Uğur Mumcu

Uğur Mumcu
Bu toplum, bedeninden hiç eksilmeyen yaralarla yaşıyor…

Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...




17 Mayıs 2025 Cumartesi

Birlikte Kırılganız



Seda  PEKGÖZ

Toplumlar, bireylerin bir araya gelmesiyle oluşan hassas bir dokudan ibarettir. Bu doku, sevgi, güven ve dayanışma gibi görünmez ipliklerle örülür. Ancak modern çağın kaotik ritmi, bu iplikleri birer birer koparmaya başladı. İnsanlar, zor anlarda bile birleşmek yerine ayrışmayı, anlamak yerine yargılamayı seçiyor. Peki, bu kutuplaşma, toplumsal bağlarımızı ne kadar zayıflatıyor? Daha da önemlisi, bu kırılganlığı onarmak için ne yapabiliriz?

Bugün, bir kriz anında bile insanlar hızla “taraf” tutma eğiliminde. Sosyal medya, bu refleksi körükleyen bir arena gibi işliyor. Bir olay olur olmaz, insanlar haklıyı ya da haksızı belirlemek için acele ediyor; gri alanları görmezden gelerek siyah-beyaz bir dünya yaratıyor. Bu acelecilik, empatiyi yok ediyor. Birinin acısını anlamak, onun hikayesini dinlemek yerine, kendi doğrularımıza sığınıyoruz. Oysa toplumsal bağlar, tam da bu anlarda sınanır. Bir felakette, bir çatışmada ya da bir kayıp anında, insanlık ortak bir paydada buluşabilirse, o toplumun dokusu güçlenir. Aksi takdirde, her yeni krizde biraz daha yıpranırız.

Bu durum, sadece bireyler arasındaki ilişkilerde değil, toplumun tüm katmanlarında görülüyor. Politik ayrışmalar, ideolojik kamplaşmalar, hatta mahalle kültürleri bile artık birer uçurum gibi. İnsanlar, kendilerine benzeyenlerle bir arada olmayı tercih ediyor; farklı olanı dışlıyor. Bu, bir tür konfor arayışı belki, ama aynı zamanda bir tuzak. Çünkü farklılıklarımız, bizi zenginleştiren en önemli unsur. Bir toplum, ancak çeşitliliğini kucakladığında gerçekten güçlü olabilir.

Peki, bu döngüyü kırabilir miyiz? Belki de çözüm, küçük adımlarla başlar. Birbirimizi dinlemek, önyargılarımızı bir kenara bırakmak, birinin acısına ya da sevincine ortak olmak… Bunlar, basit gibi görünen ama dönüştürücü etkileri olan eylemler. Empati, bir kas gibidir; kullandıkça güçlenir. Bir komşuya yardım etmek, bir yabancıyla sohbet etmek, hatta sadece birinin gözlerindeki hüznü fark etmek bile o görünmez iplikleri yeniden örmeye başlar.

Toplumsal bağlarımız, bizim en büyük hazinemiz. Onları korumak, sadece zor anlarda değil, her an bilinçli bir çaba gerektiriyor. Çünkü birlikte kırılganız; ama birlikte, aynı zamanda çok güçlüyüz. Yeter ki, taraf tutmak yerine insan olmayı seçelim.


Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar -- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder