Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ın idamına evet ve hayır oyu verenlerin tam listesi
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan hakkında verilen idam
cezaları 24 Nisan 1972'de TBMM'de yapılan oylama sonucunda
kesinleşmişti. Üç fidan 6 Mayıs 1972'de idam edildi.
Detaylar şöyle:
Üye sayısı: 450
Oy verenler: 323
Kabul edenler: 273
Reddedenler: 48
Çekinserler: 2
Oya katılmayanlar: 118
Açık üyelikler: 9
KABUL EDENLER
ADANA: Cevdet Akçalı, Fazıl Güleç, M. Salahattin Kılıç, Melih Kemal
Küçüktepepınar, Ali Cavit Oral, Emir H. Postacı, Kemal Satır, Ahmet
Topaloğlu, Turgut Topaloğlu, Alpaslan Türkeş, Hüsamettin Uslu.
ADIYAMAN: M. Zeki Adıyaman, Ali Avni Turanlı.
Kaldırıma damladı hepimizin yüreğinden bir damla kan --------------- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları
Uğur Mumcu
Bu toplum, bedeninden hiç eksilmeyen yaralarla yaşıyor…
Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...
Gözden kaçanı, görülmeyeni, yok sayılanı, değer verilmeyeni, fark edilmeyeni fark ettirmek için...
6 Mayıs 2014 Salı
Üç Fidan'ın İdamına evet ve hayır diyenler
24 Ocak 2014 Cuma
Biz unutkan bir ulusuz. Unutuyoruz olup bitenleri ..”
Katledilen yazarımız Uğur Mumcu’nun kızı Özge Mumcu, yaşarken ve öldürüldükten sonra babası ile olan anılarının küçük bir kısmını bizler için yazdı...
1980 döneminde, gençlik, çocukluk, anne-babalık; kim hangi dönemi yaşıyorlarsa yaşasın, Sezen Aksu’nun Sen Ağlama albümü, toplumun kültürel tarihinde yer etmiştir. Kendi adıma, 6-7 yaşlarında olduğum zaman çıkan bu kasedi dinlemek nedense çok hayati bir önem kazanmıştı; yaz aylarındaydık ve o dönemlerde yazlık bölgelere bu kasetlerden gelmiyordu. Babam, bir söyleşi için gittiği
1980 döneminde, gençlik, çocukluk, anne-babalık; kim hangi dönemi yaşıyorlarsa yaşasın, Sezen Aksu’nun Sen Ağlama albümü, toplumun kültürel tarihinde yer etmiştir. Kendi adıma, 6-7 yaşlarında olduğum zaman çıkan bu kasedi dinlemek nedense çok hayati bir önem kazanmıştı; yaz aylarındaydık ve o dönemlerde yazlık bölgelere bu kasetlerden gelmiyordu. Babam, bir söyleşi için gittiği
Bu, hırsızlar düzenidir.
” İnsanlara can güvenliği sağlayamamış bir düzene hukuk devleti denilemez. Devrimcilerin faili meçhul cinayetlere kurban gittiği bir düzene demokrasi denilemez. Yolsuzlukların devlet yetkililerini sardığı bir düzene Anayasa düzeni denilemez. Bu, katiller demokrasisidir. Bu, hırsızlar düzenidir. ”
Uğur Mumcu.
Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar -- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları
Uğur Mumcu.
Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar -- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları
3 Ocak 2014 Cuma
Deniz Gezmiş'in bu fotoğrafı ilk kez yayınlandı..
Türkiye'de sol hareketin sembol isimlerinden Deniz Gezmiş'in Ankara Cezaevi'nde çekilmiş bir fotoğrafı ilk kez ortaya çıktı.
Deniz Gezmiş ve arkadaşları 16 Temmuz 1971’de başlayan THKO-1 Davası’nda TCK’nin 146. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle, 9 Ekim 1971’de 146/1 maddesi uyarınca idam cezasına
Deniz Gezmiş ve arkadaşları 16 Temmuz 1971’de başlayan THKO-1 Davası’nda TCK’nin 146. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle, 9 Ekim 1971’de 146/1 maddesi uyarınca idam cezasına
7 Aralık 2013 Cumartesi
Fotoğraflarla Mandela'nın hayatı
Dünyada ırk ayrımcılığıyla mücadelenin sembolü, Güney Afrika'nın
efsanevi lideri Nelson Mandela, 96 yaşında hayatını kaybetti. İşte
fotoğraflarla Mandela'nın hayatından kesitler...
Fotoğraflarla Mandela'nın hayatı
Fotoğraflarla Mandela'nın hayatı
20 Kasım 2013 Çarşamba
Bugün dünyanın son günü.
Bu ülkelerin savaşı değil artık, bu bütün insanların birbiriyle savaşı!
Sevmeyi bıraktığımız gün, yani bugün dünyanın sonu geldi!
Kapitalist rüyalar için, arzular, tatmin edilmesi gereken organlar için, hep bir ağızdan
Sevmeyi bıraktığımız gün, yani bugün dünyanın sonu geldi!
Kapitalist rüyalar için, arzular, tatmin edilmesi gereken organlar için, hep bir ağızdan
6 Kasım 2013 Çarşamba
Doğruluk her yerde birdir
"Her hükümet yasalarını kendi işine geldiği gibi yapar: Demokrasi demokratlığa uygun yasalar, tiranlık tiranlığa uygun yasalar koyar, diğerleri de tıpkı böyledir. Bu yasaları koyarak, kendi işlerine gelenin yönetilenler için de doğru olduğunu söylerler; kendi işlerine gelenden ayrılanı da, yasaya, hakka karşı geliyor diye cezalandırırlar.
İşte dostum, benim dediğim şudur: Doğruluk her yerde birdir, yani oradaki hükümetin işine gelen şeydir; güç onun elindedir. Doğru dürüst akıl yürütmesini bilen bir adam, bundan şunu çıkarır: Doğru olan hep aynıdır,
‘’yani güçlünün işine gelen neyse, odur."
Platon / Devlet
Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar -- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları
İşte dostum, benim dediğim şudur: Doğruluk her yerde birdir, yani oradaki hükümetin işine gelen şeydir; güç onun elindedir. Doğru dürüst akıl yürütmesini bilen bir adam, bundan şunu çıkarır: Doğru olan hep aynıdır,
‘’yani güçlünün işine gelen neyse, odur."
Platon / Devlet
Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar -- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları
22 Ekim 2013 Salı
Farklı olan ne varsa, ondan bahsediyorlar
"bu ülkede duyduğumuz tek şey sahip olduğumuz farklar. bütün medyanın ve tüm politikacıların sürekli bahsettikleri şey bu. bizi birbirimizden ayıran, birbirimizden farklı kılan şeylerden bahsediyorlar.
egemen sınıf işlerini her toplumda bu şekilde yürütür. kendi sınıflarından olmayan insanları bölerler. orta ve alt gelir grubunun sürekli birbirleriyle kavga etmesini sağlarlar ki onlar, yani zengin sınıf, ülkedeki tüm parayı yönetebilsin. çok basit bir mantığı olmakla birlikte, çok etkili bir yöntem.
görüyorsunuz, farklı olan ne varsa, ondan bahsediyorlar: ırk, din, etnik ve milli köken, meslekler, gelir, eğitim, sosyal statü, cinsel tercihler, bizim üzerinde ihtilafa düşüp kavgaya tutuşacağımız her ne varsa ondan konuşuyorlar ki onlar o arada bankaya gitmeyi sürdürebilsin…
ben bu ülkedeki ekonomik ve sosyal sınıfları nasıl tanımlıyorum biliyor musunuz? üst sınıf tüm parayı kendine saklar, hiç vergi ödemez. orta sınıf tüm vergiyi öder, tüm işi yapar. fakirlerse sadece orta sınıfı korkutmak için vardır. orta sınıfın işe devamını sağlamak için…"
George Carlin
Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar -- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları
egemen sınıf işlerini her toplumda bu şekilde yürütür. kendi sınıflarından olmayan insanları bölerler. orta ve alt gelir grubunun sürekli birbirleriyle kavga etmesini sağlarlar ki onlar, yani zengin sınıf, ülkedeki tüm parayı yönetebilsin. çok basit bir mantığı olmakla birlikte, çok etkili bir yöntem.
görüyorsunuz, farklı olan ne varsa, ondan bahsediyorlar: ırk, din, etnik ve milli köken, meslekler, gelir, eğitim, sosyal statü, cinsel tercihler, bizim üzerinde ihtilafa düşüp kavgaya tutuşacağımız her ne varsa ondan konuşuyorlar ki onlar o arada bankaya gitmeyi sürdürebilsin…
ben bu ülkedeki ekonomik ve sosyal sınıfları nasıl tanımlıyorum biliyor musunuz? üst sınıf tüm parayı kendine saklar, hiç vergi ödemez. orta sınıf tüm vergiyi öder, tüm işi yapar. fakirlerse sadece orta sınıfı korkutmak için vardır. orta sınıfın işe devamını sağlamak için…"
George Carlin
Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar -- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları
19 Temmuz 2012 Perşembe
Zizek: Kapitalizm demokrasi getirmez
'Ben bir deliyim, giysi satın almam. Çoraplarımı uçak yolculuklarından, tişörtlerimi de gittiğim festivallerden edindim. Üstümdeki pantolonu da bana acıyan akrabalarım aldı'
Son dönemde karşımıza sıklıkla çıkan ünlü Marksist Sloven düşünür Slavoj Zizek’e ait bu sözler. Kıtalararası reklamcılık yarışması The CUP kapsamında düzenlenen İstanbul Yaratıcılık Zirvesi’nde “Olumsuz Düşünmenin Gücü” konulu bir konuşma yapan Zizek’i salondakiler kahkahalar içinde alkışlıyor.
Son dönemde karşımıza sıklıkla çıkan ünlü Marksist Sloven düşünür Slavoj Zizek’e ait bu sözler. Kıtalararası reklamcılık yarışması The CUP kapsamında düzenlenen İstanbul Yaratıcılık Zirvesi’nde “Olumsuz Düşünmenin Gücü” konulu bir konuşma yapan Zizek’i salondakiler kahkahalar içinde alkışlıyor.
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
demokrasi
14 Temmuz 2012 Cumartesi
Toplumla ve İktidarla aydınların arası bir uçurum
Nedir Bu Entelektüel?
Ünlü caz saksofoncusu Ornette Coleman, hayatının bir döneminde Bedevi kabilelerinin yanına gitmiş ve bir süre onlarla yaşamış.
Çöl hayatında kabiledeki herkesin önemli bir görevi var. Erkekler avlanıyor, yiyecek buluyor, barınma sorununu hallediyor. Kadınlar çocuklara bakıyor, yemek yapıyor.
Kabilenin en işe yaramaz insanları müzisyenler.
Ünlü caz saksofoncusu Ornette Coleman, hayatının bir döneminde Bedevi kabilelerinin yanına gitmiş ve bir süre onlarla yaşamış.
Çöl hayatında kabiledeki herkesin önemli bir görevi var. Erkekler avlanıyor, yiyecek buluyor, barınma sorununu hallediyor. Kadınlar çocuklara bakıyor, yemek yapıyor.
Kabilenin en işe yaramaz insanları müzisyenler.
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
entelektüel,
kürşat başar,
kürşat başar yazıları
11 Temmuz 2012 Çarşamba
Bu ülkede mutlu olmak senin elinde!..
Seda Pekgöz
Haberleri her dinleyip okuduğunuzda isyan ediyorsanız henüz demokrat olamamışsınız demektir.
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
Haluk Özkan,
İleri Demokrasi,
seda pekgöz
4 Temmuz 2012 Çarşamba
Madımakta yanmak mı ?, Yakılmak mı.?, ya da yakanların serbest kalması mı.? daha acı…!
Sivas katliamı davasının zamanaşımına uğramasına tepki gösteren sanatçı Haluk Özkan duygularını anlatan bir mektup yazdı...
İşte söz konusu mektup;
Sivas organizasyonunu yapan arkadaşlardan biri bana ulaşıyor ve Sivas’a davet ediyor. Ben o dönem de İstanbul’da vatani görevimi yapıyorum, askerim. Organizasyon yetkilisine bu durumu bildiriyor ve bir başka etkinliğe katılacağım için söz veriyorum.
Sivas organizasyonunu yapan arkadaşlardan biri bana ulaşıyor ve Sivas’a davet ediyor. Ben o dönem de İstanbul’da vatani görevimi yapıyorum, askerim. Organizasyon yetkilisine bu durumu bildiriyor ve bir başka etkinliğe katılacağım için söz veriyorum.
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
Haluk Özkan,
haluk özkan madımak,
haluk özkan sivas,
haluk özkan sivas katliamı
13 Haziran 2012 Çarşamba
Bugün büyük devrimci ernesto che guevaranin doğum günü UNUTMADIK COMANDANTE...
Küba devriminin önderlerinden Che’nin 83. doğum günü kutlanırken, Che’den bir devrim hikayesi daha okurlarla buluştu. Che’nin Küba devrimini anlattığı günlüğü yayımlandı.
Küba devriminin liderlerinden Ernesto Che Guevara’nın 83. doğum günü, Küba’nın Sancti Spiritus kentinde kutlandı.
Küba devriminin liderlerinden Ernesto Che Guevara’nın 83. doğum günü, Küba’nın Sancti Spiritus kentinde kutlandı.
17 Mayıs 2012 Perşembe
'Deniz Gezmiş idamdan sonra 52 dakika yaşadı'
Deniz Gezmiş ve iki arkadaşının idam edildiği gecenin tanığı gazeteci Burhan Dodanlı, 40 yıl sakladığı idam yaftalarını Ulucanlar Cezaevi Müzesi'ne bağışladı. Dodanlı, "İdam sehpasında Deniz Gezmiş, tam 52 dakika boyunca yaşadı'' diye konuştu.
ANKARA - Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Arslan'ın idam edildiği 6 Mayıs 1972 gecesinin gazeteci tanığı eski Anadolu Ajansı muhabiri Burhan Dodanlı, 40 yıl sakladığı idam yaftalarını
12 Mayıs 2012 Cumartesi
İkdidarın Tiyatro Korkusu
İktidarın sahne korkusu
Tiyatro sanatçısı Gülriz Sururi,"Nedense iktidarlar hep son olarak tiyatroya bulaşır" diyor ve ekliyor: Tiyatro bütün hükümetleri korkutmuştur. Bir hükümet tiyatrodan korkmaya, onu yok etmeye başlamışsa sonu gelmiştir.
Ödenekli tiyatroların özelleştirilmesi için düğmeye basan hükümete yılların tiyatro sanatçısı Gülriz Sururi’den de tepki var.
“Tiyatro o kadar güçlü ki, bütün hükümetleri korkutmuştur” diyen Sururi, “Başbakan da tiyatronun gücü karşısında duramaz. Özelleştirmeyle en büyük zulüm tiyatroculara değil, asıl halka yapılıyor” diye tepki gösteriyor son günlerde yaşanan gerilime.
“Tiyatro o kadar güçlü ki, bütün hükümetleri korkutmuştur” diyen Sururi, “Başbakan da tiyatronun gücü karşısında duramaz. Özelleştirmeyle en büyük zulüm tiyatroculara değil, asıl halka yapılıyor” diye tepki gösteriyor son günlerde yaşanan gerilime.
5 Mayıs 2012 Cumartesi
Darağaçlarında Üç Yiğit Fidan : DENİZ YUSUF HÜSEYİN
DENİZ YUSUF HÜSEYİN
6 Mayıs 1972.. Türkiye devrimci hareketinin üç devrimci önderi… Üç kızıl karanfil… Deniz, Yusuf, Hüseyin . Oligarşi 6 Mayıs sabahı bu üç devrimci önderi darağaçlarında katlederken belki de her şeyin bittiğini düşünüyordu. Ama bu ülkenin devrimci gençleri onlardan aldıkları bayrağı sürekli yukarılarda tuttular. Ölüme gülerek gitmeyi onlar öğretti bize. Bugün bile yeni doğan çocuklara onların isimleri veriliyor.
1947'de Ankara'nın Ayaş ilçesinde doğan Deniz Gezmiş, henüz lise öğrencisiyken devrimci düşünce ile tanıştı ve kendini eylemlerin içinde buldu. 1966'da İÜ Hukuk Fakültesine giren Gezmiş, birçok öğrenci eyleminde etkin rol aldı ve 1970 yılında yoldaşlarıyla beraber THKO'yu kurdu.
1949 da Kayseri'nin Sarız ilçesinde doğan Hüseyin İnan 1966’da ODTÜ İdari Bilimler bölümüne girdi. THKO’nun kuruluşuna önderlik edenlerden olan İnan, 12 Mart açık faşizmi sırasında tutsak düştükten sonra Deniz'le birlikte 6 Mayıs 1972 sabahı darağacına çıkarıldı.
6 Mayıs 1972.. Türkiye devrimci hareketinin üç devrimci önderi… Üç kızıl karanfil… Deniz, Yusuf, Hüseyin . Oligarşi 6 Mayıs sabahı bu üç devrimci önderi darağaçlarında katlederken belki de her şeyin bittiğini düşünüyordu. Ama bu ülkenin devrimci gençleri onlardan aldıkları bayrağı sürekli yukarılarda tuttular. Ölüme gülerek gitmeyi onlar öğretti bize. Bugün bile yeni doğan çocuklara onların isimleri veriliyor.
1947'de Ankara'nın Ayaş ilçesinde doğan Deniz Gezmiş, henüz lise öğrencisiyken devrimci düşünce ile tanıştı ve kendini eylemlerin içinde buldu. 1966'da İÜ Hukuk Fakültesine giren Gezmiş, birçok öğrenci eyleminde etkin rol aldı ve 1970 yılında yoldaşlarıyla beraber THKO'yu kurdu.
1949 da Kayseri'nin Sarız ilçesinde doğan Hüseyin İnan 1966’da ODTÜ İdari Bilimler bölümüne girdi. THKO’nun kuruluşuna önderlik edenlerden olan İnan, 12 Mart açık faşizmi sırasında tutsak düştükten sonra Deniz'le birlikte 6 Mayıs 1972 sabahı darağacına çıkarıldı.
deniz gezmiş nazım hikmet 6 mayıs anısı delikanlım şiiri
deniz gezmiş nazım hikmet 6 mayıs anısı delikanlım şiiri
Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar -- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları
BİNLERCE ÖĞRENCİ 6 MAYIS'TA DENİZ GEZMİŞ OLACAK
Öğrenci liderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idam edilmelerinin yıldönümünde üniversite gençliği, onlara ve mücadelelerine sahip çıktığını göstermek için 6 Mayıs Pazar günü saat 16:00'da Galatasaray Lisesi önünde buluşacak ve Dolmabahçe'ye yürüyecek.
Dünyada 1 Mayıs
Dünya genelinde 1 Mayıs coşkuyla kutlanırken, meydanlar renkli görüntülere sahne oldu. Coşkunun yanı sıra gerginliklerin de yaşandığı meydanlar vardı.
Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar -- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları
Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar -- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları
Taksim'de 1 Mayıs
İstanbulda 1 Mayıs kutlamaları bu yıl da Taksim Meydanında yapıldı. DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve Türk İş'ten bazı sendikaların içinde yer aldığı Sendikal Güç Birliği Platformu'nun organize ettiği 1 Mayıs kutlamaları için Taksim Meydanı'na yürüyüş düzenledi.
Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar -- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları
Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar -- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları
30 Nisan 2012 Pazartesi
1 Mayıs’ın ruhu: Kendisi için sınıf olmak!
Tüm dünyada işçi sınıfının burjuvazinin karşısına sınıf olarak çıktığı, gücünü sınadığı gün olan 1 Mayıs’ı, bu yıl, emperyalist kapitalist sistemin merkez üssü olan ABD ve AB ülkelerini sarsan küresel krizin dibinin görülmediği ve hala nereye doğru evrileceğinin belirsizliğini koruduğu bir kesitte karşılıyoruz. Krizin olduğu ülkelerde tekelci burjuvazinin önünde krizini aşmak için artı-değer sömürüsünü yükseltmek dışında bir seçenek bulunmamaktadır. Krizde olmayan ancak etkilerini
Hikmet Çetinkaya : Nedir Bu Aziz Nesin Düşmanlığı?.
Susuzluğun külü bir ılgın yaratır yüreğimde, suyun saydam kaynağı gibi...
Yitik kuytu ormanları beklerim bir günün aydınlığında, ilkyazın ilk günlerinde.
Umut ve umutsuzluk...
Yitik kuytu ormanları beklerim bir günün aydınlığında, ilkyazın ilk günlerinde.
Umut ve umutsuzluk...
29 Nisan 2012 Pazar
Türkiye Kime Kalacak?!.
'Adım adım sinsi devrim'
'Türkiye Kime Kalacak' kitabında AKP'nin vizyonunun sonuna gelindiğini anlatan Ulagay, tekseslilikten endişeli...
Ekonomi-politika yazarı Osman Ulagay’ın son kitabı “Türkiye Kime Kalacak?” büyük ilgi uyandırdı. Kitabın kapağındaki “Başbakan’ın yazdırdığı kitap” sözü, Ulagay’ın Türkiye’nin kutuplaşmasına yönelik endişelerine
'Türkiye Kime Kalacak' kitabında AKP'nin vizyonunun sonuna gelindiğini anlatan Ulagay, tekseslilikten endişeli...
Ekonomi-politika yazarı Osman Ulagay’ın son kitabı “Türkiye Kime Kalacak?” büyük ilgi uyandırdı. Kitabın kapağındaki “Başbakan’ın yazdırdığı kitap” sözü, Ulagay’ın Türkiye’nin kutuplaşmasına yönelik endişelerine
25 Nisan 2012 Çarşamba
Haluk Özkan düzenin türküsünü hiç söylemedi! ONUN RENGİ BELLİ!
Sanatçının niteliğini belirlerken onun toplumsal tutum ve
ilişkilerinin, eserlerinin neyin hizmetinde olduğuna bakmalıyız.
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
Haluk Özkan,
haluk özkan hakkunda,
haluk özkan kimdir,
haluk özkan şarkıları
24 Nisan 2012 Salı
Aleviliğin Özgünlüğü ve Özelliği
Aleviliğin Özgünlüğü ve Özelliği
Aydınlığın Bilgesi İlhan Selçuk'un 27 Ocak 2008 tarihli yazısı:
Aleviliğin Özgünlüğü ve Özelliği...
“Osmanlı padişahı Sünnilerin halifeliğini benimsedikten sonra, Aleviler, Şeyhülislam fetvalarıyla ‘Katl-i vacip Kızılbaşlar’ olarak nitelendirildiler; köylerde ve dağlarda içe kapalı bir gizemli yaşamı sürdürmek zorunda kaldılar...
18 Nisan 2012 Çarşamba
Düşünen Tohum, Konuşan Toprak: Cumhuriyetin Köy Enstitüleri
‘Düşünen Tohum, Konuşan Toprak: Cumhuriyetin Köy Enstitüleri’ sergisi açıldı Küratör Ekrem Işın, sergideki fotoğraflarda görülen köylü çocukların, Cumhuriyetin devraldığı Osmanlı mirası olduğunu belirtti. Hasanoğlan Köy Enstitüsü mezunu, eğitimci, yazar Pakize Türkoğlu ise ‘Orada eleştiri ve demokrasi kültürünü de öğrenik’ dedi.
Suna ve İnan Kıraç Vakfı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, Cumhuriyet tarihinin en dramatik değişim süreçlerinden “Köy
Suna ve İnan Kıraç Vakfı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, Cumhuriyet tarihinin en dramatik değişim süreçlerinden “Köy
15 Nisan 2012 Pazar
Yıl 2012, ama hayat 12 Eylül 1980'de gibi
Tarihimizle yüzleşelim! Bu lafın en çok kullanıldığı tarihlerden biri kuşkusuz, 12 Eylül 1980. Sözüm ona bugünlerde bir davayla yargılanıyor. Ben size ne o davayı, ne de o eski günleri anlatacağım, benim derdim bugünle, çünkü 12 Eylül hâlâ sürüyor.
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
12 eylül,
darbe,
hayat devam ediyor,
köşe yazısı
Grup Yorum, ikinci Bağımsız Türkiye Konseri
"ON'ların Türküsü" yüzbinlerle
Grup Yorum, ikinci Bağımsız Türkiye Konseri'ni bugün Bakırköy Halk Pazarı Alanı'nda veriyor.
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
Aylin Aslım,
Aynur Doğan,
Grup Yorum,
Hüseyin Turan,
Zülfü Livaneli
10 Nisan 2012 Salı
Haluk Özkan Özgün tarzıyla müzik dünyasında dikkati çekiyor..
Haluk Özkan Türkülerle Haykırıyor!..
@halukozkancom
@halukozkan2 resimleri
Haluk Özkan Özgün tarzıyla müzik dünyasında dikkati çekiyor..
Çok taşlı yollarda yürüdüm...
Aç kalmışlığım da vardır onca servetin içinde.
Üstelik hapis yatmışlığım da vardır,genç yaşımda..!
Dost bildiklerimizden ihanette görmüşüzdür.
Ama; Müzik ve Haluk Özkan dinleri hep yanımda oldu...
Ve ne mutlu bana ki; bir CEVİZ AĞACI gibi ayaktayız.
http://www.ttnetmuzik.com.tr/ss/251330/2989007
HalukÖzkan
Kendine has yorumu, etkili sesi ve ayrıksı duruşu ile Toplum sorunlarını, insan ilişkilerini ve insana özgü ruh hallerini bir şekilde sentezleyerek ulaşıyor dinleyicisine..
@halukozkancom
@halukozkan2 resimleri
Haluk Özkan Özgün tarzıyla müzik dünyasında dikkati çekiyor..
Çok taşlı yollarda yürüdüm...
Aç kalmışlığım da vardır onca servetin içinde.
Üstelik hapis yatmışlığım da vardır,genç yaşımda..!
Dost bildiklerimizden ihanette görmüşüzdür.
Ama; Müzik ve Haluk Özkan dinleri hep yanımda oldu...
Ve ne mutlu bana ki; bir CEVİZ AĞACI gibi ayaktayız.
http://www.ttnetmuzik.com.tr/ss/251330/2989007
HalukÖzkan
Kendine has yorumu, etkili sesi ve ayrıksı duruşu ile Toplum sorunlarını, insan ilişkilerini ve insana özgü ruh hallerini bir şekilde sentezleyerek ulaşıyor dinleyicisine..
Haluk Özkan... 12 EYLÜL İŞKENCELERİ Unutulabilinir mi? Utulacak acılar değildi hiç biri…
Haluk Özkan... 12 EYLÜL İŞKENCELERİ KANINIZI DONDURACAK!
Haluk Özkan RESMİ WEB SAYFASI http://www.halukozkan.com/
Haluk Özkan'a kendisine14 yaşında yapılan, 12 Eylül İşkencelerini anlattı.
14 yaşındaydı, bıyıkları yeni terliyordu ve daha çocuktu ki; 12 Eylül'ün işkeceleriyle tanıştı. O, bugün ünlü bir sanatçı. O acılardan doğdu, yazdı, çizdi, söyledi. Bugün memleketimizin en önemli sanatçılarından biri o. Haluk Özkan, Manşetport'a o günleri anlattı...
Haluk Özkan RESMİ WEB SAYFASI http://www.halukozkan.com/
Haluk Özkan'a kendisine14 yaşında yapılan, 12 Eylül İşkencelerini anlattı.
14 yaşındaydı, bıyıkları yeni terliyordu ve daha çocuktu ki; 12 Eylül'ün işkeceleriyle tanıştı. O, bugün ünlü bir sanatçı. O acılardan doğdu, yazdı, çizdi, söyledi. Bugün memleketimizin en önemli sanatçılarından biri o. Haluk Özkan, Manşetport'a o günleri anlattı...
Kapitalizm insan ruhunu yok ediyor!.. Teslim olmayabiliriz!..
"Kapitalizm ruhunuzu öldürür"
Yeni filmiyle yine korkuların üzerine giden Weingartner, kapitalizmden şikâyetçi. "Kapitalizm insanın ruhunu elinden alıyor. Bu sistemin içinde yaşamak zorunda değiliz. Kendimizi ondan soyutlayabiliriz" diyor.
Kapitalist Sistem
“Eğitmenler" filmi ile “bazı insanların asla değişmeyeceğini" yüzümüze vuran yönetmen Hans Weingartner İstanbul Film Festivali'ne son filmi “Ormandaki Kulübe" ile konuk oldu.
Yeni filmiyle yine korkuların üzerine giden Weingartner, kapitalizmden şikâyetçi. "Kapitalizm insanın ruhunu elinden alıyor. Bu sistemin içinde yaşamak zorunda değiliz. Kendimizi ondan soyutlayabiliriz" diyor.
Kapitalist Sistem
“Eğitmenler" filmi ile “bazı insanların asla değişmeyeceğini" yüzümüze vuran yönetmen Hans Weingartner İstanbul Film Festivali'ne son filmi “Ormandaki Kulübe" ile konuk oldu.
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
filmi,
Kapitalist sistem,
kapitalizm,
sinema
8 Nisan 2012 Pazar
Cezaevinde zaman kavramı, tarih görüş günlerine kilitlenir
Cezaevi sadece dört duvardan ibaret değildir
Cezaevinde zaman kavramı değişir, görüş günlerine göre dökülür takvimden yapraklar, saatler onun için sayılır. Sadece içeridekiler değil, dışarıdakiler için de tarih görüş günlerine kilitlenir.
Bir o kadar da stres ve korkunun kaynağı olur bu günler çünkü Türkiye’de görüşe gitmek işkence görmek gibidir. Metalik
Cezaevinde zaman kavramı değişir, görüş günlerine göre dökülür takvimden yapraklar, saatler onun için sayılır. Sadece içeridekiler değil, dışarıdakiler için de tarih görüş günlerine kilitlenir.
Bir o kadar da stres ve korkunun kaynağı olur bu günler çünkü Türkiye’de görüşe gitmek işkence görmek gibidir. Metalik
7 Nisan 2012 Cumartesi
12 Eylül Sol-Kırımı 78'liler
"12 Eylül Sol-Kırımı 78'liler", 78 kuşağının hayallerini, özverilerini, hatalarını, karşılaştıkları kanlı engeller ve deneyimlerini okuyucuyla paylaşıyor.
1978, 78 kuşağı, 78'liler
Cumhuriyet Kitapları'ndan çıkan ve Mustafa Balbay'ın kaleme aldığı "12 Eylül Sol-Kırımı 78'liler" bir döneme ışık tutuyor.
Kitap kapağından;
Şarkımızı tamamlamak için...78 kuşağı
"78 kuşağı,68 kuşağından teslim aldığı devrim ateşini tam ortasından tuttu.100 metre koşucusu
1978, 78 kuşağı, 78'liler
Cumhuriyet Kitapları'ndan çıkan ve Mustafa Balbay'ın kaleme aldığı "12 Eylül Sol-Kırımı 78'liler" bir döneme ışık tutuyor.
Kitap kapağından;
Şarkımızı tamamlamak için...78 kuşağı
"78 kuşağı,68 kuşağından teslim aldığı devrim ateşini tam ortasından tuttu.100 metre koşucusu
4 Nisan 2012 Çarşamba
Darbeler tarihi
Türkiye darbe tarihi
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü 1 Kasım 1945’te Meclis’in yeni çalışma yılı dolayısıyla yaptığı konuşmada “Bizim tek eksiğimiz, hükümet partisinin karşısında bir parti bulunmamasıdır” dedi. Çok partili siyasal yaşama olanak sağlayan ortamın kurulmasıyla çok sayıda yeni parti birbiri ardına kuruldu. Bunların başında 7 Ocak 1946’da kurulan Demokrat Parti(DP) geliyordu. Partinin kurucuları arasında CHP’den ayrılan Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan vardı.
Türkiye darbe tarihi
12 Eylül'ün ilk kez yayınlanan fotoğrafları
12 Eylül 1980 darbesi öncesi 7 yıllık süreci fotoğraflarıyla belgeleyen gazeteci ve foto muhabiri Kadir Can, objektiflerine yansıyan kareleri, kitabında topladı.
12 Eylül'ün yayınlanmamış fotoğrafları
12 Eylül'ün yayınlanmamış fotoğrafları
Son bakıştaki o gözler kaldı aklımızda
12 Eylül 1980 darbesinin ardından 50 kişi idam edildi. İdam edilenlerden biri de henüz 17 yaşında olan Erdal Eren’di. 'Son bakıştaki o gözler kaldı aklımızda...'
,
Erdal Eren, 13 Aralık 1980 günü idam edildiğinde henüz 17 yaşındaydı... İdam edilmeden on altı saat önce ziyaret eden Savaş Ay, Eren'in 'Son Bakış'ını fotoğrafladı.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi öğrencisi Sinan Suner, 30 Ocak 1980 tarihinde Milliyetçi Hareket Parti'li Bakan Cengiz Gökçek'in koruması Süleyman Ezendemir tarafından vurularak öldürüldü. Ankara Yapı Meslek Lisesi öğrencisi Erdal Eren, Suner'in öldürülmesini protesto etmek için 2 Şubat 1980 günü düzenlenen gösteride çıkan çatışmadan sonra gözaltına alınan 24 kişinin arasındaydı.
Eren, çıkan çatışmada er Zekeriya Önge'yi öldürdüğü iddiasıyla tutuklandı. Gözaltına alınmasından kısa bir süre sonra 19 Mart 1980 günü hakkında idam kararı verildi.
17 yaşında idam edilen Erdal Eren’in son fotoğrafı, suçsuz bir çocuğun son bakışı
13 Aralık 1980’de Ulucanlar Cezaevi’nde idam edildiğinde henüz 17 yaşındaydı... 18 YAŞINDAN KÜÇÜK OLDUĞU ARAŞTIRILMADI
Eren'in avukatlarından İsmail Sami Çakmak, geçen sene Cumhuriyet Gazetesi'ne verdiği röportajda idam kararıyla ilgili olarak şunları söyledi: "Yargıtay Üçüncü Dairesi, kararı son derece yasal ve hukuka uygun gerekçelerle bozdu. Bunlar otopsinin usul ve yasaya aykırı yapıldığı, ölenin vücudundan çıkan kurşunun Erdal’ın tabancasından çıkıp çıkmadığının açıklığa kavuşturulmadığı, olay yerinde keşif yapılmadığı, tanıkların dinlenilmediği Erdal’ın 18'inden küçük olup olmadığının araştırılmadığı, takdir hakkının kötüye kullanıldığı gibi gerekçelerdi. Gerçek de buydu. Ama başsavcılık hemen harekete geçti, bozma kararına itiraz etti. Dosya gitti geldi, sonunda Askeri Yargıtay Daireler Kurulu idam kararını onayladı."
BİR FOTOĞRAFTAN 12 EYLÜL ŞARKISI
Eren’i idamından on altı saat önce ziyaret eden Gazeteci Savaş Ay, Eren'in son fotoğraflarını çekti. Ve o fotoğraflar bir Sezen Aksu şarkısına, 'Son Bakış'a ilham oldu.
Savaş Ay, 'Son Bakış'ın hikayesini şöyle anlatıyor:
"Erdal Eren'i son anlarında çektiğim o fotoğrafları, milyonlarca kişi gibi Sezen Aksu da görmüş ve çok etkilenmiş. Anlatırken, "Öylesine masum, öylesine ölümden uzak, öylesine genç ki... Hikayesini de okudum. Ama beni esas vuran o 'son bakış' fotoğrafıydı Savaş.
'AĞIT GİBİ'
Aysel Gürel'e gösterdim o fotoğrafı. Birlikte bir şeyler yazdık. Onno'ya verdik besteledi (Tunç). Şarkıdan çok ağıta benzedi. Yürekten kopup gelen, saf, duru, sahici..." dedi. Ve işte o ağıtın sözleri.
"Bir an duruşu gibi
Ömrün gidişi gibi
Veda ederken
Aşk ateşi gibi söner iç çekişler
Amman amman yandım aman
Acı yüzler"
Yaşananlar unutulmasın diye 12 Eylül Müzesi
Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar -- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları
,
Erdal Eren, 13 Aralık 1980 günü idam edildiğinde henüz 17 yaşındaydı... İdam edilmeden on altı saat önce ziyaret eden Savaş Ay, Eren'in 'Son Bakış'ını fotoğrafladı.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi öğrencisi Sinan Suner, 30 Ocak 1980 tarihinde Milliyetçi Hareket Parti'li Bakan Cengiz Gökçek'in koruması Süleyman Ezendemir tarafından vurularak öldürüldü. Ankara Yapı Meslek Lisesi öğrencisi Erdal Eren, Suner'in öldürülmesini protesto etmek için 2 Şubat 1980 günü düzenlenen gösteride çıkan çatışmadan sonra gözaltına alınan 24 kişinin arasındaydı.
Eren, çıkan çatışmada er Zekeriya Önge'yi öldürdüğü iddiasıyla tutuklandı. Gözaltına alınmasından kısa bir süre sonra 19 Mart 1980 günü hakkında idam kararı verildi.
