PKK Bildirgesinde Lozan: Ne Diyor, Neden Rahatsız Ediyor?
Ne Diyor?
PKK’nın 12 Mayıs 2025 tarihli bildirgesi, Lozan Antlaşması’nı (1923) “Kürt inkârının temeli” olarak niteliyor. Antlaşmanın, Kürtleri ayrı bir etnik grup olarak tanımadığını, Kürt-Türk “ortak yaşamını” bozduğunu ve asimilasyon politikalarını başlattığını iddia ediyor. Bu söylem, Kürt meselesini “100 yıllık bir adaletsizlik” olarak çerçeveleyerek uluslararası bir tartışma yaratmayı hedefliyor.
Neden Rahatsız Ediyor?
- Lozan’ın Sembolik Değeri: Lozan, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlık belgesi ve “tapu senedi”dir. Müslümanları (Türkler, Kürtler, Lazlar, Çerkesler) tek bir millet olarak görmüş, etnik ayrım yapmamıştır. PKK’nın bunu “inkâr” olarak eleştirmesi, Türk Devleti’nin birliğine ve tarihsel zaferine yönelik bir saldırı olarak algılanıyor.
- Üniter Yapıya Tehdit: Lozan, etnik temelli statüler yerine ortak vatandaşlığı savunur. PKK’nın Kürtleri “ayrı bir halk” olarak konumlandırması, devletin “tek millet, tek devlet” ilkesine meydan okuyor.
- Dış Güç Riski: PKK’nın Lozan eleştirisi, Kürt meselesini uluslararası bir “adaletsizlik” algısına taşıyabilir. Bu, Türkiye’yi diplomatik olarak zor duruma düşürebilir; örneğin, Yunanistan’ın Ege adaları gibi hassas konuları kaşımasına zemin hazırlayabilir.
- PKK’nın Samimiyetsizliği: Türk Devleti, PKK’nın Lozan’ı eleştirerek teslimiyet yerine siyasi kazanç peşinde koştuğunu düşünüyor. Bu söylem, sıradan Kürt vatandaşların değil, kışkırtıcı grupların ajandası olarak görülüyor.
Türk Devleti’nin Olası Tepkileri ve Nedenleri
Türk Devleti’nin tepkileri, “birlik” ruhunu koruma ve PKK’yı teslim olmaya zorlama hedefiyle şekillenecek. Olası tepkiler şunlardır:
- Sert Ret ve “Birlik” Vurgusu
- Tepki: Hükümet, “Lozan, Türk milletinin bağımsızlık belgesidir, Kürt’ü, Türk’ü ayırmaz!” gibi sert açıklamalar yapabilir. Cumhurbaşkanı Erdoğan veya MHP lideri Bahçeli, “Lozan herkesi birleştirdi” vurgusuyla bu eleştiriyi reddedebilir.
- Neden: Lozan, Türk milletinin birliğini sembolize eder. PKK’nın eleştirisi, bu birliği zedelemeye çalışıyor. Milliyetçi ve muhafazakâr kesimler, Lozan’a yönelik herhangi bir sorgulamaya sert tepki gösterir; hükümet, bu desteği kaybetmek istemez.
- Stratejik Sessizlik
- Tepki: Hükümet, Lozan tartışmasını büyütmek yerine, PKK’nın silah bırakma ve fesih kararını uygulayıp uygulamadığını izleyebilir. Şu anki sessizlik, bu stratejiyi yansıtıyor.
- Neden: Hükümet, PKK’yı “şartsız teslim” olmaya zorlamak istiyor. Lozan’ı tartışmak, “pazarlık” algısı yaratabilir ve son yıllarda kültürel haklarda (Kürtçe yayın, eğitim) sağlanan ilerlemeleri gölgeleyebilir. Hükümet, sıradan Kürt vatandaşlarla PKK’yı ayırarak, sadece “kışkırtıcı gruplara” odaklanıyor.
- Sınırlı Jestler
- Tepki: Hükümet, kültürel haklar konusunda jestler yapabilir; örneğin, Öcalan’ın tecrit koşullarını hafifletebilir veya Kürtçe eğitime daha fazla destek sağlayabilir.
- Neden: Geçmişte atılan adımlar (TRT Kurdi, Newroz’un resmi kutlanması), Kürt vatandaşların “eşitlik” hissini güçlendirdi. Bu jestler, birliği pekiştirir ancak Lozan’a veya etnik statü taleplerine asla taviz verilmez.
- Sert Güvenlik Önlemleri
- Tepki: Eğer PKK, Lozan eleştirisini propaganda aracı olarak kullanıp silah bırakmazsa, Türk Devleti operasyonları yoğunlaştırabilir.
- Neden: Lozan eleştirisi, PKK’nın samimiyetsizliği olarak görülürse, devlet, bu söylemi dış destekli bir manipülasyon olarak değerlendirip sertleşecektir. PKK’nın “şartsız teslim” talebine uymaması, askeri baskıyı artırabilir.
PKK’nın Amacı ve Türk Devleti’nin Hedefi
PKK’nın Lozan’ı “Kürt inkârı” diye eleştirmesi, sıradan Kürt vatandaşların gerçeğiyle uyuşmuyor. Son yıllarda kültürel haklardaki ilerlemeler (Kürtçe yayın, eğitim, festivaller), Türk-Kürt kardeşliğini güçlendirdi. PKK, bu eleştirilerle tabanını motive etmeyi ve uluslararası alanda “Kürt adaletsizliği” algısı yaratmayı amaçlıyor. Ancak bu söylem, Türk-Kürt kardeşliğini gölgelemeye çalışıyor.
Türk Devleti, Lozan’ı “birleştirici” bir belge olarak savunacak ve PKK’yı “terör” olarak tanımlamaya devam edecek. “Şartsız teslim” çizgisini koruyarak, PKK’yı teslim olmaya zorlayacak ve “Hepimiz biriz” ruhunu pekiştirecek. Lozan eleştirisi, Türk Devleti tarafından PKK’nın birliği bozma çabası olarak görülüp, ya sert bir şekilde reddedilecek ya da sessizlikle geçiştirilerek PKK’nın teslimiyeti beklenecek.
Türkiye Cumhuriyeti, attığı adımlarla birliği korudu ve PKK’nın Lozan eleştirisini etkisizleştirdi. Türk Devleti, “kışkırtıcı grupların” birliği bozamayacağını göstermeye kararlıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder