la o süreçte tanıştım. Gazeteye geldi, düşüncelerini açtı. Bu kuşağı bir çatı altında toplamak gerektiğini söyledi. Yola çıktı. Büyük ölçüde başardı. 78’lilerin bir vakıf etrafında buluşması için çaba harcadı. Girişimin sözcüsü oldu.
78’liler vakfı girişim sözcüsü Can
‘Türkiye’yi 70’li yıllarla barıştırmalıyız’
78’lilerin ezeli sorunu bölünme ne yazık ki bu girişimde de yaşandı. Bir grup 78’liler Derneği’ni, bir başka ana grup Devrimci 78’lileri kurdu. Can’ın girişimi ise devam ediyor. Can, bunları bölünme olarak da kabul etmiyor. Yolda toparlanacağız diyor.
Can’ın başlıca hedefi şu:
Türkiye’yi 1970’li yıllarla barıştırmalıyız...
Can’la canlı söyleşimizi paylaşalım:
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
78lier,
mustafa balbay
Nazım Hikmet Moskova'da anıldı
Nazım Hikmet Moskova'da anıldı
Dünyaca ünlü şair Nazım Hikmet, ölümünün 48. yılında Moskova'daki mezarı başında yüzlerce kişinin katıldığı törenle anıldı.
Alışmadık Alışmayacağız
Moskova'da daha çok popüler isimlerin defnedildiği Novodeviçi Mezarlığı'nda Rus-Türk İşadamları Birliği'nin (RTİB) Türkiye'deki Nazım Hikmet Vakfı'nın desteğiyle düzenlendiği törene Türkiye'nin Moskova Büyükelçisi Aydın Sezgin, gazeteci-yazar Hıfzı Topuz, ses sanatçısı Musa Eroğlu, şair Ataol Behramoğlu ve Moskova'da yaşayan çok sayıda Türk vatandaşı katıldı.
Dünyaca ünlü şair Nazım Hikmet, ölümünün 48. yılında Moskova'daki mezarı başında yüzlerce kişinin katıldığı törenle anıldı.
Alışmadık Alışmayacağız
Moskova'da daha çok popüler isimlerin defnedildiği Novodeviçi Mezarlığı'nda Rus-Türk İşadamları Birliği'nin (RTİB) Türkiye'deki Nazım Hikmet Vakfı'nın desteğiyle düzenlendiği törene Türkiye'nin Moskova Büyükelçisi Aydın Sezgin, gazeteci-yazar Hıfzı Topuz, ses sanatçısı Musa Eroğlu, şair Ataol Behramoğlu ve Moskova'da yaşayan çok sayıda Türk vatandaşı katıldı.
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
Moskova,
nazım hikmet
1 Haziran 2011 Çarşamba
Sol ise sömürüsüz dünyayı savunur.
Demokrasinin vazgeçilmez unsuru “siyasi partiler”, olmazsa olmazı da “seçim”. Ancak, bilindiği gibi, demokrasi, siyasi partilerden ve seçimlerden ibaret değil. Demokrasi, sermayenin sınırsız yaşama, sömürme ve büyümesinden de ibaret olmadığı gibi dinsel ve etnik alanda, “çıkar için” at oynatmak da değil. Bu nedenlerle, demokrasinin ve yine olmazsa olmazı hukuk devletinin başına “sosyal” sözcüğünün eklenmesi de boşuna değil.
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
hangİ,
kapitalizm,
kullaniyor,
olarak,
solun,
sÖzcÜĞÜnÜ,
vİtrİn
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)