17 yaşında idam edilen Erdal Eren’in son fotoğrafı, suçsuz bir çocuğun son bakışı
13 Aralık 1980’de Ulucanlar Cezaevi’nde idam edildiğinde henüz 17 yaşındaydı... 18 YAŞINDAN KÜÇÜK OLDUĞU ARAŞTIRILMADI
Eren'in avukatlarından İsmail Sami Çakmak, geçen sene Cumhuriyet Gazetesi'ne verdiği röportajda idam kararıyla ilgili olarak şunları söyledi: "Yargıtay Üçüncü Dairesi, kararı son derece yasal ve hukuka uygun gerekçelerle bozdu. Bunlar otopsinin usul ve yasaya aykırı yapıldığı, ölenin vücudundan çıkan kurşunun Erdal’ın tabancasından çıkıp çıkmadığının açıklığa kavuşturulmadığı, olay yerinde keşif yapılmadığı, tanıkların dinlenilmediği Erdal’ın 18'inden küçük olup olmadığının araştırılmadığı, takdir hakkının kötüye kullanıldığı gibi gerekçelerdi. Gerçek de buydu. Ama başsavcılık hemen harekete geçti, bozma kararına itiraz etti. Dosya gitti geldi, sonunda Askeri Yargıtay Daireler Kurulu idam kararını onayladı."
BİR FOTOĞRAFTAN 12 EYLÜL ŞARKISI
Eren’i idamından on altı saat önce ziyaret eden Gazeteci Savaş Ay, Eren'in son fotoğraflarını çekti. Ve o fotoğraflar bir Sezen Aksu şarkısına, 'Son Bakış'a ilham oldu.
Savaş Ay, 'Son Bakış'ın hikayesini şöyle anlatıyor:
"Erdal Eren'i son anlarında çektiğim o fotoğrafları, milyonlarca kişi gibi Sezen Aksu da görmüş ve çok etkilenmiş. Anlatırken, "Öylesine masum, öylesine ölümden uzak, öylesine genç ki... Hikayesini de okudum. Ama beni esas vuran o 'son bakış' fotoğrafıydı Savaş.
'AĞIT GİBİ'
Aysel Gürel'e gösterdim o fotoğrafı. Birlikte bir şeyler yazdık. Onno'ya verdik besteledi (Tunç). Şarkıdan çok ağıta benzedi. Yürekten kopup gelen, saf, duru, sahici..." dedi. Ve işte o ağıtın sözleri.
"Bir an duruşu gibi
Ömrün gidişi gibi
Veda ederken
Aşk ateşi gibi söner iç çekişler
Amman amman yandım aman
Acı yüzler"
Yaşananlar unutulmasın diye 12 Eylül Müzesi
Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar -- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları
12 Eylül'e nasıl gelindi?
12 Eylül'e nasıl gelindi? Bir ülkenin oluşturması yıllarca süren tüm toplumsal birikimi, ne oldu da bir gecede yerle bir edildi?
Adım adım 12 Eylül Tıkla
- Kanlı 1 Mayıs
- Çuval Cinayetleri
..................................
Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar -- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları
Adım adım 12 Eylül Tıkla
- Kanlı 1 Mayıs
- Çuval Cinayetleri
..................................
Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar -- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları
1 Nisan 2012 Pazar
Toplum, Doğa ve Eko-Politik Hareketler
Doğayla ilgili sorunların uzun bir tarihi vardır. Bu uzun tarihin öznesi insan emeğiyle, bu emeğin dolaysız nesnesi ve aracı olarak insan/doğa ilişkilerine giren teknoloji ve bilimden bağımsız bir tarih değildir bu; dolayısıyla, doğayı
31 Mart 2012 Cumartesi
Aleviler ve insan olan her insan 'adalet için' haykırıyor
Alevi örgütleri, Sivas katliamı davasında firari sanıklarla ilgili olarak verdiği zamanaşımı kararını protesto etmek için bugün Kadıköy'de geniş katılımlı bir eylem gerçekleştiriyor.
Alevi Bektaşi Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Alevi Kültür Dernekleri ve Hacı
Alevi Bektaşi Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Alevi Kültür Dernekleri ve Hacı
30 Mart 2012 Cuma
Niçin okula gidiyoruz? Neler öğreniyoruz ya da öğretiyoruz?
21. yüzyl insanını yetiştirebiliyor muyuz?
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kuzey Kıbrıs Kampusu Rektör Danışmanı Prof. Dr. Meral Aksu Cumhuriyet Haber Portalı için kaleme aldığı "21. yüzyılın insanını yetiştirebiliyor muyuz" yazısında "Eğitim sistemimizin kağıt üzerindeki hedeflerin oldukça uzağında olduğunu, son yıllarda yapılmış olan araştırmalar ve ilgililerin gözlemleri gözler önüne sermektedir" diyor.
Bu yazının amacı, 21. yüzyılda yetiştirdiğimiz öğrencilerden beklediğimiz özellikleri ve mevcut Milli Eğitim Sistemi içinde yetiştirdiğimiz
29 Mart 2012 Perşembe
Kızıldere'deki kötü çocuklar - Rıza Zelyut
Tarih 12 Mart 1971:
Başta Süleyman Demirel hükümeti bulunuyor.
Saat 13 haberlerinden duyuyoruz: Genelkurmay Başkanı Org. Memduh Tağmaç, Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Faruk Gürler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Celal Eyiceoğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Muhsin Batur ülkenin yönetimine el koyuyor.
Yayımlanan muhtıranın üçüncü maddesinde denilen bu idi: 'Türk Silahlı Kuvvetleri kanunların kendisine vermiş olduğu Türkiye Cumhuriyeti'ni korumak ve kollamak görevini yerine getirerek, idareyi doğrudan doğruya üzerine almaya kararlıdır.'
- - -
Av mevsimi başlatılmıştı böylece...
Hem solcular hem de kitaplar...
- - -
Av başlayınca; Deniz Gezmiş ile Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idama mahkum edilmişlerdi.
Maltepe Cezaevi'ndeki Mahir Çayan ve arkadaşları buradan kaçmışlardı.
İdamlık yoldaşlarını kurtarmak derdindeydiler.
Ünye Radar Üssü'nde çalışan biri Kanadalı ikisi İngiliz üç teknisyeni kaçırmışlardı.
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarına karşılık bunları kullanacaklardı...
- - -
Bu kötü çocukların hesabı ile iyi çocuklar darbecilerin hesabı hiç de uyuşmuyordu.
-Pazarlık yok... Öldürülsünler...
Başta Süleyman Demirel hükümeti bulunuyor.
Saat 13 haberlerinden duyuyoruz: Genelkurmay Başkanı Org. Memduh Tağmaç, Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Faruk Gürler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Celal Eyiceoğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Muhsin Batur ülkenin yönetimine el koyuyor.
Yayımlanan muhtıranın üçüncü maddesinde denilen bu idi: 'Türk Silahlı Kuvvetleri kanunların kendisine vermiş olduğu Türkiye Cumhuriyeti'ni korumak ve kollamak görevini yerine getirerek, idareyi doğrudan doğruya üzerine almaya kararlıdır.'
- - -
Av mevsimi başlatılmıştı böylece...
Hem solcular hem de kitaplar...
- - -
Av başlayınca; Deniz Gezmiş ile Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idama mahkum edilmişlerdi.
Maltepe Cezaevi'ndeki Mahir Çayan ve arkadaşları buradan kaçmışlardı.
İdamlık yoldaşlarını kurtarmak derdindeydiler.
Ünye Radar Üssü'nde çalışan biri Kanadalı ikisi İngiliz üç teknisyeni kaçırmışlardı.
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarına karşılık bunları kullanacaklardı...
Bu kötü çocukların hesabı ile iyi çocuklar darbecilerin hesabı hiç de uyuşmuyordu.
-Pazarlık yok... Öldürülsünler...
18 Mart 2012 Pazar
Yüreğimizdeki yangın devam ediyor
Aleviler 'adalet' için buluşacak
Alevi örgütleri, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Sivas katliamı davasında firari sanıklara ilgili olarak verdiği zamanaşımı kararını protesto etmek için 31 Mart'ta Kadıköy'de geniş katılımlı bir eylem gerçekleştirecek.
Alevi örgütleri "Sivas katliam davasında zamanaşımını tanımıyoruz; Yüreğimizdeki yangın devam ediyor" sloganıyla 31 Mart Cumartesi günü Kadıköy'de eylem gerçekleştirecek.
Bu insanlık suçuna ortak olmak istemeyen herkes ! Hangi dinden, hangi renkten olursa olsun !.. 31 Mart Cumartesi günü Kadıköy'de olmalı.
Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar -- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları
Alevi örgütleri, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Sivas katliamı davasında firari sanıklara ilgili olarak verdiği zamanaşımı kararını protesto etmek için 31 Mart'ta Kadıköy'de geniş katılımlı bir eylem gerçekleştirecek.
Alevi örgütleri "Sivas katliam davasında zamanaşımını tanımıyoruz; Yüreğimizdeki yangın devam ediyor" sloganıyla 31 Mart Cumartesi günü Kadıköy'de eylem gerçekleştirecek.
Bu insanlık suçuna ortak olmak istemeyen herkes ! Hangi dinden, hangi renkten olursa olsun !.. 31 Mart Cumartesi günü Kadıköy'de olmalı.
Siyasi Forum Siyasi-Politik Haber - Makale - Yazılar -- Sosyoloji Toplum bilimi , sosyoloji ders notları
Emperyalizm - Siyasal-ekonomik yayılmanın temel unsurları
Siyasal-ekonomik yayılmanın temel unsurları şunlardır:
Birikim sürecinin insani (emek), maddi (toprak, su, hammaddeler, değerli metaller) ve teknolojik girdi kaynakları. Üretim fazlasının, daha fazla girdi karşılığında ve biriken değeri elde etmek amacıyla satıldığı pazarlar. Bölgeler arası ticaretin lojistik koridorları ve bağlantı yolları. Hammaddelerin, özellikle metaller ve stratejik değere sahip kaynakların denetimi bu alanlara güç yığılmasının gerekçesidir. İmparatorlukların yayılma dinamikleri bu temelde izlenmelidir. Politik-askerî rekabet, kültürel, dinsel, ideolojik egemenlik araçlarının kullanımı, kendi birikim kapasitesini arttırma doğrultusunda başka bölgelerin birikim ve sömürü sistemlerinde söz sahibi olmayı imparatorluk devletlerinin menziline sokar. Stratejik alanlar ve kaynak koridorları yayılmacı imparatorlukların, askerî güçlerin ve istilacıların hedefi oldular. Dinler, felsefi akımlar, dünya görüşleri bu alanlardan beslendi ve yayıldılar. Üç önemli bağlantı koridoru lojistik açıdan anahtar ve merkezi bir rol oynamıştır:
1) Nil-Kızıldeniz koridoru (kendi aralarında ve Akdeniz'le kanal veya karayolu bağlantılarını içeriyordu ve Hint Okyanusu'nun ötesine açılım imkânı sağlıyordu.)
2) Suriye-Mezopotamya-Basra Körfezi Koridoru (Suriye'den geçerek Orontes, Fırat ve Dicle nehirleri aracılığıyla Akdeniz sahilini Basra Körfezi'ne bağlayan karayollarını içeriyordu ayrıca Hint Okyanusu'na ve ötesine açılım imkânı sağlıyordu). Bu koridorun ayrıca Orta Asya'ya giden karayollarıyla da bağlantıları
Birikim sürecinin insani (emek), maddi (toprak, su, hammaddeler, değerli metaller) ve teknolojik girdi kaynakları. Üretim fazlasının, daha fazla girdi karşılığında ve biriken değeri elde etmek amacıyla satıldığı pazarlar. Bölgeler arası ticaretin lojistik koridorları ve bağlantı yolları. Hammaddelerin, özellikle metaller ve stratejik değere sahip kaynakların denetimi bu alanlara güç yığılmasının gerekçesidir. İmparatorlukların yayılma dinamikleri bu temelde izlenmelidir. Politik-askerî rekabet, kültürel, dinsel, ideolojik egemenlik araçlarının kullanımı, kendi birikim kapasitesini arttırma doğrultusunda başka bölgelerin birikim ve sömürü sistemlerinde söz sahibi olmayı imparatorluk devletlerinin menziline sokar. Stratejik alanlar ve kaynak koridorları yayılmacı imparatorlukların, askerî güçlerin ve istilacıların hedefi oldular. Dinler, felsefi akımlar, dünya görüşleri bu alanlardan beslendi ve yayıldılar. Üç önemli bağlantı koridoru lojistik açıdan anahtar ve merkezi bir rol oynamıştır:
1) Nil-Kızıldeniz koridoru (kendi aralarında ve Akdeniz'le kanal veya karayolu bağlantılarını içeriyordu ve Hint Okyanusu'nun ötesine açılım imkânı sağlıyordu.)
2) Suriye-Mezopotamya-Basra Körfezi Koridoru (Suriye'den geçerek Orontes, Fırat ve Dicle nehirleri aracılığıyla Akdeniz sahilini Basra Körfezi'ne bağlayan karayollarını içeriyordu ayrıca Hint Okyanusu'na ve ötesine açılım imkânı sağlıyordu). Bu koridorun ayrıca Orta Asya'ya giden karayollarıyla da bağlantıları
Emperyalizmin Kadim Kökleri
Kapitalizm yerel ölçekleri aşan evrensel bir sosyo-ekonomik sistem olmanın meşruiyetini doğal ayrıcalık sayan ideolojik birikime dayanıyor. Oysa yerelliği aşan büyük pazar sistemleri ilk uygarlıkların doğuşundan oldukça önce de varoldu. Ortadoğu'nun ve Avrupa'nın geç Paleolitik ve erken Neolitik dönemlerinde ticaret yaygındı. Yakındoğu'da obsidyen ticareti, kentsel yerleşimlerden birkaç bin yıl önce başlamıştı.
12 Mart 2012 Pazartesi
Kadına yönelik şiddet ve istismar devam ediyor
Şiddet evrensel bir olgu
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yıldız Pekşen, kadına yönelik şiddetin sadece Türkiye'ye has bir olgu olmadığını belirterek, "Dünyanın bütün ülkelerinde kadınlarla ilgili bir çok yasa ve yönetmelik olmasına rağmen, kadına yönelik şiddet ve istismar devam ediyor'' dedi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yıldız Pekşen, çeşitli ülkelerin yanı sıra Türkiye'de yapılan
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yıldız Pekşen, kadına yönelik şiddetin sadece Türkiye'ye has bir olgu olmadığını belirterek, "Dünyanın bütün ülkelerinde kadınlarla ilgili bir çok yasa ve yönetmelik olmasına rağmen, kadına yönelik şiddet ve istismar devam ediyor'' dedi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yıldız Pekşen, çeşitli ülkelerin yanı sıra Türkiye'de yapılan
11 Mart 2012 Pazar
İnsanlık bu utancı yaşamamalı! #SivasDavasindaZamanAsiminaHayir
İnsanlık utanç yaşar
Asıl failleri, aranırken hem de kıyımın yapıldığı Sivas'ta ölen, firari sanıkları aranırken 'belediyelerde evlenen', askere giden, ehliyet alabilen ve acısı 19 yıldır katlanarak artan bir dava Sivas katliamı davası... Sivas kıyımı davasından geriye 13 Mart Salı günü, eğer mahkeme 'insanlığa karşı işlenen suç' demezse, insanlığı utandıran bir zamanaşımı kalacak.
2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nde, ozan, öğrenci, emekçi, yazar ve şair 35 cana kıyıldı. “Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak” sloganlarıyla Madımak Oteli’ni ateşe verenlerle ilgili açılan soruşturmanın ardından dönemin Kayseri DGM, Sivas Ağır Ceza Mahkemesi ve Sivas Asliye Ceza Mahkemesi’nde üç ayrı dava açıldı.
Asıl failleri, aranırken hem de kıyımın yapıldığı Sivas'ta ölen, firari sanıkları aranırken 'belediyelerde evlenen', askere giden, ehliyet alabilen ve acısı 19 yıldır katlanarak artan bir dava Sivas katliamı davası... Sivas kıyımı davasından geriye 13 Mart Salı günü, eğer mahkeme 'insanlığa karşı işlenen suç' demezse, insanlığı utandıran bir zamanaşımı kalacak.
2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nde, ozan, öğrenci, emekçi, yazar ve şair 35 cana kıyıldı. “Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak” sloganlarıyla Madımak Oteli’ni ateşe verenlerle ilgili açılan soruşturmanın ardından dönemin Kayseri DGM, Sivas Ağır Ceza Mahkemesi ve Sivas Asliye Ceza Mahkemesi’nde üç ayrı dava açıldı.
6 Mart 2012 Salı
Toplum Ayağa Kalk!.. Hikmet Çetinkaya
Kadınlara yönelik şiddet, taciz...
Öldürme, intihar olayları!
Her sabah uyandığımda gazetelerin birinci sayfalarında yeni bir olayla karşılaşıyorum.
Manisa’da yaşanan cinayet, Mardin’de, Van’da, Siirt’te 12-13 yaşındaki kız çocuklarına toplu tecavüz.
Türkiye’de kadınlar erkekler tarafından şiddete uğrarken, devlet yeterli önlemi almıyor.
Öldürme, intihar olayları!
Her sabah uyandığımda gazetelerin birinci sayfalarında yeni bir olayla karşılaşıyorum.
Manisa’da yaşanan cinayet, Mardin’de, Van’da, Siirt’te 12-13 yaşındaki kız çocuklarına toplu tecavüz.
Türkiye’de kadınlar erkekler tarafından şiddete uğrarken, devlet yeterli önlemi almıyor.
5 Mart 2012 Pazartesi
Çocuklar cezaevi'ne değil, anne babalarının kollarına, yuvalarına gönderilmelidir
'Sincan'a değil ailelerine gönderin'
BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Pozantı Cezaevi'nde kalan çocukların Sincan Cezaevi'ne değil, ailelerine gönderilmesi gerektiğini söyledi.
Önder, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, İçişleri Bakanlığı tarafından 81 ilin Emniyet Müdürlüğüne gönderildiğini belirttiği Çevik Kuvvet Temel Eğitim Kitabı'nda yer alan ifadeleri eleştirdi.
BDP'li Önder, kitapta, ''Ön kol kemiği sinirine yapılan atak noktası, ön kolun üst ve iç tarafı olmak üzere iki tarafta bulunur. Bu sinir noktaları dirseğin 6-8 santimetre üstündedir. Bu iki bölgeye atak kolda hissizlik oluşmasına neden olur'' gibi ifadelerin bulunduğunu söyledi. Önder, ''AB'ye talip bir ülkede güvenlik anlayışı bu mudur? İçişleri Bakanı'nı çağıralım, kendisinin tarif ettiği yeri bandajlayalım. Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış'ın da eline cop verelim, o vursun. İkisine de yakışır'' dedi.
BDP'li Önder, kitapta, ''Ön kol kemiği sinirine yapılan atak noktası, ön kolun üst ve iç tarafı olmak üzere iki tarafta bulunur. Bu sinir noktaları dirseğin 6-8 santimetre üstündedir. Bu iki bölgeye atak kolda hissizlik oluşmasına neden olur'' gibi ifadelerin bulunduğunu söyledi. Önder, ''AB'ye talip bir ülkede güvenlik anlayışı bu mudur? İçişleri Bakanı'nı çağıralım, kendisinin tarif ettiği yeri bandajlayalım. Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış'ın da eline cop verelim, o vursun. İkisine de yakışır'' dedi.
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
cocukistismarinidurdurun,
Pozantı,
Sincan
4 Mart 2012 Pazar
Taş Atan Çocuk, işgenceyi anlattı!..
'Aklıma annem gelince intihar edemedim'
16 yaşındayken girdiği Pozantı Cezaevi'nde tecavüze uğrayan F.G anlattı: "Sadece tecavüz değil. Dayak adeta günlük yaşamın parçasıydı. İntihar etmek istedim, annem aklıma geldi, vazgeçtim...'"
Pozantı Cezaevi’ndeki vahşete ilişkin bugüne değin hep tanıklar konuştu. Taraf gazetesine konuşan, 19 yaşındaki F.G, 16 yaşındayken ‘taş atan çocuklardan biri” olarak girdiği Pozantı Cezaevi’nde yaşadıklarını aktardı. F.G, kendisinin dışında başka çocukların da tecavüze uğradığını, bu yüzden intihara bile kalkışanlar bile olduğunu söyledi:
16 yaşındayken girdiği Pozantı Cezaevi'nde tecavüze uğrayan F.G anlattı: "Sadece tecavüz değil. Dayak adeta günlük yaşamın parçasıydı. İntihar etmek istedim, annem aklıma geldi, vazgeçtim...'"
Pozantı Cezaevi’ndeki vahşete ilişkin bugüne değin hep tanıklar konuştu. Taraf gazetesine konuşan, 19 yaşındaki F.G, 16 yaşındayken ‘taş atan çocuklardan biri” olarak girdiği Pozantı Cezaevi’nde yaşadıklarını aktardı. F.G, kendisinin dışında başka çocukların da tecavüze uğradığını, bu yüzden intihara bile kalkışanlar bile olduğunu söyledi:
Devrim,siyasal,emperyalizm,demokrasi,faşizm
#çocukistismarinidurdurun,
çocukistismarinidurdurun,
Pozantı
3 Mart 2012 Cumartesi
Her geçen gün daha çok çocuk suça itiliyor
Cezaevinden çıkınca yıldızlara âşık oldum
Cezaevlerinde yaklaşık 2200 çocuk tutuklu ve hükümlü var. Her geçen gün daha çok çocuk suça itiliyor. Adalet mekanizması bu çocukları topluma kazandırmak yerine daha da yaralıyor, dibe itiyor. Hükümlü çocukların 'eğitimevi'nde kalması gerekiyor. Ancak Türkiye'de yalnızca Elazığ ve İzmir'de eğitimevi bulunuyor.
Artan yoksulluk, göçlerin yol açtığı travmalar, etkisiz sosyal politikalar, eğitimsizlik gibi nedenlerle her geçen gün daha fazla sayıda çocuk suça sürükleniyor. 12-18 yaş arasındaki çocuklar aleyhine açılan davaların oranı dikkat çekici biçimde artıyor.
Cezaevlerinde yaklaşık 2200 çocuk tutuklu ve hükümlü var. Her geçen gün daha çok çocuk suça itiliyor. Adalet mekanizması bu çocukları topluma kazandırmak yerine daha da yaralıyor, dibe itiyor. Hükümlü çocukların 'eğitimevi'nde kalması gerekiyor. Ancak Türkiye'de yalnızca Elazığ ve İzmir'de eğitimevi bulunuyor.
Artan yoksulluk, göçlerin yol açtığı travmalar, etkisiz sosyal politikalar, eğitimsizlik gibi nedenlerle her geçen gün daha fazla sayıda çocuk suça sürükleniyor. 12-18 yaş arasındaki çocuklar aleyhine açılan davaların oranı dikkat çekici biçimde artıyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)